Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca geçen yıl Şanlıurfa’da yürütülen fuhuş çetesi soruşturması dosyasında tüyler ürperten ayrıntılar ortaya çıktı.
Soruşturmada, çetenin kız kardeşini fuhuştan kurtarmak isteyen bir kişiyi mağaraya götürüp, çırılçıplak soyduğu, eşi ve küçük kızının önünde kırbaçla işkence ettiği tespit edildi. Savcı iddianamede, fuhuş yapmak istemeyen kadınlara çete liderinin mağarada ’Kara Halloş’ ismini verdiği özel kırbaçla işkence yaptığı, hamile kalan kadınların iğne vurularak çocuklarının düşürüldüğü, kadınlara hap ve eroin verildiğini kaydetti.
Fuhuş evinden kaçan bir kadının polise sığınması sonucu ortaya çıkarılan çete ile ilgili örgüt lideri olduğu iddiasıyla Halil K.’nın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonunda çete ile ilgili hazırlanan iddianamede, çarpıcı ayrıntılar yer aldı. Yapılanmayı suç örgütü olarak tanımlayan savcı; 12 şüphelinin örgütlü şekilde, ’İnsan ticareti yapma’, ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ’Silahla yaralama’, ’Fuhuşa sevk etme, fuhuş yapılmasını sağlama’, ’Fuhuşa yer temin edip, aracılık yapmak’ suçlarını işleyerek, menfaat temin ettiklerini kaydetti.
HAMİLE KADINLARA İĞNE YAPARAK ÇOCUĞUNU DÜŞÜRÜYORLAR
Örgüt lideri Halil K.’nın, diğer örgüt üyeleriyle arasında hiyerarşik bir yapının bulunduğunu belirten Savcı, örgütün gizlilik boyutunun olduğunu, konuşmalarda şifreli kelimeler ve kod isimler kullanıldığını vurguladı. Fuhuş yaptırılan kadınların hamile kalması durumunda sağlık kabini görevlisi Halil D.’nin getirilerek, hamile kadına iğne yaptığını belirten Savcı, ana rahminde olan çocukların düşmesinin sağlandığını vurguladı. İddianamede R.K. ve B.E.’nin fuhuş yapmak istemedikleri zaman, dayakla cezalandırıldıkları da belirtildi. İddianamede mağdur kadınların günde en az 15 kişiyle birlikte olmak zorunda kaldıkları da yer aldı.
KARDEŞİNİ KURTARMAK İSTEYENE MAĞARADA KIRBAÇLI İŞKENCE
İddianamede çetenin cezalandırma amacıyla kullandığı işkence yöntemlerine de yer verildi. İddianameye göre, zorla fuhuş yaptırılan B.E.’nin ağabeyi Y.E., kardeşini kurtarmak istedi. Bunun üzerine çete lideri ve üyeleri Y.E.’yi kaçırarak bir mağaraya götürdü. Burada çırılçıplak soyulan Y.E., eşi ve küçük kızının gözü önünde çete lideri tarafından kırbaçla dövüldü. Savcı’ya ifade veren Y.E.,saat 23.00 sıralarında örgüt lideri ve silahlı üyeleri tarafından kaçırıldığını belirterek, "Tabanca ile kafama vurarak, bir mağaraya götürdüler. Mağaraya iki kırbaç getirildi. Örgüt üyeleri kırbaçla sırayla beni dövdü. Ellerindeki tabanca ile önce kafama vurup, sonra ayaklarımın önüne ve kulağımın yanına ateş ettiler. Elbiselerimi çıkarıp eşim ve küçük kızımı mağaraya getirdiler. Çıplak fotoğrafımı çektiler. Eşimi yatırıp, tecavüz edeceklerini söylediler. İşkence sabaha kadar devam etti"dedi.
İşkence ile ilgili ifadesi alınan Y.E.’nin eşi Z.E. ise silahlı kişiler tarafından çocuğuyla birlikte evden alındığını belirterek, "Mağarada Halil K. ve 4 kişinin eşimi kırbaçladığını gördüm. Halil K. gelerek bana tokat attı"dedi.
Adresi tespit edilen mağarada arama yapan polis siyah bantla sarılmış, 87 santim uzunluğunda kırbaç ve 4 adet boş kovan ele geçirdi.
FUHUŞA ZORLANAN KADININ 15 YAŞINDAKİ KARDEŞİYLE İLİŞKİYE GİRMİŞ
İddianamede, çete lideri Halil K.’nın zorla fuhuş yaptırdığı R.K.’nın 15 yaşındaki kardeşi M.K. ile cinsel ilişkiye girdiği ve daha sonra fuhuş yaptırdığı da belirtildi. Halil K. hakkında 15 yaşındaki M.K. ile cinsel ilişkiye girmek suçundan ayrı bir soruşturma yürütüldüğü kaydedildi. Fuhuş çetesini takip eden Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, örgüte ait evlerden birine operasyon yaparak, Fatma A. ve İbrahim G.’yi gözaltına aldı. Fatma A.’nın gözaltındayken örgüt lideri Halil K.’yı telefonla arayarak, avukat ve yemek göndermesini istediği de iddianameye yansıdı.
