G. Kıbrıs, derin sulara giriyor

LEFKOŞA (İHA) - 24 Nisan'da yapılan referandumdan çıkan sonuç konusunda AB'ın tepkilerini ve bugün Lüksemburg'ta gerçekleştirilecek Dışişleri Bakanları Konseyi'ne sunulması beklenen; Kıbrıslı Türklerle ticari alışverişin başlaması ve devamında ambargoların kaldırılmasına atıfta bulunan önerileri göğüslemesi istenen Güney Kıbrıs'ın, "ilk kez derin sulara girmekte olduğu" bildirildi.

Fileleftheros, "Ambargonun Kaldırılmasında İpleri İngiltere Oynatıyor - Kıbrıslı Türklere 259 Milyon Euro'luk Yardım Önerisi" başlıklı haberinde, ipleri oynatmakta olan Londra'nın, Kıbrıslı Türkleri desteklemek amacıyla kendi önlemler demetini hazırladığını, sözkonusu demetin tamamının dün geceye kadar "çok gizli" olarak tutulup açıklanmadığını yazdı. Gazete haberinin devamında özetle şunları kaydetti:

"Avrupa Konseyi'nin, referandumda Annan planını onaylayarak gösterdikleri olumlu tutumu ödüllendirmek düşüncesiyle Kıbrıslı Türkler lehine ekonomilerini güçlendirmek amacıyla öneriler sunması bekleniyor. Kıbrıs Rum tarafı için en katı öneriyi, Kıbrıs'a karşı mevcut olumsuz ortamı kullanarak İngiltere'nin sunması bekleniyor.

Fileleftheros'un elde ettiği bilgilere göre, Londra Kıbrıslı Türkleri desteklemek için kendi önlemler demetini hazırladı. Londra'nın önlemler demetinin tamamı dün geceye kadar açıklanmadı ve sır olarak tutuldu. İngiltere'nin; en azından 4 ülkenin daha (İtalya, Hollanda, Danimarka, Lüksemburg) imzasının yer aldığı önerisinde, Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne giriş sözleşmesi 10. protokolünün, Kıbrıs Türk toplumunun çıkarına maddeler eklenmesi amacıyla yeniden müzakere edilmesi öngörülüyor. Bu çerçevede, Kıbrıs'ın işgal bölgelerindeki limanların açılması, Kıbrıs Türk ticaret odalarının durumunun yükseltilmesi ve AB tarafından kabul edilecek ithalat-ihracat mühürleri kullanılması niyetleri sızdırıldı.

Fısıltı şeklinde yayılan bu öneriler; işgal bölgelerinden Avrupa başkentlerine uçuşların başlaması (20 yıldır İngiltere-sahte devlet arasında Türkiye aracılığıyla yapılmakta olduğu gibi) ve Kıbrıslı Türklerin pasaportlarının seyahat amaçlı olarak tanınmasıyla ilgilidir.

Kıbrıs sorununun çözülmemiş olmasına rağmen Kıbrıs Türk toplumuna ekonomik yardım olarak 259 milyon euro verilmesi önerisinin de, Kıbrıslı Türklerin doğrudan güçlendirilmesi düzeyinde masaya konulması olasıdır. AB'den bir kaynak gazetemize, 'Rumların çözümü imzalamayı reddetmelerinin bedelini Kıbrıslı Türkler ödememeli ve bu bağlamda, Kıbrıs Türk toplumuna verilecek bu ödeneklerin serbest bırakılması gerektiği düşüncesindeyiz' dedi.

AB Dışişleri Bakanları toplantısı arifesinde dün bütün gün perde gerisi faaliyetler cereyan etti. Dün gece geç saatlerde Lüksemburg'a varan Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu, olumsuz gelişmelerin engellenmesi için Yunanistan ve Kıbrıs'ın koordinasyonu hedefiyle Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Moliviatis'le görüştü.

Moliviatis'in, dönem başkanlığını yürütmekte olan İrlanda'nın dışişleri bakanıyla görüşmesi ve bugünkü Dışişleri Bakanları Konseyi'nin toplanmasından önce AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen'le yapacağı görüşme de, olumsuz gelişmelerin engellenmesi çerçevesindedir.

Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu, Kıbrıs Rum tarafının bütün tehditleri göğüslemeye hazır olduğunu söyledi ve tehditlerin bizim için kabul edilebilir sınırlarda kalacağını teyit etti. Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin desteklenmesi için, uluslararası meşruiyet çerçevesinin dışına çıkmayacak olan kendi önerilerini sunacağı anlaşılıyor.

