Financial Times, ABD'nin İncirlik'ten kalkan bir insansız uçakla IŞİD hedeflerini vurmasının Türkiye'yi örgütle mücadelede cephe hattına taşıdığını yazıyor.
Türkiye'yle IŞİD arasında bir yıldan uzun süredir dile getirilmeyen bir saldırmazlık anlaşması bulunuyor gibi göründüğünü söyleyen gazete "Türkiye ülke içinde bir destekçi ağı olduğu bilinen militanların karşı saldırıda bulunabileceği korkusuyla IŞİD'in doğrudan üzerine gitmiyordu. IŞİD de bölgenin en güçlü ordusundan gelebilecek bir misillemeyi davet etmeme korkusuyla Türkiye'ye saldırmıyordu" diyor.
Gazete, daha önceden de bozulma işaretleri veren bu sözsüz anlaşmanın Suruç bombalamasıyla bozulduğunu, üç gün sonra da IŞİD militanlarının Suriye sınırında Türk askerleriyle çatıştığını belirtiyor.
"Suruç Türkiye'ye mesajdı"
Haberde görüşlerine yer verilen eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş bu olayların Türkiye için bir uyanış olduğunu söylüyor ve "Suruç Türkiye'ye bir mesajdı. Türkiye'nin IŞİD için bir hedef olduğunu gösterdi" diyor. Gazete şöyle devam ediyor;
"Şimdiye dek Türkiye'nin IŞİD'e karşı silahlı harekât konusundaki iştahı, en iyi bildiği düşman olan Kürt militanlara olana kıyasla sönük kaldı. Türkiye IŞİD hedeflerine karşı 23 Temmuz'da üç saldırı düzenlerken PKK'nın Türk birliklerine karşı ölümcül saldırılarına örgütün Kuzey Irak'taki sığınaklarını her gün bombalayarak yanıt verdi. Anadolu Ajansı'na göre Türkiye sadece bir haftadaki 100 hava saldırısında 260 PKK militanını öldürdü."
Gazete yazının bu noktasında Güvenlik ve Kalkınma Politikaları Enstitüsü'nden Gareth Jenkins'in sözlerine yer veriyor. Jenkins "Hükümetin önceliğinin Kürtlerle savaşmak olduğuna şüphe yok. Amaçlar farklı. IŞİD konusundaki öncelik örgütü sınır bölgelerinden püskürtmek. Ama PKK'ya karşı saldırıların amacı örgüte büyük bir darbe vurmak" diyor.
Öneş: IŞİD'le mücadele için siyasi irade var
Cevat Öneş de "IŞİD birçok şubesi ve boyutu olan bir terör hareketi. Ortadoğu genelinde mevcudiyetleri var artı Türkiye'de de uyuyan hücreleri bulunuyor." şeklinde konuşuyor ve son günlerdeki tutuklamaların geç olsa da Türkiye'nin sonunda IŞİD'i yenilgiye uğratmaya bağlılığını gösterdiğini vurguluyor. Öneş ayrıca bu konuda siyasi irade bulunduğunu da ekliyor.
Suruç ve Diyarbakır'daki HDP mitingine düzenlenen bombalı saldırıların faillerinin Türk vatandaşı olduğunu hatırlatan gazete, güvenlik kaynakları ve diplomatlara göre son dönemdeki tutuklamaların IŞİD'in Suruç benzeri eylemler yapma kapasitesini kısmen de olsa azalttığını belirtiyor.
"Türkiye'de IŞİD saldırısı riski artıyor"
Yazıda sözlerine yer verilen Batılı bir diplomat da "IŞİD Türkiye'nin koalisyonun bir parçası olarak harekete geçmesini mi bekliyor, yoksa önleyici bir saldırı mı düzenlemek istiyor belli değil. Ama üzerinde uzlaşılan görüş bir IŞİD saldırısı riski artıyor ve artmaya da devam edecek." diyor.
"Bir yanda Kürt köylüler, diğer yanda NATO'nun 2.büyük ordusu
Bu kaygıların Türkiye'nin 34 milyar dolarlık turizm endüstrisini de tedirgin ettiğini belirten Financial Times, yazıya şöyle son veriyor;
"IŞİD'le savaşan koalisyon için Türkiye'nin Suruç saldırısına verdiği tepkinin iyi ve kötü yanları var. Ankara'nın nihayet ülkedeki cihatçılara önlem alması ve hava üslerini Suriye'deki görevlere açması nedeniyle bir rahatlama var. Ancak IŞİD'le savaşma sicili kendisininkinden çok daha iyi olan PKK'ya bomba yağdırılmasından huzursuzlar. AB ve ABD'nin PKK'ya karşı orantısız önlemlerden kaçınması çağrılarına karşın bu huzursuzluk reel politik karşısında geride kalabilir. Türkiye'yi koalisyona katmanın bedeli Türkiye'ye PKK'yı vurmasına engel olmamaksa, çok sayıda hükümet bu bedeli ödemeye hazır. Batılı bir diplomat 'Aritmetik ortada. Bir yanda çoğu kötü silahlanmış Kürt köylüler var, diğer yanda ise NATO'nun en büyük ordusu. Türkler değerlerini biliyor' diyor."