Atıl Tesislerde İnsanlık Dramı

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde 2009 yılında faaliyete geçen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Süt Sığırcılığı Tesisleri, şimdi 50 Suriyeliye barınak oldu. Tesisin bahçesindeki çadırlarda kalan Suriyelilerin hali içler acısı.Bayramiç Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Süt Sığırcılığı Tesisleri, kurulduktan 5 yıl sonra, 2014 yılında iflas etti. Büyük maddi değeri olan tesisler yıllardır atıl bir vaziyette duruyor. Bayramiç için çeşitli şekillerde değerlendirilebilecekken yıkılmaya terk edilen tesislerde şimdi Suriyeli aileler kalıyor. Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 50 kişilik 8 aile, 3 aydır bu tesisi kendilerine mesken edindi.Zor şartlar altındaki Suriyeliler, çöplüğün hemen yanı başında hayatta kalma savaşı veriyor. Bulurlarsa gündelik 50 TL yevmiye ile sabah karanlığından akşam karanlığına kadar çalışan Suriyelilerin hali içler acısı. Burada yaşayan Suriyelilerin eli iş tutanları çalışmaya giderken, 20 çocuk ise pislik içinde, kara ve sivri sineklerin istilası altında günlerini geçiriyor. Elektrik ve temiz su bulunmayan çadırlarda kalan, çöpten topladıkları eşyaları temizleyerek değerlendiren Suriyeliler, kurdukları bahçelerde sebze yetiştirmeye çalışıyor. Sulama kanalından aldıkları su ile ihtiyaçlarını gideren ailelerin kaldığı yer ilçe çöplüğüne ise 100 metre mesafede.Şimdiden kışı düşünüyorlarGeçtiğimiz günlerde yaşanan sel sonrası ellerindeki az sayıdaki eşyayı da kaybeden Suriyeliler, kış geldiğinde ne yapacaklarını kara kara düşünüyor. İş bulamazlarsa başka yere göç etmek zorunda kalacak olan Suriyeliler, geleceğe yönelik en ufak bir plan yapamıyor. Suriyeliler arasında Türkçe bilen tek kişi olan Matar Hamo, yaşanan dramı gözler önüne serdi. Hamo, "Ben yaklaşık 3 yıldır Türkiye’deyim. Buradaki ailelere tercümanlık da yapıyorum. Eşim ile birlikte buradayız. Çocuklara göz kulak olma görevi de bana ait. Gerçekten sıkıntılı bir yaşamımız var. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ancak şartlar ortada. Başımızı sokacak bir evin hayaliyle yaşıyoruz. Suyumuz, elektriğimiz yok. Sobamız, yakacak odunumuz yok. Çocuklar yarı çıplak bir vaziyette, aç karınla günlerini geçiriyor. Kış geldiğinde ne yapacağız şimdiden kara kara düşünüyoruz. Battaniye lazım, kıyafet lazım, soba, yakacak lazım. Eli iş tutan herkes çalışıyor. Kimseyi kırmadan, kötü işlere bulaşmadan burada hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bahçesi uygun olduğu için atıl durumdaki bu tesisleri mesken edindik. Etrafı çevrili olduğu için daha güvenli geldi. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Bizleri görmezden gelmesinler" ifadelerini kullandı.