Kıbrıs Dışişleri Bakanı, AB'den beklenilen şeyin; 'Konseyin, Kıbrıslı Türkler için bir ek yardım talebinde bulunulacak bir ilanda bulunması' olduğuna işaret etti. Nihayetinde, gelişmeler bu düzeyde sınırlı kalırsa, AB'nin tavrını; Nikos Kleanthus başkanlığında Brüksel'de bulunan Kıbrıs heyetinin katılacağı Kıbrıs - AB Karma Parlamento Komitesi ve Dışişleri Komitesi toplantısı sırasında yarın (Salı ) somutlaştırılacağı anlaşılıyor. Bu toplantılara Günter Verheugen ve Mehmet Ali Talat da katılacak."

Simerini, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un Kıbrıs sorununa nasıl bir çözüm getirmek istediği konusunda kağıtlarını dün açtığını, AB'nin da İngilizler aracılığıyla, Kıbrıslı Türkleri ekonomik açıdan desteklemeye ve bununla KKTC'ye uygulanmakta olan ambargoları kaldırmaya çalışacağını bildirdi.

Gazete, "Ambargo İçin Çetin Poker - Hükümet, Avrupa Normları ve Uluslararası Hukuk Çerçevesinde Kıbrıslı Türklere Yardımı Destekliyor" başlıklı manşet haberinde, Rum Yönetimi'nin gelişmelerin önüne geçebilmek için Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu aracılığıyla bugün Lüksemburg'ta Kıbrıslı Türklere yönelik önlemler açıklayacağını yazdı.

Simerini edindiği bilgilere dayanarak, Güney Kıbrıs ile Yunanistan'ın bugünkü AB Dışişleri Bakanları Konseyi'nde şu politikayı takip edeceğini yazdı:

"Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, Kıbrıslı Türklere ekonomik veya başka herhangi bir yardımda bulunulmasına ve hatta ticari alışveriş yapılmasına hiçbir itirazı yoktur. Yeter ki Avrupa normlarını ihlal etmesin ve sahte devletin tanınması anlamına gelmesin.
Hükümet ayrıca, Kıbrıslı Türklerin Avrupa'nın sağlayacağı menfaatlerden yararlanacakları yöntemleri AB ile işbirliği içinde görüşmeye hazırdır. Hükümet, Kıbrıslı Türklere bir miktar ekonomik yardım sağlamayı da inceliyor."

Gazeteye göre, bugünkü Dışişleri Bakanları Konseyi'nde masaya konulacak olan İngiliz önerisi, KKTC limanlarının ve havaalanlarının açılmasıyla, AB'nin KKTC'yle doğrudan ticari alış veriş yapması aracılığıyla ambargoların kaldırılmasına KKTC'ye ekonomik soluk vermeye çalışacak. Gazete, AB ve BM'nin, sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla, Rum Yönetimi teğet geçilerek ekonomik yardımın Lüksemburg'a varan Dışişleri Bakanlarının KKTC'ye aktarılması için bir Karma Özel Servis kurulmasının da düşünülmekte olduğunu kaydetti.

Habere göre, diplomatik kaynaklar, "İngiliz önerisi geçirilse bile konunun, uluslararası hukuk ve Avrupa normlarına takılmadan KKTC'yle ticaret yapılıp yapılamayacağı ve bunun nasıl olacağına karar verecek teknik komisyonlara havale edileceğini" söyledi. Aynı kaynaklar; "KKTC'yle ticari alışverişlerin AB'nin, uluslararası hukukun ve Rum Yönetimi'nin denetimi altında olmaması durumunda, KKTC'de Avrupa çıkarlarına zarar verecek bir kaçakçılık bölgesi yaratılması tehlikesi olduğunu" iddia etti.

Gazete, Shengen'in uygulanmasının da bununla ilgili olduğunu, Avrupa normları KKTC'de uygulanmayacağı için ürünlerin denetlenmesinin gerekeceğini, bunun da, -Rum Yönetimi'nin ve AB'ın başka bir formül bulmaları haricinde- Kıbrıs sorununun çözülmesine kadar Yeşilhat yakınlarında gümrük oluşturulması gerekeceği anlamına geldiğini yazdı.

