BİZE ULAŞIN
LONDRA(ANKA) - İstanbul’daki IMF toplantısına Başkanı Dominique Strauss-Kahn’a Selçuk Özbek adlı Türk gazetecisince ayakkabı atılması olayı yurt dışında da yankı bulurken Türkiye’nin IMF ile ilişkileri de üzerinde duruluyor. Financial Times gazetesi, olayın, ülkenin, IMF'ye karşı duyulan “derin güvensizliği”ni yansıttığı yorumunu yaptı.
Ekonomi gazetesi Financial Times, Türkiye-IMF ilişkileri değerlendirdiği, Türkiye muhabirini Delphine Strauss imzalı haberinde “Strauss-Kahn, ayakkabı atılma protestosunun hedefi oldu” başlığını kullandı. Gazete, “Dominique Strauss-Kahn, İstanbul’da düzenlenen IMF’nin yıllık toplantılarının başlangıcında öğrencilere hitap ettiği sırada, ilk denemesi George W. Bush’a karşı yapılan ayakkabı atılma tekniğinin son hedefi oldu” diye yazdı.
Bilgi Üniversitesinde meydana gelen olayın, toplantılara ev sahipliğini yapan ülkenin, IMF'ye karşı duyulan “derin güvensizliği”ni yansıttığı yorumunu yapan gazete, Selçuk Özbek’in Strauss-Kahn’a spor ayakkabı fırlatırken “Hırsız IMF” diye bağırdığına da dikkat çekti.
-“KRİZLER, TÜRKİYE’Yİ İMF’NİN EN SÜREKLİ MÜŞTERİLERİNDEN BİRİ HALİNE GETİRDİ”-
İngiliz gazetesi, İstanbul’un şimdiye kadar iki defa IMF toplantılarına evsahipliğini yapan tek kent olduğuna da işaret ettiği haberinde “Ekonomik krizlere olan yatkınlığının Türkiye’nin IMF’nin en sürekli müşterilerinden biri haline getirdi” görüşünü dile getirdi.
Birçok Türk’ün, IMF’yi Türkiye’nin dış kaynaklarına bağımlılığını artırmakla suçladığı yorumunu da yapan gazete, bir köşe yazarının, Türkiye ile IMF arasındaki ilişkilerini bir “uyuşturucu bağımlısı ile uyuşturucu satıcısı” arasındaki ilişkiye benzettiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Ancak 18 defa kredi aldıktan sonra ve bir yıl boyunca yeni bir finansman paketi konusunda aralıklarla görüşmeler yapılmasının ardından hükümet, ne IMF’nin paralarına ne de politika reçetelerine bağlı olduğunu ispatlamaya kararlı.”
-“ERDOĞAN BASKILARA RAĞMEN TUTARLI BİR BİÇİMDE IMF’YE HAYIR DEDİ”-
Gazete, bu çerçevede Goldman Sachs’ın ekonomisti Ahmet Akarlı’nın, “Küresel krizin en oynak ve belirsiz günlerinde bile Başbakan Erdoğan’ın, hem yurt içi, hem yurt dışı iş çevrelerinin baskılarına rağmen tutarlı bir biçimde IMF’ye ‘hayır’ dedi” değerlendirmesine yer verdi.
Türkiye’nin bu yeni güveninin, ülkedeki acı verici resesyona rağmen ortaya çıktığını belirten gazete, Dünya Bankası’nı kaynak göstererek Türkiye’nin en büyük beş kentinde gerçekleştirilen bir anketin ailelerin dörtte üçünün bu yıl gelirlerinin azaldığını gösterdiğini de aktardı.
-“YENİ MALİ HEDEFLER YETERİNCE İDDİALI DEĞİL” KAYGILARI-
“Buna karşın IMF, Türk ekonomisinin bu yıl Avrupa’daki benzer yükselen ekonomilerden çok daha fazla zorluklar çekse de daha hızlı toparlanacağını sanıyor” da diye yazan gazete, IMF yetkilisi Jörg Decressin’in, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 6.5 küçüldükten sonra gelecek yılda yüzde 3.7 büyümesini beklediğine dikkat çekti. Gazete şöyle devam etti:
“Ekonomistler, kriz gevşetirken mali alandaki kemer sıkma politikalarının yeni hedefleri yeterince iddialı olmamasından ve IMF kaynakları veya gözetimi olmadan yüksek düzeydeki devlet borçlanmalarının, özel sektör kredileri için kaynak bırakmamasından, toparlamayı yavaşlatmasından kaygılanıyor.”
Financial Times. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in, Türkiye’nin sağlam bankacılık sektörünün, hem reel ekonomideki yatırımlara, hem de kamu borçlanmalarına kaynak sağlayacak kadar güçlü olduğunu söylediğine dikkat çektiği haberinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da ucuz IMF kaynaklarının avantajını kabul etmekle birlikte IMF yıllık toplantılarının sona ermesinden sonra yapılabilecek müzakerelerin Türkiye’nin kendi mali planlarının temelinde yürütüleceğini net bir biçimde diye getirdiğine de işaret etti. (ANKA)
