A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, Hürriyet'e verdiği röportajda, Türkiye kariyerine dair açıklamalarda bulundu. Alman futbol adamı milli takıma dair birçok konuya değinirken, Fenerbahçe'nin genç yıldızı Arda Güler için de oldukça dikkat çeken ifadeler kullandı.
Ayrıca Kuntz, Liverpool'un başarılı teknik adamı Jürgen Klopp'un kendisine ‘Türkiye’de gerçekten sabır diye bir şey var mı?’ sorusunu yönelttiğini ifade etti.
Arda Güler’in az süre alması çok eleştiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Arda Güler bizim için bir cevher! Türkiye’nin, Türk futbolunun bir değeri. Arda Güler ile alakalı sorduğunuz için mutluyum. Sizler Türk basını olarak şunu benden çok daha iyi biliyorsunuz. Geçmişte de Arda’ya gösterilen ilgi başka futbolculara da verildi. Ve bu ilgi sonucunda bazı oyuncularımız erken transferler yaptılar, yanlış kararlar verdiler. Ya da bunun altında ezilip futbol hayatlarını zor sürdürdüler. Futbol içinde fazla rol almadılar. Beklenen başarıyı gösteremediler.
Almanya ile kıyaslarsak yine sabır konusuna geleceğiz. Kai Havertz, U21 oyuncusu olmadan U19’dan A takıma çıkan tek oyuncu. Ama A Milli Takım için oynamadan önce 60 tane Bundesliga maçına çıktı Havertz. Avrupa Ligleri de dahil olan bir atmosferde. Bizim şu anda bahsettiğimiz genç oyuncumuzun Fenerbahçe’de daha 90 dakika oynamadığı süreler hakkında konuşuyoruz. Arda bizim değerimiz. Türkiye’nin, Türk futbolunun değeri... Bizim ona kendini geliştirebilecek, en güzel ortamı sağlamamız gerekli.
Arda’nın Türk futboluna vuracağı damga, sağlayacağı katkı, verecekleri yarın ya da 6 ay sonra deği! Doğru geliştirilirse 2-3 yıl sonra asıl aşamasını kaydedip Türk futboluna değer katabilecek. Kulüplerin, yetkililerin daha dikkatli, uzun vadeli, sabırlı kararlar vermesi ve kamuoyunun da bunun bilincinde olması önemli. Biraz daha gönül isterdi ama fiziksel yapısı daha güçlü olsun. (Gülerek) Onun yeteneğinin ancak % 10’u bende vardı.
Jorge Jesus, Arda Güler için eleştiriliyor. Bu konuyu konuştunuz mu?
“Tabii ki sayın Jesus ile Arda üzerine de konuştuk. Arda ile birlikte diğer potansiyel A Milli Takım oyucularımız hakkında da bilgi aldık. Kulüpler içinde verilen kararlar, yapılanma, kulübün içindedir.”
“Bırakmak, vazgeçmek ya da pes etmek... Öyle bir kelime benim lügatımda yok. Evet Faroe Adaları ve Lüksemburg maçları zor geçti. Fakat totalde Dünya Kupası elemelerini geçip play off’a ulaştık. Uluslar Ligi’nde grubumuzda 1. olduk. Totalde ne kazandığımızı göz önünde tutmaktansa, sıkıntılı maçı daima ön planda tutuyoruz. Bu sonuçlar ne kadar üzücü de olsa ders çıkarmak için çok önemliydi. Şu an mevcut oyuncularımızı göz önünde tutarsak kesinlikle, çok net Avrupa Şampiyonası’na gidecek kalitede olduklarını söyleyebilirim. EURO 2024’de olacağız. Diyelim ki elemelerde yüzde 2 motivasyon eksikliğim oldu ise, emin olun Dünya Kupası’nı izlerken o yüzde 2’yi misli misli doldurdum. Ve ben kesinlikle Türkiye ile bir Dünya Kupası’na gitmek istiyorum.”