Politis, "Lüksemburg'ta Savaş - 'Hayır'dan Sonra AB'ta Hava Ağır" başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs ile Yunanistan'ın, Komisyon'un Yeşilhat'ı AB'ın dış sınırı haline getirme çabalarını etkisiz hale getirmek amacıyla bugün AB Dışişleri Bakanları Genel İşler Konseyi'nde çetin bir diplomatik savaş vereceğini bildirdi.

Gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu'nun bugün ayrıca, Rum Yönetimi'nin Kıbrıslı Türklere yönelik önlemlerini de açıklayacağını ve bu yolla, cumartesi günkü referandumda Rum tarafından çıkan yanıt nedeniyle aleyhlerine oluşan ağır havayı dağıtmaya çalışacağını kaydetti. Gazete, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi başka Avrupa ülkelerinden de KKTC'nin yükseltilmesine ilişkin önerileri bulunduğunu kaydetti.

Gazeteye göre, Yakovu ve Moliviatis, referandum sonrasında Güney Kıbrıs aleyhine ağır bir hava bulunduğunu çok iyi biliyor. Avrupalı dışişleri bakanları Rum tarafının referandumda hayır yanıtı vermesinden dolayı öfkelidir ve bütün tonlarda, Annan planını kabul eden Kıbrıslı Türklerin hiçbir şekilde cezalandırılmaması gerektiğine işaret ediyorlar.

Gazete, AB dışişleri bakanlarının, Yeşilhat'ın AB'ın dış sınırı haline getirilmesini talep edecek olan AB'ın genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen'i büyük dikkatle dinleyeceklerini, Verheugen'in ayrıca, Komisyon'un üzerinde çalıştığı ve aralarında İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika ve İtalya'nın da bulunduğu AB'ın güçlü ülkeleri tarafından bakanlar Konseyi'nin önüne getirilen, Kıbrıslı Türklere soluk vermeye yönelik bazı önlemler alınmasını önereceğini belirtti.

Gazeteye göre önerilecek önlemler arasında:

1 - KKTC'ye uygulanmakta olan ambargoların kaldırılması,
2 - Ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Mağusa Limanı'nın ve uluslararası havaalanının açılması,
3 - Kıbrıs Türk Ticaret Odası aracılığıyla ihracat ve ithalatın cesaretlendirilmesi bulunuyor.

Rum Yönetimi uzun süredir Avrupalıların, Rum tarafının Annan planına hayır yanıtını vermesi halinde bu niyetlerine ilişkin planlar yaptıklarından haberdardı. Bu önerilerin hayata geçirilmesini engellemek için veto uygulama konusuna özellikle isteksizlik gösteren Yunanistan'ın da nabzı tutuldu ve halihazırda Lüksemburg'a varan Dışişleri Bakanları içinde somut bir politika belirlendi.
Gazete, Yakovu ve Moliviatis'in Bakanlar Konseyi'nde, Kıbrıslı Türklere ekonomik soluk verilmesine Yunan tarafının itiraz etmemekle kalmayıp, kendilerinin de bu amaçla Avrupa kurumsal organlarına önlemler sunacaklarını bütün tonlarda vurgulayacaklarını yazdı.

Gazeteye göre, Rum ve Yunan hükümetleri şu tek noktada ısrar edecek:

"Bu önlemlerin KKTC'nin AB dışındaki üçüncü ülkeler tarafından tanınmasını cesaretlendirmemesi gerektiği..."

Rum ve Yunan hükümetleri ayrıca, Avrupa Komisyonu'nun çözüm olması halinde KKTC'ye verecek olduğu 260 milyon euronun Kıbrıslı Türklere verilmesi fikrine katıldıklarını da vurgulayacaklar.

Gazete, Rum Yönetimi'nin Verheugen'in Yeşilhat'ın AB'ın dış sınırı haline getirilmesini önerme niyeti konusunda ise, böyle bir önerinin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığına inandığını, çünkü bunun, Güney Kıbrıs'ın AB'ne giriş sözleşmesinin 10. protokolünde yer alan kuralların değiştirilmesini gerektirdiğini yazdı.

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Tasos P apadopulos'un ve Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu'nun, Avrupalıların Rum tarafına yönelik hoşnutsuzluklarının kısa zamanda yumuşayacağına inandıklarını da haberine ekledi.

Haravgi de haberi, "Kıbrıslı Türklere Yönelik Önlemler - Dışişleri Bakanı Yorgos Yakovu Tarafından Bugün Brüksel'de İlan Edilmesi Bekleniyor" başlığıyla yansıttı.