Gaziantep’in Nizip ilçesinde 20 Ağustos Cumartesi günü meydana gelen ve İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirleri Muhammet Abdülkadir Esen ile Umut Yakup Tanrıöver’in de aralarında bulunan 16 kişi hayatını kaybettiği feci kazadan yaralı olarak kurtulan 47 yaşındaki Gülten Erpek’in ifadeleri ortaya çıktı. Feci kazada Umut ve Muhammet isimli 2 çocuğu da ölen anne Gülten Erpek, verdiği ifadesinde kaza öncesinde yaşananları ve dehşet anlarını anlattı.
TESADÜFÜN BÖYLESİ
Anne Gülten Erpek, kaza anında Özel Diyarbakır isimli firmaya ait otobüsün en önündeki 1,2 ve 3 numaralı koltuklarda çocukları Muhammet, Umut ile birlikte oturduklarını ifade etti. İHA muhabirleri ile aynı ismi taşıyan Muhammet ve Umut kardeşler kazada hayatını kaybederken, anne ise ağır yaralı olarak kurtuldu. Günler süren tedavinin ardından yaşama tutunan ve 2 çocuğunu da kaybeden acılı anne, ifadesinde dehşet anında yaşananları anlatırken olay öncesinde yaşanan ihmaller zincirine de ortaya serdi.
İHMALLER ZİNCİRİ
İstanbul Esenler otogarından Diyarbakır’a gitmek amacıyla Özel Diyarbakır firmasından 3 kişilik bilet aldığını belirten anne Gülten Erpek, ifadesinde otobüse ilk bindiklerinde oğlunun emniyet kemerini takmak istediğini, kemerin bozuk olması nedeniyle kemerini takamadığını ifade etti. Acılı anne Erpek, 16 saati aşkın sürede devam eden yolculukları esnasında ise kimsenin emniyet kemeri takılması konusunda bir uyarıda bulunmadığını anlatan Gülten Erpek, asıl ihmallerin ise kazadan önce Gaziantep’te verilen molada yaşanan şoför değişimi ile başladığını söyledi.
Kaza yapan şoför Abdulkadir Memiş’in dikkatsiz tavırları olduğunu anlatan Gülten Erpek, "Şoför, otobüste rahat bir şekilde sigara içiyordu. Sürekli müzik çalıyordu, telefonla konuşup, telefonla uğraşıyordu ve dikkatsiz tavırları vardı. Diğer ismini bilmediğim şoför kadar dikkatli değildi’’ dedi.
''ŞOFÖRÜN İLK KAZADAN HABERİ VARDI’’
Otobüsün en önünde seyahat ettiğim için olan biteni net bir şekilde gördüğünü anlatan Erpek, "Kaza anından önce otobüsü kullanan Abdulkadir Memiş isimli şahıs telefonla biriyle konuştu. Ve ‘Kaza olmuş yine’ dediğini duydum. Bunun yanındaki muavin ve diğer şoför ile konuştuklarına şahit oldum. Kazadan önce gerçekleşen diğer kazayı ben görmedim ancak otobüsü kullanan şoför ve muavinin haberleri vardı, telefonla birileri arayıp kazanın olduğunu söylediler’’ şeklinde konuştu.
120 KİLOMETRE HIZI GÖRDÜ
Kazadan hemen öncesinde otobüsün saatte 120 kilometre hızla gittiğini gördüğünü de sözlerine ekleyen Erpek, ‘’Kazadan hemen öncesinde otobüsün hızı yaklaşık 120 km/sa ile gittiğini gördüm. Daha sonra biraz daha hızlı gittiğini fark ettim’’ ifadelerini kullandı.
PERDEYİ DÜZELTMEK İSTERKEN KONTROLÜ KAYBETTİ
Otobüsün aşırı hızlı gitmesine rağmen şoförün direksiyonu tek elle tuttuğunu vurgulayan Erpek, "Uyarıda bulunmamam fırsat kalmadan önce direksiyonu bir eliyle bıraktı. Şoförün sol kolunun bulunduğu taraftaki cam açık olduğundan, perdenin ses çıkarmasından dolayı onu düzeltmek isterken otobüsün hakimiyetini kaybetti. Perdeyle çok uğraştı. Aşırı hızlı gittiğinden dolayı otobüsü toparlayamadı. Otobüs sonra benim olduğum koltuk tarafına yani otobüsün sağ tarafına doğru devrildi ve otobüs bu şekilde yatık vaziyette 200 metre kadar sürüklenmeye başladı’’ dedi.