Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı-lacivertli kulübün gündemine dair açıklamalar yaptı. TRT Spor'a konuk olan Koç'un konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
İşte Ali Koç'un açıklamaları:
"Keyfimiz yerinde Serdar'a rica ettim katıldı ama talimatnameyi yazan o bizim başkanlığımızdan önce başladı buna. Aslında federasyonun UEFA'ya söz verip hazırlaması gereken talimatname bu sadece Fenerbahçe'yi temsilen burada değil.
Ben her soruya açığım. En sevdiğim sorular, zor sorular. Biz neden yapılandırma imzalamadık, Fenerbahçe'nin genel görüşü ve güncel konular. Sokaktaki vatandaşın anlayabileceği şekilde anlatmamız gerekiyor ama bu sistem çökecek. 1 sene mi, 2 sene mi bilmiyorum. Bunu Çalıştay'da da söyledim. Antalya'da da söyledim. Sayın Nihat Özdemir'e ve Cumhurbaşkanımıza söyledim. Bu borçların ödenmesi mümkün değil. Devletin futbola yardım etme zorunluluğu yok. Yeniden yapılandırmadaki borçlarınn hiçbir şekilde ödenemeyeceğini de söylüyoruz. Ne yazık ki bu çare değil en azından 3 büyükler için değil.
Uzun vadeli bakıldığında yeniden yapılandırma sistemi çökecek. Yapılan model, üç büyük kulüp için çare değil. Hepimiz biliyoruz ki 5. yıl geldiği zaman, bunun ödenmesi mevcut yükümlülüklerle mümkün değil. Beş sene sonra tekrar takla attırılacak, yani tekrar uzatılacak. 5 sene sonra netice vermeyeceği için tekrardan yapılacak. Dolayısı ile neden bunu bir seferde yapmıyoruz."
"Şimdi biraz geriye gidelim; Şubat 2008 tarihinde başladı finansal fair play, ne yazık ki sonuç vermedi bizim ülkemizde, tam tersi oldu kulüpler ters istikamete gitti.
UEFA FFP netice vermedi. Bu pek çok ülkede sorunları çözdü. Bizde tam tersi oldu. UEFA cezalandırmak için değil, yardım etmek için orada. Bizde böyle değil, bu iş biraz sert. Kulüpleri bankacı gözüyle yönetemezsiniz. Futbol mantığı ve aklı olmalı. UEFA sağolsun ceza için vermediğini gösterdi. UEFA hesap kitap yaparken her ülkenin ekonomisini ayrı değerlendiriyor. 2018'in yaz aylarında kurlar fırladı. Bizleri değerlendirirken bunları lehimize kullandı. Türk futbolu finansal açıdan çöktü, bu bir gerçek. UEFA, 'Biz kendi FFP'mizi yapıyoruz' deyince TFF'nin teklifini beğendi ve bunu kabul etti. Muhalefet partileri bunu siyasete alet ettiği için seçim öncesine yetişemedi ve bir kere de burada sözümüzü tutamadık.
Zamanında açıklansaydı 1 Haziran'da herkes harcama limitini bilecekti. 2 Eylül'de açıkladılar. Türk futbolu her anlamda çökmüş durumda; federasyon, yönetim, kulüp yönetimi, Avrupa'nın en yaşlı ligi, spor medyası her şey çökmüş durumda. Bütün değer zincirlerinin baştan aşağıya yenilenmesi gerekiyor."
Fenerbahçe Mali İşler Direktörü Serdar Yıldız: "Talimatın başlangıcı Şubat 2018'de atıldı. Dönemin Kulüpler Birliği Başkanı Fikret Orman'dı. "Artık deniz bitmiştir" dedi ve bizden reçete istedi. Haziran 2018'de UEFA ile görüşmeleri sıklaştırdık. Hazırladığımız modeli UEFA'ya sunduk. La Liga da bunu uyguluyordu. Bunu incelememizi istediler. Aralık 2018'de Galatasaray ve Beşiktaş yetkilileriyle bu modeli inceledik. Bu model ön kontrol modeliydi. UEFA'nın modeli sonradan kontrol sistemi. Geçmiş mali tablolarına bakıyor ve zararın sebebini istiyor. Amacımız kulüplerin ekonomik olarak ayakta kalmasını sağlamak."
"İspanya'da 2 sene üst üste zarar etmek yasak, edersen soruşturma açıyorlar. UEFA ile toplantıyı, ilk biz yaptık, sonra Trabzonspor, ardından federasyonumuz girdi. TFF'de başkan ayrıldı, seçimler oldu ama bunun yapılması gerekiyordu. UEFA'ya bir kez daha mı verilen sözler tutulmuyor diye panikledik. TFF, bize 2 Eylül'de limitleri verdi. Kulüpteki ön çalışmalar nisanda yapılabilseydi, temmuza yetişecekti ama eylüle kadar bekledik. Aslında 2 aylık süre makuldü yani burada federasyonun da bir suçu yok. Limitler açıklanmadığı için biz de har vurup harman savurmadık. 2 sezonda 94 milyondan 71 milyona inmek de iyi bir şey. Biz kendi açımızdan hamlelerimiz yaptık."
