İSTANBUL (AA) - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Türkiye'nin Suriye'deki krizden kaynaklanan ulusal güvenlik kaygıları tanınmak durumundadır." dedi.
Şentop, Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcı olduğu, TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi" konulu 3. Parlamento Başkanları Konferansı'nın kapanışında konuştu.
Mustafa Şentop, toplantı vesilesiyle parlamenter diplomasi yoluyla terörle mücadele gibi çetrefilli ve çok boyutlu bir meseleyi ele aldıklarını söyledi.
Terörizmin bölgesel ve küresel ölçekte ciddi bir tehdit olduğunu dile getiren Şentop, "Bölgelerimizin içinden geçtiği dönüşüm süreci ise bu tehdidin daha ciddi ve çok yönlü değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bu şekilde ortak bir kararlılıkla terörle mücadelemizi sürdürmek durumundayız. Terörizmin yaygınlaşması, doğrudan uluslararası barış ve güvenliğe zarar vermektedir. Bu aynı zamanda küresel ekonomiyi ve sürdürülebilir kalkınma ve büyümeyi tehlikeye atmaktadır." dedi.
Şentop, "Diğer taraftan bölgesel bağlantılılık ve uluslararası platformlarda iş birliği terörle mücadele çabalarının vazgeçilmez unsurlarıdır. Terör örgütlerinin değişen yapıları ve eylem biçimleri, terörle mücadele stratejilerinin de değişen şartlara uyumunu gerektirmektedir." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye terör örgütleriyle etkili bir mücadele yürütmektedir"
Teröre yol açan sebeplerin ortadan kaldırılması ve terör örgütlerinin lojistik ve insan kaynaklarının engellenmesinin ancak kapsamlı terörle mücadele stratejileri ile mümkün olabileceğine vurgu yapan Şentop, şöyle devam etti:
"Bu itibarla terörle mücadelenin uzun vadeli ve çok boyutlu olması zaruret arz etmektedir. Keza bir terör örgütüne karşı mücadelenin bir diğer terör örgütünün desteğine dayanılarak yürütülmesi asla söz konusu olamaz. Ayrımcılık yapılmadan tüm terör örgütlerine karşı mücadele edilmelidir. Aksi yaklaşım teröre karşı savaşa zarar verecektir. Ayrıca, terör örgütlerinin söylem ve propagandalarına karşı yürütülecek mücadele önem arz eder. Bunun yanında terörizmin herhangi bir din, milliyet, ırk ile ilişkilendirilmesi asla kabul edilemez. Türkiye uzun yıllardır PKK/PYD-YPG, DHKP/C, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı etkili bir mücadele yürütmektedir. Bu mücadele kararlılıkla devam edecektir. Terörle mücadele, insan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde sürdürülmelidir ve Türkiye bu ilkeyi güçlü bir biçimde hayata geçirmektedir."
- Konferansın gelecek yıl da İstanbul'da yapılması önerisi
Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörle mücadele bağlamında, Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na da konferans sırasında değinilmiş ve konunun başkanlık açıklamasında yer almasında mutabık kalınmıştır. Buna göre şunları ifade etmek mümkündür. Türkiye'nin Suriye'deki krizden kaynaklanan ulusal güvenlik kaygıları tanınmak durumundadır. Terörizmin her türüyle uluslararası hukuka uygun biçimde mücadele gerekliliğinin altını çiziyoruz. Suriye'deki çatışmaya askeri çözüm olamayacağı kanaatimizi vurguluyor ve siyasi bir çözüme ulaşma yönündeki uluslararası çabalara desteğimizi ifade ediyoruz. Bu bağlamda, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu dile getiren açıklamaları memnuniyetle karşılanmıştır. Ayrıca, bir Anayasa Komisyonu kurulmasını, yaşayabilir ve sürekliliği olan, Suriyelilerin yönettiği ve Suriyelilerin sahiplendiği, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcı olduğu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı ve Suriye halkının meşru beklentileri ile uyumlu bir siyasi çözüme götürecek olumlu bir adım olarak memnuniyetle karşılıyoruz."
TBMM Başkanı Şentop, küresel ve bölgesel barış ile istikrarın temini için Cammu Keşmir meselesinin Pakistan ve Hindistan tarafından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ile uyumlu biçimde barışçıl çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti.
Konferansın gelecek sene de İstanbul'da yapılmasını öneren Şentop, "Konferansımızın bir diğer temasını oluşturan bölgesel bağlantılılık kapsamında ekonomik ve ticari ilişkiler başta olmak üzere çeşitli alanlarda somut iş birliği projeleri geliştirilmesini ve bu şekilde bölgelerimizdeki bağlantılılığın artırılmasını teşvik ediyoruz. Bu çerçevede sürdürülebilir kalkınma hedeflerimizin altını çiziyoruz. Bu değerlendirmeler çerçevesinde platformumuzun daha kurumsal nitelik kazanması için çalışmalar yapılmasında fayda görüyoruz. Esas itibarıyla kurumsallaşma ve genişlemesine yönelik adımları atmak istiyorduk. Fakat bunu gerçekleştiremedik. Bu sebeple parlamento başkanları konferanslarını kurumsal ve daha etkili bir yapıya kavuşturmak için gerekli düzenlemeleri yapmak üzere bir sonraki toplantının İstanbul'da yapılmasını lüzumlu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Terörün köklerini kurutma konusunda mücadele etmeliyiz"
Afganistan Meclis Başkanı Mir Rahman Rahmani de terörü bir menfaat aracı olarak gören ülkelerin terör konusunda ciddi sıkıntılar yaşayacağına dikkati çekti.
Rahmani, "Terörün köklerini kurutma konusunda mücadele etmeliyiz. Terör uluslararası insan haklarını, güvenliği tehdit ediyor. Dünyada güvensizlikten başka bir şey olmuyor. Terör tehdidine karşı çabalarımızı birleştirmeliyiz." diye konuştu.
Pakistan Meclis Başkanı Asad Qaiser ise "Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılığın Güçlendirilmesi konusu uluslarımız için önem taşıyor. Anlamlı ve etkili bir iş birliğine imza atarken, ülkelerimiz arasındaki bağlantıları da güçlendirecek." değerlendirmesini yaptı.
Qaiser, terör belasını ortadan kaldırmak için potansiyel terör hedeflerinin belirlenmesinin, terörün motivasyon ve finansman kaynaklarıyla mücadele edilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.
Çin Ulusal Halk Kongresi Başkanvekili Dongming Wang da konferansın parlamentoların ortaya koyduğu sorumluluğu ön plana çıkardığını belirtti.
Rusya Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin ise konferansta terör konusunda çok sayıda ortak yaklaşımın tespit edildiğine işaret etti.
- TBMM Başkanı Mustafa Şentop: - "Türkiye'nin Suriye'deki krizden kaynaklanan ulusal güvenlik kaygıları tanınmak durumundadır" - "Suriye'deki çatışmaya askeri çözüm olamayacağı kanaatimizi vurguluyor ve siyasi bir çözüme ulaşma yönündeki uluslararası çaba