İŞKENCE SESLERİ TELEFONDA
Çete üyelerinin telefonlarının takibe alınması ile örgüt lideri Halil K.nın kırbaçlı işkenceleri kayıt altına alındı. Telefon dinlemelerinde, arka plandan bir kişiye kırbaçla vurulduğu ve bağırma seslerinin net olarak seçilebildiği tutanaklara yazıldı. Bağırma seslerinde işkenceye uğrayan Y.E.’nin, "Ahh yanıyor yanıyor" dediği belirtildi. Örgüt liderinin telefonla konuştuğu sırada, arka plandan, dayak yiyen bir kadının inleme seslerinin de geldiği belirtilirken, savcı telefondan gelen inleme seslerinin kırbaçlı işkenceye maruz kalan Y.E.’nin eşine ait olduğunu belirtti. Dinlemelerde örgüt liderinin Fatma A. adlı kadını çağırdığı ve kadının işkenceden korktuğu için gitmek istemediği de tespit edildi.
"KARA HALLOŞ İSİMLİ KIRBAÇLA BİZİ DÖVÜYORDU"
Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Y.E.’nin kardeşi B.E., bir eve hapsedilerek, günlerce şiddete maruz kaldığını belirterek, "Defalarca dövüldüm. İtaat etmezsem, tanınmayacak hale gelene kadar döveceklerini söylediler. Sürekli dayak yiyordum. Çete üyeleri benimle zorla cinsel ilişkiye girdiler. Erkeklerle ilişkiye girebilmemiz için hap, esrar gibi uyuşturucu veriyorlardı. Fuhuştan kazanılan parayı asla bize vermiyorlardı. Halil K. daha çok para kazanmamız için bizi mağaraya götürüp, kendi özel yapımı kırbaçla kırbaçlıyordu. Kırbacına isim vermişti. Özel olarak yaptırdığı ve bizleri dövdüğü kırbacın adına ’Kara Halloş’ diyordu. Fuhuş yapmamayı birkaç kez dile getirdim. Halil K. beni defalarca kırbaçladı. Abim çete liderine peşimi bırakmasını söylemişti. Bu nedenle abimi mağaraya götürüp, yengem ve çocuğunun önünde kırbaçla sabaha kadar dövdü"dedi.
"YORULUNCAYA KADAR KAMÇIYLA İŞKENCE"
İfadesinde fuhuştan kazanılan günlük paranın yaklaşık 2 bin lira olduğunu belirten B.E., "Fuhuştan gelen para az olduğu zaman Halil K. bizi mağaraya götürüyordu. Fatma A.’yı az para geldiği için defalarca kamçılıyordu. Sonra yoruluncaya kadar bizi kamçılıyordu. Bu işlem sabaha kadar devam ediyordu. Sabah bizi fuhuş yaptığımız eve geri gönderiyordu. Halil K.’ya hamile olduğumuzu söylediğimizde kızarak, bağırdı. Birini arayarak, hamile kadınlar olduğunu ve çocukların düşürülmesi gerektiğini söyledi. Akşam sağlık kabininde çalışan bir kişi geldi. Bize iğne yaparak, hap verdi. 2 gün sonra karnımdaki çocuk öldü. 2 gündür karnımda ölen çocukla duruyormuşum. Karnımda ölen çocuk 3 aylıktı "diye konuştu.
HAFTADA 4 KEZ KIRBAÇLI İŞKENCE
Kadınlara günde birer içimlik eroin verildiğini söyleyen B.E., "Eroini geri çevirme şansımız yoktu. Çünkü dövüyorlardı. Kaçmayı denedim. Çete üyelerinden biri beni yakaladı ve tekrar eve götürdü. Tekme tokat döverek, patrona teslim ettiler. Bizi ölümle tehdit ediyorlardı. Haftada 4 kez Halil K. tarafından kırbaçlanıyorduk."dedi.
"BİZİ KIRBAÇLARKEN AĞLAMAMIZDAN ZEVK ALIYORDU"
Fuhuş yaptırılan kadınlardan R.K. da polise verdiği ifadesinde korkunç işkence yöntemlerini anlattı. Halil K.’nın kadınları mağaraya götürüp kendi özel yaptığı kırbaçla kırbaçladığını belirten R.K., "Kırbaçladığı sırada ağlamamızdan zevk alıyordu. Kardeşim Halil K. tarafından kandırılıp, fuhuşa sürüklendi. Sadece sigara parası veriyorlardı. Kazanılan para bir gün öncekinden az ise hepimizi cezalandırıyordu. Tekme tokat döverek, ’Neden bu kadar az kazandınız?’ diyordu. Bir gün sonra az para kazanırsak ceza artıyordu. Her gün paket halinde eroin getiriyorlardı. Bir süre sonra verilen uyuşturucunun parasını da bizden istediler"dedi.