"Belirli bölgelerde fazlalık var. Sol bekte de aksiğimiz var. Ben belki 3-4 futbolcu gönderip 4-5 milyon Euro tasarruf edeceğim. 1-2 milyon Euro'ya da sol bek alacağım, şampiyonluk ihtimalimi artıracağım. Ama bunu yapamıyorum. Eldekileri de gönderemiyorum, 'Ya alamazsam.' diye."
"Gelecek vadeden bir oyuncu transfer edeceğim belki de ama bunu da yapamıyorum. Talimatname olmak zorunda. Ama talimatname finansçı gözüyle olmaz. Biz mevcut bütçemizi azaltacağız ama buna imkan verilmiyor."
Tümer Metin'in, "Mayıs ayına dönseniz stoper ve sol bek alır mıydınız?" sorusu üzerine Ali Koç, "Stoper aldık ama daha iyisini almamız gerekirdi." cevabını verdi.
"Geliştirilen yapılandırma modeli tüm kulüplere uymuyor. Burada bir müzakere süreci yok. Bu model 3 büyük kulübün ihtiyacını karşılamıyor. Ziraat Bankası, 'En doğru siz davranıyor, olmayacak bir şeye imza atmıyorsunuz' diyor. İmzaladığın an temerrüte giriyorsunuz. Bu şartlar çok ağır. Bir spor kulübü yöneticileri bu şartlara onay veremez. Biz de buranın sahibi değiliz. Bu kulübün çıkarlarını korumak için seçilmiş kişileriz. Çözüm değil, gerçekçi de değil.
Biz pazarlık da yapamıyoruz. Borcu ödemeye niyeti olan pazarlık yapar. Olmayacağını söylüyoruz. Şartları yerine getiremediğin zaman da çok ağır şeyler var. Burada söyleyemeyeceğim. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza da söyledim. Bunun 10 yıl olması gerekiyor, çünkü herkesin borcu, parası, isteği farklı. Size ne gerekiyor dediklerinde 3 yıl geri ödemesiz 800 milyon TL. Muhalefete de seslenmek istiyorum. Biz burada devletimizi de biraz yalnız bıraktık. Bu bir devlet bankası da olmayabilirdi.
Futbol bir sektör, diğer sektörlerden hiçbir farkı yok. Her türlü sorumluluğun altındayız. Bu sektörün ayağa kalkması lazım. Genç bir yapıya sahibiz. Biz 1 - 1.5 seneyi götürdük. Maliyetleri kısıyoruz. Her şeyden biz sorumlu olacağız. Mümkün değil böyle bir şey ama ne diyoruz bize yardım et derken büyük kulüplerin borcu çok büyük. Kamuya da borçlar var. Bunların da yeniden yapılandırılması gerekiyor. Yani muhalefetinde onlara destek olması gerekiyor. Biz bunu yeterince anlatamadık bu da kulüplerin ayıbı."
"Adam şampiyon olmak istiyor, onu getir bunu getir diyor. Bankaların, kulüplere de el koyacağı yok. Neye el koyacak. Futbol baştan sona yeniden yapılanırılmalı. Çalıştay'da çok doğru bir adım atıldı. Spor bakanımız, her şeyin farkında ona da teşekkür ediyorum. Normalde futbol özerk ama bu genel bir şey ama futbolda en önemli branş olduğu için işin içine giriyor."
"Bizim camiamızda bile içinde bulunduğumuz durumdan haberdar olmayanlar var. Türk futbolu topyekun yapılanmalı.
Biz federasyona kimseyi önermedik. Üç büyükleri temsil eden insanlar vardır. Son dönemlerde biz isim vermedik. Seçme imkanımız da yoktu. Olmaması gereken insanlar olduğunu söyledik. U21 Ligi kaldırılıyor, yerine bir şey gelmiyor. UEFA'ya talimat hazırlanacak, geç kalınıyor. Eğitmen yetişmiyor, antrenör çıkmıyor. Altyapıdan oyuncu oynatma mecburiyeti yok. Müthiş stadyumlarımız var ama burada iki haftada bir maç oynanıyor. Çocukların maç oynayacağı yerler yok. 112 yıllık bir kulübün altyapısında iki saha var. Her şeyin ele alınması gerekiyor. Bunlar bir gecede olacak şeyler değil."
"Öncelikle kulüpler denk bütçeyi sağlamalı. Balonu söndürmemiz lazım. Ufak ufak ufak söndürmemiz lazım. Balonu patlatırsak, yayıncı kuruluş ihalesinde ne olacak? 450 yerine 150 milyon dolar mı alacağız? O zaman borçları nasıl ödeyeceğiz?"
"Dört büyük kulüp başkanı toplanalım bir masanın etrafında, mali konuları da konuşalım. Kamuoyunu, içerisinde bulunduğumuz durumu ortaya koymak adına aydınlatalım. Yapın çağrıyı, ilk olarak kapıda Fenerbahçe olacaktır. Biz kral çıplak diyoruz. Onlar değil diyor. Sayın Mustafa Cengiz olur, diğer başkanlar da olur. Her ortamda canlı, cansız her kanala çıkmaya razıyız. Hatta bunu; Fenerbahçe Kulübü olarak gönülden arzu ediyoruz."
