Ağıldan çıktıktan sonra sürüsüyle bir bağı kalmayan keçi, otlaktan dönünceye kadar sahibi Emin Akdağ’a yoldaşlık ediyor. 25 yıllık hayvan üreticisi Emin Akdağ, süt veriminden düşen keçiyi kendisine bağlı olduğu için kesime göndermediklerini söylüyor. Otlağa giderken traktörü takip eden keçi yoldan geçenlerin de ilgisini çekiyor.
Sahibini bir an olsun yalnız bırakmıyor
Çömlekçi kırsal mahallesinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan Emin Akdağ, kendisine bağlı olan keçiyle ilgili, “25 yıldır çobanlık yapıyorum. Gördüğünüz keçinin küçükken annesi öldü, onu biz emzirdik. Bize annesi gibi alıştı. Keçiye küçüklüğünden beri biz baktık. Keçimiz bayıra çıkarken traktörün ardına takılıp beni takip ediyor, sürüyü bırakıyor. Beni çok seviyor. Dağda yayılırken de sürüyü yine bırakıp sürekli benim yanımda yayılıyor.
Keçimiz 2006 veya 2007 yılı doğumlu. O zamandan beri kendisi bizimle oluyor ve bizi çok seviyor. Bu keçimizin artık sağımda verimi yok ama bizi sevdiği ve bize çok alışkın olduğu için yanımızda tutuyoruz. Bayırda benim bir arkadaşım gibi yanımda duruyor. Bayırda sürü yayılınca keçimiz mutlaka beni arar ve beni buluncaya kadar meler” diye konuştu.
''KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK DAHA İYİ''
Köyde 125 keçisinin bulunduğunu da kaydeden Emin Akdağ, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin de büyükbaşa göre daha iyi olduğunu söyledi. Akdağ, “Yaptığımız hayvancılık genellikle dağda keçilerimizi yaymakla geçiyor. Oğlaklar doğduğu zaman, oğlaklar yetişinceye kadar üç ay annelerine yem veriyoruz. Böylelikle sütleri çok oluyor ve oğlakların yetişmesi için annelerine yem yediriyoruz. Ondan sonra 3 aylık olan oğlakları kasaba vererek kestiriyoruz.
Oğlaklar kalmayınca da keçilerin sütlerini sağarak mandıraya veriyoruz. Elde ettiğimiz sütlerle isteyenlere peynir yapıyoruz, süt isteyenlere de süt veriyoruz. Yani küçükbaş hayvancılığın geliri çok iyi oluyor, büyükbaş hayvancılıktan iyidir. Ben rençberlikten yılda bir kere alıyorsam, küçükbaş hayvandan yılda 10 kere alıyorum” ifadelerini kullandı.
BİZE ULAŞIN
