İlk yarıyı kaçıncı bitirdi: 7
Gelenler: Burak Yılmaz, Nicolas Isimat-Mirin, Orkan Çınar (Kiralıktan geri döndü)
Gidenler: Pepe, Ryan Babel
Süper Lig'in ilk yarısında 17 karşılaşmada 25 puan kaybeden Beşiktaş, bu puanların 17'sini deplasmanda kaybetti. Aslında bu sayılar, son iki sezondur performansı gittikçe düşen siyah beyazlıların neden bu durumda olduğunu net bir şekilde anlatıyor. Vodafone Park'ta taraftarının da desteğiyle rakipleri üzerinde baskı kuran Beşiktaş, deplasmanda dominant ve galibiyete uzanacak bir oyun sergileyemiyor.
Aslında sezonun ilk dış saha maçında siyah beyazlılar için kötü sinyaller çok kuvvetliydi. Ligin ilk yarısını 16. sırada tamamlayan ve ilk 8 haftada galibiyete uzanamayan BB Erzurumspor karşısında silik bir oyun ortaya koyan siyah beyazlılar, rakibinin gole çevirme oranındaki başarısızlığı sebebiyle galibiyete uzanmıştı.
Üst üste 2 sezon şampiyonluğa ulaştığında orta sahasıyla rakiplerine fark atan Beşiktaş, bu sezonun ilk yarısında Oğuzhan Özyakup ve Tolgay Arslan'dan faydalanamadı. Atiba'nın ilerleyen yaşı ve düşen performansıyla birlikte Medel'i de birçok karşılaşmada stoperde kulannamak zorunda kalan siyah beyazlıların tek umudu kenar ortaları olarak kaldı. Dorukhan Toköz'ün imdada yetişmesi olumlu bir gelişme olsa da Beşiktaş'ın orta sahasındaki kalite eksikliği gözle görülür şekilde devam ediyor.
Burak Yılmaz ve Isimat-Mirin transferleriyle kadrosunu güçlendiren ve Tolgay ile yollarını ayırmayı planlayan Beşiktaş'ın sağ bek transferinden önce 8 numaraya takviye yapması gerekiyor. Bu takviye yapılmayacaksa da teknik direktör Şenol Güneş'in Oğuzhan Özyakup'u yeniden beklenilen performansına taşıması en doğrusu olacaktır.
Marcelo - Tosic ikilisiyle zirveyi yakalayan Beşiktaş, Marcelo'nun takımdan ayrılmasıyla bu liderlik görevini Portekizli süperstar Pepe'ye teslim etmişti. Geçtiğimiz sezonki Beşiktaş ile bu sezonki Beşiktaş'ın arasındaki en büyük farklardan biri olan Pepe, sözleşmesini feshederek Porto'nun yolunu tuttu.
2017/2018 sezonunda hem Şampiyonlar Ligi'nde hem de Süper Lig'de savunmayı sırtlayan Pepe, sezonun ilk yarısında 10 karşılaşmada forma giydi. Enzo Roco'nun takım seviyesinden bir hayli uzak bir profile sahip olması, Vida'nın partnerinin sürekli değişmesine sebep oldu. Şenol Güneş'in Medel ve Necip tercihleri de bu yaraya merhem olmadı.
Devre arasında kadroya katılan Isimat-Mirin, Beşiktaş'ın oyun yapısına uygun ve hızlı bir stoper olsa da savunmaya liderlik edebilecek kalibrede değil. Bu sebeple Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla dünya devlerini peşine takan Vida'nın artık liderliği eline alması gerekiyor. Vida'nın bu tavrı, aynı zamanda Mirin'in de gelişmesini sağlayacaktır.
Liverpool'da yaşadığı sendromun ardından Beşiktaş ile kendini bulacağı düşünülen Karius, ilk yarıda performansından çok özel hayatıyla konuşuldu. Beşiktaş'ın '1' numarası olduğunu söyleyen Alman kaleci, bunu yeterince hak ettiğini bir türlü gösteremedi. Maç içerisinde belli sürelerde öne çıkan Karius, ilk yarıda gösterdiği performansla sınıfta kaldı.
İkinci yarıda önünde oturmuş ve dengeli bir savunma hattı bulması, Karius'un da performansını etkileyecektir. Karius, Beşiktaş ile şampiyonluğa ulaşmak istiyorsa hem 1 numara olduğunu göstermeli hem de 'şampiyonluk modu'nu açmalı.
Ligin en deneyimli ve en kariyerli teknik direktörlerinden biri olan Güneş, bu sezon herkesin hayranlıkla izlediği oyunuyla değil, polemiklerle gündeme geldi. Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe ile oynanan(!) Türkiye Kupası maçının ardından futboldan bir hayli uzaklaşan Güneş, bu sezon da futbola yaklaşmayı başaramadı.
Fikret Orman ile sorun yaşadığı iddiaları, A Milli Takım ile adının anılması, Şenol Güneş'in konsantrasyonunu bir hayli dağıtmışa benziyor. Siyah beyazlıların şampiyonluğa ulaşması için öncelikle lidere ihtiyacı var. Bu lider de hem oyuncuların gözünde hem de taraftar nezdindeki kredisiyle Şenol Güneş. Yeniden sahaya odaklanan ve futbolseverlere güzel futbol izletmeye devam eden Şenol Güneş, Beşiktaş'ın şampiyonluk yolunda işini bir hayli kolaylaştıracaktır.
Siyah beyazlı taraftarların tepkisine rağmen Şenol Güneş'in ısrarlarıyla takıma kazandırılan Burak Yılmaz, şüphesiz ki Türk futbolunun son 20 yılda yetiştirdiği en iyi forvet. Takıma katılmasıyla birlikte Beşiktaş'ın hücum şeklini de değiştirmesi beklenen Burak, kafa toplarında kendisini geliştirse de rakip savunmaların arkasına yaptığı koşularla öne çıkıyor. Burak'ın takımdaki varlığı, Oğuzhan Özyakup'un ve Adem Ljajic'in de performansını etkileyecektir.
Son yıllarda sakatlık problemleriyle boğuşan tecrübeli golcü, sahaya sağlam dönmesi halinde Beşiktaş'ın şampiyonluk yolundaki en etkili silahı olacaktır. Burak ile siyah beyazlı taraftarların barışması da Burak'ın golleri ve o gollerle gelen şampiyonlukla olabilir.
1 - 2014/15 sezonunun başından bu yana Süper Lig'de en fazla gol atanlar:
Burak Yılmaz - 53 ⚽ (75 maç)
Samuel Eto'o - 50 ⚽ (89 maç)
Fernandao - 48 ⚽ (95 maç)
Edin Visca - 48 ⚽ (152 maç)
Hugo Rodallega - 43 ⚽ (106 maç)
Yeniden? pic.twitter.com/M1J0w6u3AM
— OptaCan (@OptaCan) 3 Ocak 2019
İlk yarıda şampiyonluktan uzak bir görüntü çizen Beşiktaş'ın öncelikle deplasman oyununa bir çözüm bulması gerekiyor.