"KIRBACIN ACISIYLA YERE DÜŞTÜM, YERDEYKEN BİLE VURMAYA DEVAM ETTİ."
Bir gece örgüt lideri tarafından mağaraya götürüldüklerini söyleyen R.K., "Bizi mağaraya götürdüler. Halil K. elindeki silahla kardeşimin ayağının altına ateş etti. Bizi mağaranın içine soktular. Mağaranın kapısına nöbetçi bıraktılar. Halil K., Fatma A.’yı ’Neden az para getiriyorsun?’ diyerek kırbaçlamaya başladı. Kırbacı vurdukça Fatma çığlıklar atarak, ağlıyordu. Sonra bana vurmaya başladı. Vurdukça kemiklerimin kırıldığını sanıyordum. Kırbacın acısından yere düştüm. O’na rağmen vurmaya devam ediyordu. Benden sonra kardeşimi kırbaçlamaya başladı. O da acısından ağlıyordu. Mağara kapısında nöbet tutan çete üyeleri, biz ağladıkça gülüyordu. Yorulduktan sonra bizlere vurmayı bırakıyordu. Bizi cezalandırmak ıçin kullandığı kırbaç özel yaptırılmıştı. Kırbaca ’Kara Halloş’ diye isim takmıştı. Fatma da kaçmak istedi. Yakalandığında Halil K. ve adamları bayıltana kadar dayak attılar"dedi.
KADINLARA ARABADA FUHUŞ YAPTIRDILAR
Soruşturma kapsamında fuhuşa sürüklenen kadınların kullandığı telefonlar sıkı bir şekilde takip edildi. Teknik takip sonucunda mağdur kadınların sık sık örgüte ait araçla fuhuş yapmak için ormanlık bir alana gönderildikleri tespit edildi. Kadınların müşteriyle buluştuktan sonra ormanlığa gidip, araba içinde cinsel ilişkiye girdiğini belirten savcı, buluşma noktalarında önlem aldığını ve tüm delillerin kaydedildiğini belirtti. Polisin, mağdur kadınlarla cinsel ilişkiye giren erkekleri de emniyete davet ederek, fotoğraftan teşhis işlemi yaptırdığı ifade edildi.
ÖRGÜT LİDERİNE 113 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
Örgütle ilgili yeterli delilin toplanmasının ardından, Cumhuriyet Savcısı operasyon için talimat verdi. Bunun üzerine 2012 yılının Mayıs ayında fuhuş çetesine yönelik eşzamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda aralarında örgüt lideri Halil K.’nın da bulunduğu 12 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonda bir adet tabanca, bir adet av tüfeği ve çok sayıda delil niteliğinde eşyaya da el konuldu. Aralarında örgüt liderinin de bulunduğu 4 kişi tutuklanırken, diğer şüpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı’nın olayla ilgili hazırladığı iddianamede örgüt lideri Halil K. ve yardımcısı Bülent Y.’nin 8 ayrı suçtan 113’er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı, diğer şüpheliler için de değişen oranlarda hapis cezası istedi.
ÖRGÜT LİDERİ:İNŞAAT İŞÇİSİYİM. KIRBAÇLA KİMSEYE VURMADIM
İddianamenin kabul edilmesi ile fuhuş çetesinin yargılanmasına Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Halil K., Bülent Y., Ömer. F. ve Abdullah D. katıldı. Mahkemede sosyal durumu sorulan örgüt lideri Halil K. inşaat işçisi olduğunu söyledi. Diğer örgüt üyeleri ise makina operatörü, seyislik, cam ustası, berberlik, kamyon tamirciliği, inşaatta boyacılık gibi işlerde çalıştıklarını söyledi. Savunması alınan Halil K., kimseyi fuhuşa zorlamadığını ve kırbaçla dövmediğini belirterek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Kimseden zorla para istemedim. Kimseyi fuhuşa zorlamadım. Mağdurum, tahliyemi istiyorum"dedi.
Duruşmada söz hakkı verilen diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini istediler.
AVUKAT: MAĞDURLARIN FUHUŞTAN SABIKASI VAR. İTİBARLI İNSANLAR DEĞİLLER
Davanın ilk duruşmasında söz hakkı alan örgüt lideri Halil K.’nın avukatı Eyüp Oktay ise ilginç bir savunma yaptı. İki mağdur kadının fuhuştan sabıkası olduğunu belirten üvukat Oktay, "İki kadının fuhuştan sabıkası vardır. İtibarlı insanlar olsalardı ifadelerine bir ölçüde itibar edilirdi. Suçlamalarda bulunan insanlar muteber insanlar değillerdir. Bunların fuhuş, gasp gibi bir sürü olayları var "dedi.
Davanın son duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, çete lideri ve üyelerinin suçlarının sabit olduğunu belirterek, cezalandırılmalarını istedi. Mahkeme, eksiklerin giderilmesi ve esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapılabilmesi için süre vererek, duruşmayı erteledi.