"(Yayın ihalesinde doların 5.80'de sabitlenmesi üzerine) Dolar 5.80 üstüne çıkmasın diye dua ettik. Bir de 5.80'nin üzerine çıkınca biz kulüpler olarak her gün kaybediyoruz.
"Herkes bu faiz oranını söylüyor. TFF ve kulüpler herkes bunun olmayacağını söylüyor ama bir kamu bankası inat ediyor. Beşiktaş'ın faizler konusunda haklı bir serzenişi var. Onların arkasında duruyoruz bu konuda. Faiz kısmı hiç konuşulmuyordu ve bunu tamamen bize yazıyorlardı. Bizim böyle bir talebimiz olmadı. TFF'den de rica ediyorum. Onlar da böyle bir talebimiz olup olmadığını söylesin. Bir algı yaratılması federasyondanda çıkan haberlerden etkilenmesi dolayısı ile Fenerbahçe'nin bu işle hiç bir alakası yoktur, 40'tan 30'a inmesiyle de bir alakamız yok."
"Bu sistem çökecek. Aksini iddia eden varsa çıkalım, konuşalım. Belki, biz göremiyoruz, bakıyoruz, alttan üstten ama göremiyoruz. Bu konuyu bilmeyenler de var Federasyonun içinde. Burada 2 artı 2, 4 etmiyor. Keşke etse... Biz öyle bir noktaya geldik ki Fenerbahçe'ye ne olursa olsun, şampiyon olmasın. 3 Temmuz'da şampiyonluğumuz alınmaya çalışıldı. Şimdi de muhtemel şampiyonluğumuzun önüne geçilmeye çalışılıyor."
"Geçen yaz bizden 11 futbolcu gitti ve bunların kontratları bitti. Pahalı olanlardı bu oyuncular. Türkiye'de artık yıllık 3 milyon euro, 4 milyon euro gibi ücret ödemeleri imkansız. İsim vermeyeceğim ama yurt dışında 700-800 bin euro'ya oynayan oyuncu buraya 3-3.5 milyon euro'ya geliyordu. Menajerler de artık bilecek; Türkiye para kazanacağın bir yer değil. Oyuncuları cezbetmemiz lazım. Son durak kontratları bitti. %40 vergi gelmesin istedik. En azından önümüzdeki 3 yıl için. Futbolcu net maaş konuşuyor. Bu bir kültür."
"Bize bir limit çıktı. Diğer kulüplere göre düşük bir kulüp. Galatasaray'dan sonra Fenerbahçe'nin en çok geliri var. Borcun ana parasını hesaba kattığımız için bizim limit düşük çıktı. Ondan sonra bir süreç yaşadık. Cuma günü sunum yaptık. Geldiğimiz noktada anladık ki, gözümüzün üstünde kaşımız var.
Fenerbahçe taraftarı transfer bekliyor. Son kapı kaldı o da Tahkim. Transfer yapabilmek için Tahkim Kurulu'ndan çıkacak kararı bekliyoruz. Tahkim Kurulu'nun yarın toplanmasını umut ediyorduk, perşembe gününe bırakıldı. Ağırdan alıyorlar. 17'sinde karar aldılar. Ayın 23'ünde bir karar çıkar mı çıkmaz mı, ne çıkar bilmiyoruz. Oradan tekrar lisans kuruluna gidebiliriz. Benim hiç manevra alanım kalmadı. Ne karar çıkacak bilmiyoruz. Sürekli uzuyor."
"Biz, harcama limiti 206 ile başladık 2 Eylül'de. "Oyun oynanırken kurallar değişir mi" diye konuşuluyor ya, bu canlı bir organizma. Sponsor geliyor, oyuncu gönderiyorsun..."
"Tahkime neden gidiyoruz. Biz yapılandırmayı yapamadık, bize bir limit çıktı. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi olduğu için biraz daha yüksek, sonra da biz. Arada büyük bir farkın var. Geldiğimiz noktada biz anladık ki gözümüzün üstünde kaşımız var. Fenerbahçeye bu imkan verilmek istenseydi döneler oradaydı.
17'sinde baktılar, bir karar çıktı. Biz Tahkim'e başvurduk, 23-25 benim için hiçbir anlamı kalmadı. 2 Eylül'de 206'yla başladık. Devamlı değişiyor, zaten yaşayan bir organizma bu. Hani deniyor ya, "Maç oynanırken kural değişir mi?" diye. Canlı bir mekanizma bu. 224 ile 257'nin arası çok önemli. Biz başvuru yaptık ve dedik ki hesabımız kitabımız budur. Bizim rakamımız bu kadar olmalıdır dedik ve cuma gecesi bize 257 rakamını tebliğ ettiler. Bu rakamda bir hesaplama hatası var dedik, meğerse kısmen kabul etmişler."