Balık, protein içeriği yüksek A, D, K ve B grubu (B1, B2, B3, B6, B12) vitaminlerinden zengin; omega-3, iyot, selenyum, fosfor, çinko ve magnezyumun da iyi birer kaynağı.
Yapılan bilimsel çalışmalar, içerdiği çok sayıda vitamin ve mineraller sayesinde düzenli balık tüketiminin; hafıza, göz ve kemik sağlığımızı güçlendirdiğini; koroner kalp hastalıkları riskini ve total kolesterolü düşürdüğünü; kolon, meme, rektum kanserlerine karşı koruyucu olduğunu; içeriğindeki omega-3 ve omega-6 yağ asitlerinin beyin ile sinir sistemini güçlendirerek bağışıklık sistemini koruduğunu gösteriyor.
BALIK PİŞİRMENİN PÜF NOKTALARI NELERDİR?
Amerikan Kalp Vakfı da, adeta şifa deposu olan balığı haftada 2 porsiyon (300 gr) tüketmeyi ihmal etmememizi öneriyor. Ancak seçerken, pişirirken ve tüketirken yaptığımız bazı hatalar var ki balığın besin değerini düşürüyor, daha da kötüsü sağlığımızı tehdit edebiliyor! Peki balıktan maksimum fayda sağlamak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz balık tüketirken dikkat etmemiz gereken 10 kuralı anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Balık pişirme teknikleri: Balık tüketirken 8 kritik kurala dikkat
ÇITIR ÇITIR OLMASIN: Çıtır çıtır balık belki daha lezzetli olabilir, ancak damak tadınıza hitap ederken sağlığınızı riske atmayın. Çünkü proteinlerin yüksek ısıyla birlikte yapılarının bozulmaya uğraması sonucu balığın protein içeriği düşüyor, bunun sonucunda da vücut için yararlı etkileri azalıyor. Balığı yağda kızarttığınızda ısıyla temasla beraber besin değeri azalmakla kalmıyor; kızartma sırasında ağırlığına yakın yağ çekmesi nedeniyle kalori miktarı da artıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz aynı zamanda 'una bulayıp kızartma' gibi hatalı pişirme tekniğinden de kaçınmanız gerektiği uyarısında bulunarak şunları söylüyor: “Bunun nedeni, vücut hücrelerine zarar veren, unun yüksek ısıyla teması sonucu ortaya çıkan heterosiklikamino asit (HMF) adlı bileşenlerin kanser gelişimine yol açabilmesi. Balığı kendi suyu ile buğulama yöntemiyle veya fırında düşük ısıda pişirmek daha sağlıklı bir tercih olacaktır. Izgara, fırın ve buğulama yöntemleriyle hem balığın besin değerlerinden maksimum fayda sağlayabilir, hem de alınacak olan fazla kalorilerin önüne geçebilirsiniz.”
ASİTLİ İÇECEKLER TÜKETMEYİN: Vücuttaki yararlı etkilerini azalttıkları için balığın yanında gazoz, kola, meyve suyu ve meyve aromalı içecekler gibi asitli içecekler tüketmeyin. Tercih edeceğiniz taze limon sıkılmış maden suyu sindirim sistemini desteklemesinin yanı sıra sağladığı antioksidan ve minerallerle daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Balığın tazeliğinden eminseniz yanında ayran tüketebilirsiniz.
LİMONLA OMEGA-3 KULLANIMINI ARTIRIN: Balık tabaklarının olmazsa olmazı limon… Peki balığın üzerine limon sıkarak doğru mu yapıyoruz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Balığın üzerine sıktığınız limonun içeriğindeki C vitamini ve antioksidanlar, balığın içindeki omega-3 kullanımını arttırıyor. Aynı zamanda balığın zehirleyici etkisi varsa vücuttaki toksik etkiyi de azaltıyor. Bu faydaları nedeniyle balığa limon sıkmanız doğru bir seçim olacaktır.”
YEŞİL SALATAYLA C VİTAMİNİ TAKVİYESİ YAPIN: Balıkta en az bulunan C vitamini düzeyini artırmak için yanında bol limonlu yeşil salata tüketin. Yeşil salata C vitamini açığını kapatarak omega-3 emilimini artırıyor. Aynı zamanda içeriğindeki yüksek posayla daha dengeli bir kan şekeri ve daha uzun süre tokluk sağlıyor.
SOĞANLA BAĞIŞIKLIĞINIZI GÜÇLENDİRİN: Balığın vazgeçilmezlerinden biri olan soğan bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Sena Binöz soğanın ayrıca insülin salınımını artırıcı, dolayısıyla kan şekerini düşürücü özelliğe sahip olduğunu belirterek, “Dolayısıyla yüksek kan şekeri seviyelerine sahip kişiler balığın yanında soğan tükettiklerinde daha dengeli bir kan şekeri elde edilebiliyor. Ancak gastrit ve reflü gibi sindirim sistemi hastalıkları olan kişilerin mide asidini uyarıcı etkisinden dolayı soğan tüketmemeleri daha uygun olacaktır” diyor.