Charity genç kızlığında iyi bir öğrenci ve sporcuydu, ancak daha sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başladı ve uyuşturucu bağımlısı oldu. 18 yaşındayken yardım istedi ve uyuşturucuyu bıraktı. Daha sonra üniversitede insan ekolojisi okudu ve insanların çevrelerine verdikleri tepkiler üzerine çalıştı.
"13 yaşındaki oğlum, 4 yaşındaki kızımı soğukkanlılıkla öldürdü"
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Charity "Kendimi bildim bileli insanların neyi, neden yaptıkları beni çok etkilemişti. İnsanları neyin harekete geçirdiğini bulmayı seviyordum" diyor. Ancak bu Charity için sadece bir okul değildi, her gün yaşadığı bir şeydi. Oğlu Paris yüzünden.
Charity'nin oğlu 13 yaşındayken, dört yaşındaki kız kardeşi Ella'yı bıçaklayarak öldürdü. Son 11 yıldır hapiste ve 50'li yaşlarına gelene dek dışarı çıkamayabilir. Peki, bir anne böyle bir trajedinin getirdikleriyle nasıl başa çıkabilir?
Üniversite yılları iyi geçse de, ayık kalmak kolay değildi. Charity o günleri "Sefil bir haldeydim. Herkes bana 'Ayık olursan hayat çok daha iyi olacak' diyordu. Ve öyle değildi, hiç öyle değildi! Çünkü uyuşturucularla üzerini örttüğüm acılar yüzeye çıkıyordu." Charity daha sonra hamile olduğunu fark etti. Genç kadın o gün için "Bu her şeyi değiştirdi" diyor...
Charity, çocuğuna mitolojik Yunan Prensi Paris'in adını verdi. Dokuz yıl sonra yine hamile kaldı. Bu kez kızı Ella'yı dünyaya getirdi. Ella da iyi bir bebekti, Charity, "En büyük fark Paris'in daha içe kapanık ve utangaç olması, Ella'nın ise fişek gibi, dışa dönük, inatçı ve iddialı olmasıydı" diyor.
Ve Charity'e göre çocuklar birbirleriyle iyi anlaşıyordu. Genç kadın, "Paris Ella'yı çok seviyor gibi görünüyordu ve Ella da Paris'e tapıyordu" diyor.