157 yıl yaşayan Zaro Ağa'nın ölümü ise bir hayli trajik. İşte ölümünün dünyada yankı bulduğu o adamın hikayesi...
İşte dünyanın en uzun yaşayan adamı
Çinli bir bitki bilimci ve dövüş sporcusu olan Li Ching-Yuen’in 1677 yılında doğduğu iddia ediliyor. Bazı kayıtlarda ise 1736 yılında doğduğu geçmekte.
Ölüm tarihi ise 1933 yılı olan Li Ching iki kayda göre ya 197 ya da 256 yaşında. Bu rakamlar ise onu dünyanın en çok yaşayan insanı yapmaya yetiyor.
Hayatının büyük bir bölümünü dağlardan bitkiler toplayıp uzun yaşamanın sırlarını araştırarak geçiren Li Ching sanıyoruz ki bütün sırları öğrenmeyi başarmış en sonunda.
Onun hayatının küçük bir bölümü olsa da koskoca 40 yıl boyunca Reishi mantarı, gingseng bitkisi, pirinç şarabı gibi şeylerle beslenen Li Ching bitki bilimi kariyerine henüz 10 yaşındayken başladı.
Toplamda 20’den fazla evlilik yapan Li Ching-Yuen’in 200’den fazla da çocuğu olduğu söyleniyor. 1749 yılında gençliğinin baharında dövüş sanatları hocası olarak Çin ordusuna katıldı.
Li’nin öğrencilerinden biri ise ilginç bir iddia ortaya attı. Dağda bitki ararken 500 yaşında bir adam ile karşılaşan Li Ching ondan Çigong egzersizleri ve beslenme önerileri öğrendi.
Kendisi aldığı o önerileri ise Kaplumbağa- Güvercin- Köpek üçlemesine bağlı bir teknik ile açıklıyor.
1.Dingin zihin 2. Kaplumbağa gibi oturmak 3. Bir güvercin gibi neşeli yürümek 4. Bir köpek gibi uyumak
256 yaşında nihayet azrail ile karşılaşan Li Ching Çin Szechuan eyaletinde 6 Mayıs 1933 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Son sözleri ise “Bu dünyada yapmam gereken her şeyi yaptım” oldu.
1777'DE DOĞDU, 1934'TE ÖLDÜ!
Osmanlı İmparatorluğu´nun başında I. Abdülhamit tahtta otururken dünyaya gelen Zaro Ağa, tam 10 Osmanlı padişahı gördü. 157 yıl yaşayan Zaro Ağa'nın ölümü ise bir hayli trajik. İşte ölümünün dünyada yankı bulduğu o adamın hikayesi...
Zaro Ağa dünyaya geldiğinde Osmanlı İmparatorluğu´nun başında I. Abdülhamit tahtta oturmaktaydı. Gençlik yıllarında İstanbul´a göç ettiğinde tahtta oturan padişah III. Selim´di.
Zaro Ağa kimi kaynaklara göre 1774, kimilerine göre ise 1777 yılında Bitlis'te dünyaya gelir. 29 Haziran 1934 tarihinde İstanbul'da vefat eder. Batı dünyasının da ilgisini çeken ve tam 157 yıl yaşayan Güney Doğu'daki hamalların efsanevi lideri Zaro Ağa, dünyanın en uzun yaşayan insanlarından.
1774-1934 yılları arasında yaşayan Zaro Ağa, 18. yüzyılın sonlarına doğru Bitlis'in Merment köyünden İstanbul'a gelir. Selimiye Kışlası, Dolmabahçe Sarayı, Ortaköy ve Tophane Camii'nin inşaatında çalıştıktan sonra memleketine döner.
Para kazanmak için yeniden İstanbul'a giden Zaro Ağanın iri yarı, güçlü, kuvvetli fiziği sarayın dikkatini çekince askerliğini sarayda yapar. Rus muharebesinde memleketine dönen Ağa, mensup olduğu Şerif Mirza Aşireti'yle birlikte savaşa katılır ve bu savaşta bacağından yaralanır.
Gümrüklerde hamallık yapan Zaro Ağa, bu işte kendisini kısa sürede göstererek hamalların kahyası olur ve 20 yıl çalışıp Hamallar Teşkilatı'nı o kurar.
En çok bulgur ve yoğurt yediği iddia edilen Zaro Ağa'nın öyküsü, destan olacak türden. İstanbul'daki ömrünü Tophane'de küçük, mütevazı bir evde geçiren Ağa'nın, erken yediği akşam yemeklerinde sofrasında sadece yoğurt ya da sadece ekmekle ayran bulundurduğu da iddialar arasında.
Dünya medyasını en çok ilgilendiren konulardan birisi de Zaro Ağa'nın evlilik yaşamı ve kadınlara bakış açısı. Sadece memleketinde 7 defa evlenen Zaro Ağa'nın, tam olarak kaç evlilik yaptığı ise bilinmiyor. Bazı kaynaklara göre 13, bazı kaynaklara göre 17, bazılarına göre ise 29 evlilik yaptığı iddia ediliyor.
Zaro Ağa'nın 5'i kız olmak üzere 13 çocuğu, 29 torunu olduğu söyleniyor. Zaro Ağa'ya “Neden bu kadar çok evleniyorsun?” diye sorulduğunda, “Ne yapayım, aldığım kadınlar çabuk ihtiyarlayıp ölüyorlar” şeklinde cevapladığı da iddialar arasında yer alıyor.
Zaro Ağa dünya medyasının ilgi odağı olduktan sonra, öyküsü hazin bir yola girer. Birçok tarihi mimarinin inşaatında çalışan Zaro Ağa, 150'li yaşlarda bir umutla Amerika'ya gider; ancak hayatı hayal ettiği şekilde ilerlemez. İki Amerikalı, Zaro Ağa'yı yeni bir hayat vaadiyle Amerika'ya gitmeye ikna eder. Zaro Ağa, New York'ta büyük bir törenle karşılanır; ancak onu götürenlerin niyetleri başkadır.
Özel bir kostüm giydirip sirklerde “Dünyanın en yaşlı insanı” olarak teşhir ederler. “Zaro Ağa'yla fotoğraf çektirmek 10 dolar, öpmek 15 dolar” kampanyası yapacak kadar ileri giderler.
Yıllarca sapasağlam olan ve doktora gitmeyen Ağa'nın son yılında ciğerlerinde tüberküloz, kalbinde büyüme ortaya çıkar.
150 yaşındaki Ağa'yı, eyalet eyalet dolaştırıp faydalandıktan sonra, beş parasız getirip İstanbul'a bırakırlar. Yaşadıklarına dayanamayan Ağa, 29 Haziran 1934'te Şişli Etfal'de hayata gözlerini yumar.
Son günlerini İstanbul'da geçiren Zaro Ağa'nın ölüm haberi tüm dünya medyasının ilgisini çeker. Yatmakta olduğu hastane gazetecilerle dolup taşarken tüm dünya gazeteleri Zaro Ağa'nın ölümünü “Dünyanın en yaşlı adamı öldü” şeklinde duyurur.
Zaro Ağa'nın mezarı İstanbul'da Eyüp Kabristanı'nda bulunuyor.