Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da görüştü.
Görüşme 1 saat 15 dakika sürerken iki lider görüşme sonrası çalışma yemeğine geçti. Çalışma yemeği sonrası Erdoğan ve Trump basın toplantısında konuştu.
Konuşmada ilk sözü alan ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye ile ilişkilere önem verdiklerini vurgulayarak söze başladı. Trump, Türkiye'nin gerek NATO'da gerekse ABD ile çok önemli müttefik olduğunu belirtti. Bugün S-400'lerin gündeme geldiğini, gelecekte de konuşulacağını söyleyerek 'Umuyorum ki çözmeyi başaracağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, ABD ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma kararlılığında olduklarını belirterek konuşmasına başladtı. Temsilciler Meclisi'nin sözde Ermeni soykırım tasarısıyla ilgili aldığı kararı eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: "emsilciler Meclisi'nde alınan kararların milletimizi incittiğini sayın başkanla görüştüm. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Bu konuda başımız dik, alnımız aktır. Türkiye bu konudaki diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Bütün arşivlerimizi açmış durumundayız. Silahlı kuvvetlerimizin 1 milyona aşkın belgesi mevcuttur. Her an bunları görebilirler, araştırmalarını yapabilirler".
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Öncelikle değerli dostum Başkan Trump'a ve kıymetli eşlerine misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Bugün sayın başkanla gündemimizde yer alan konularda samimi görüşmeler kaydettik. Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerletilmesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumları konusunda sayın Başkanla karşılıklı irademizi teyit ettik.
DEAŞ'a karşı mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindik. Özellikle Bağdadi'nin ölümünün sonra süreçte cezaevinden kaçmaya çalışan gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ'lı tutuklu veya mahkumdur. Barış Pınarı Harekatında terörle mücadelede yeni ve önemli adım atmıştır. PKK/YPG'nin Suriye'deki ayrılıkçılığına ağır darbe vurmuştur. PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından tam 19 saldırı ve taciz gerçekleştirildi. Tel Abyad'da patlamada 13 sivil hayatını kaybetti. Suriye'de kalıcı çözüm bulabilmek için ABD ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz.
Önümüze ikili münasebetleri dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar. Temsilciler Meclisi'nde alınan kararların milletimizi incittiğini sayın başkanla görüştüm. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Bu konuda başımız dik, alnımız aktır. Türkiye bu konudaki diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Bütün arşivlerimizi açmış durumundayız. Silahlı kuvvetlerimizin 1 milyona aşkın belgesi mevcuttur. Her an bunları görebilirler, araştırmalarını yapabilirler.
Ülkemiz DEAŞ'la göğüs göğse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesidir. DEAŞ'la bağlantılı olabileceğini değerlendirdiğimiz 77 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Hapishanelerimizde 1216 DEAŞ'lı var. Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren, Türkiye'de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Avrupa'dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda sayın başkanla ortak anlayışa sahibiz.
Suriye'de 9 sene önce çatışmalar başladığında hadiselerden en fazla etkilenen ülke biz olduk. Arap, Ezidi, Keldani olmak üzere 350 bini Kürtlerden oluşan 4 milyona aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Avrupa bize söz verdiği halde 3 milyar Avro gibi bir desteği STK'larımıza sağladı. Suriye toprakları üzerinde yaşayan 3 milyon insana düzenli insani yardım gönderiyoruz.
Güvenli bölge çağrım zamanında hayata geçmediği için on binlerce masum hayatını kaybetti. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatıyla 4 bin kilometrekarelik alanı terörden arındırmıştık. Sayın başkanın güvenli bölge talebine aynen katılıyorum. Daha önce Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı dedim. 365 bin Suriyelinin kendi topraklarına dönüşünü sağladık Cerablus'ta. Güvenlikli hale getirdiğimiz şehirlere geri dönüşler başladı. Sayın Trump'la başlattığımız projeyi hayata geçirebilirsek önümüzdeki dönemde geri dönenlerin sayısı daha da artacaktır."
ABD Başkanı Trump'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Başlamadan önce buraya hoşgeldiniz demek istiyorum. Çok güzel ve üretken Sözlerime başlarken hanımefendiye hoş geldiniz diyorum. Türkiye'nin first ladysi hanımefendiye. Çok harika verimli toplantı geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Serkan Gölge'yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendisi gözaltındaydı. Bu güzel jestti. Teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu ABD için ve Türkiye için iyi haber.
Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD'nin çok önemli müttefiki. İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye'deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo'yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O'brien de aynı şekilde sayın Erdoğan'la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum.
Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar. Türkiye, ABD'den sonra NATO'da en büyük ikinci ordu. Türkiye savunma harcamasını düzenli olarak arttırmaya devam ettirdi. 29 ülke arasında NATO'ya karşı yükümlülüklerini yerine getiren ülkelerden.
Afganistan'daki misyona kararlı destek verdi. Buradaki ortaklık, DEAŞ'ın yıkılması için çok önemli oldu. Yakın zamanda El Bağdadi öldürüldü. Türkiye belli alanlarda çok yardımcı oldu. Bunu takdirle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk halkına müteşekkiriz. İşbirliği, ticaret, savunma, askeri ekipman programlarımız devam ediyor. Milyarlarca dolar değerinde satış söz konusu Türkiye'de. F-35 için parçalar üretiyorlar. Türkiye'nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler.
Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin'le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız.
Türkiye'nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu için değil dünyanın bütün yerlerinde işbirliği olabilir. Siz Türk halkı için işbirliği yapıyorsunuz. Halklarımız çıkarları için birlikte çalışıyor olacağız. Hem kişisel hem de Türkiye ile çok olumlu, dostane ilişkilerimiz var. Bunları daha iyi ilişkilere dönüştürmek istiyoruz. Teşekkür ederim."
TRUMP: Bazı senatörlerle de görüştüm. 5 tanesi katıldı. Başka katılmak isteyenler de oldu. Onlarla da iletişime devam edeceğiz. Bizlere katıldıkları için teşekkür ediyoruz. Gelip Cumhurbaşkanıyla görüştükleri için de, sıcak tartışmalar, görüşmeler için teşekkür ederim.
SORU: Şu anda karşılaşmakta olduğunuz azil konusuyla ilgili görüşlerinizi sormak istiyorum.
TRUMP: Cadı avından mı bahsediyorsunuz, şaka gibi. 1 dakikasını bile izlemedim. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüm, bu azil duruşmalarından çok daha önemli konu. Başlatan kişi çok yanlış bilgiler vererek başlattı. Benim Ukrayna Cumhurbaşkanı ile telefonla görüşmem başta konu olmak üzerine. Zaten onun yazıya dökümüne bile baksanız, ki önemli hukukçular bunu incelediler. Benim yaptığım açıklamalar, telefon görüşmesinin sorunsuz olduğunu belirttiler. Ülkenin böyle şeyler yaşamış olması, bu beyefendinin vaktini harcamış olmamız, Ortadoğu'yu konuşmayı tercih ederim.
SORU: Suriyelilerin vatanlarına dönmesi konusunu Avrupalı liderlerle görüşme şansını buldunuz mu?
TRUMP: Türkiye bunun mali yükünü çekti. 40 milyardan fazla harcama yapmak zorunda kaldılar. Yani çok yüksek miktarda para harcandı. 40 milyar dolar harcandı. Avrupa şu ana kadar 3 milyar katkıda bulundu. Bu insanlar bırakılsa Avrupa'nın içinden geçerek ilerlerler. Bu da Avrupa'ya hasar verir. Avrupa'yla görüştüm. Fransa, İngiltere ve Almanya'dan DEAŞ'lılar çıktı. Sordum onlara 'bu kişileri geri almak ister misiniz' diye. Onlar da 'hayır' dediler. Adil değil tabii. Türkiye kaçmış olan herkesi tekrar yakaladı. Ben Ortadoğu konusuna eğildim, 1 ay öncesi itibarıyla yüzde 100 oranında DEAŞ'ı etkisiz hale getirebildik. Bağdadi konusunda attığımız adım, kendisi lideriydi. İki numaralı kişiyi de aynı şekilde, şu anda üçüncünün peşindeyiz, Türkiye bu mücadelede bize çok yardımcı oldu.
SORU: Hristiyan azınlıklar kendilerini zor durumda hissediyorlar. Türkiye'nin hristiyan azınlıkları koruyacağını garanti edebiliyor musunuz Suriye'de?
ERDOĞAN: Keldani, Ezidi, hristiyanlar noktasında da bizim özel gayretimiz, çalışmamız var. Gerek Suriye tarafında kalan ve ibadethaneleri bile yıkılmış durumda olanların biz ibadethanelerini de yeniden restore etmek suretiyle ibadetlerini yapma fırsatını da onlara hazırlamış vaziyettedir. Gerek Keldani, Ezidi, Arami, hristiyan bütün bunlardan bizim tarafımıza geçmiş olanlar bir sıkıntı yaşamıyor. Suriye tarafında kalanlarla ilgili onların imkanları mümkün oldukça özel şartta hallediyoruz. Yiyecek, giyecek ilaç götürüyoruz.
SORU: Obama'nın kusurlu dış politikasının enkazını devraldınız. Bu politikaların bir tanesi de YPG-PKK ile ABD politikasının hizalanması olmuştu. YPG'nin liderini de Mazlum Kobani'yi Beyaz Saray'a davet ettiniz. Bu kişi Türkiye içerisinde 164 askerimiz, 40 sivilin ölümünden sorumlu. Bu kişiyi tekrar davet etmeyi düşünüyor musunuz?
TRUMP: Birlikte çok yakından çalışıyoruz, aynı zamanda sizin Cumhurbaşkanınızla da yakın çalışıyoruz. Gelişmeler kaydediliyor. Grupların nasıl tanımlandığıyla ilgili. Bazıları sevmeyebilir. İvme kazanıldı. Çok ciddi bilgi birikimi elde edildi. Gelişmeleri izleyeceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye ile işbirliği çok harika. Çok önemli bir ülke, çok büyük ordusu olan ülke. Dünyadaki en iyi askeri ekipmana sahipler. Ki bunlar ABD'de üretiliyor. Çok ciddi ilerleme kaydedildi.
SORU: FETÖ mevzusunda ABD'den haberler almıyoruz. FETÖ lobisinin çok yoğun çalışmaları oluyor. Sayın Trump'ın dinlemeye öğrenmeye açık olduğunu gördük. Türkiye-ABD ilişkileri adına bir gelişme sezdiniz mi?
ERDOĞAN: Birçok belgeleri, özellikle bu seyahatimizde de kendilerine takdim ettik. Bu belgeler ışığında da , çünkü FETÖ bizim için terörist başıdır. 251 vatandaşımız şehit olmuştur. Devlete darbe yapılmıştır. 2 bin 193 vatandaşımız gazi olmuştur. Bu olayların faili olan insanın Amerika'da 400 dönüm arazide yaşayıp, dünyada diğer yerleri idare etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu ziyaretimizde ayrıca belge getirdik. Kendilerine takdim edeceğiz. Bizden nasıl teröristler istediği zaman biz veriyorsak onlar da bize bu teröristi verirler.
SORU: Bugün çok televizyon izlemediniz biliyorum ama. 26 Temmuz'daki telefon görüşmesiyle ilgili iddia ortaya atıldı. Gelişmeler nasıl? Ukrayna'nın sizin istediğiniz herşeyi yapmaya hazır olduğu söylendi. Bu doğru mu?
TRUMP: Sizin dediğiniz türden hiçbir şey duymadım. Dolaylı gelmiş bilgi. Bahsettiğiniz şekilde bir diyalog hatırlamıyorum.
SORU: 9 Ekim'de size Trump mektup gönderdi. Orada sert cümleler vardı. Siz bu mektubu dikkate almayarak Kuzey Suriye'de askeri operasyonu başlattınız.
ERDOĞAN: Bu mektupları sayın Başkana takdim ettim. Ferid Abdi Şahin gibi Amerika gibi, başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım. Yüzlerce insanımızın öldürülmesine sebep olan, şu anda cezaevinde Apo'nun 'benim manevi oğlum' demiştir. Bu şahsın ABD tarafından karşılanması bizi üzmüştür. Aynı şekilde Rusya tarafından karşılanmıştır. Terörizmle mücadelede zora giriyoruz. Bugün bize yarın bir başkasına. O bakımdan konudaki hassasiyetimiz devam ediyor. Bunlarla ilgili de belgeleri verdim. CIA'nın bu adamın terörist olduğuna vermiş olduğu belgeyi de kendilerine bugün takdim ettim. CIA da bunun terörist olduğunu belgelemiş. Sayın Başkana aynen takdim ettik. Gelen mektubu da aynı şekilde kendilerine verdik.
SORU: Kürdistan ve peşmerge için DEAŞ'la mücadele verdiğiniz için teşekkür ederim. Benim görüştüğüm senatörler Kürdistan'ın azınlıkları koruduğunu söylüyorlar. Sizin Kürtlerle ilgili net politikanız nedir? Siz neden Kürtlerle müzakerelerle Irak'ta müzakere etmiyorsunuz?
TRUMP: Kürtlerle harika bir ilişkimiz oldu. DEAŞ'a karşı mücadeleyi yürüttük. Çok başarılı olduk. Daha önce de söylediğim gibi yüzde 100 oranında yakalayabildik. Askerimiz çok hızlı şekilde yüzde 100'e ulaştı. Kürtlerle harika ilişkimiz var. Bence sayın Cumhurbaşkanının da Kürtler içerisinde harika ilişkileri. Çok sayıda Kürt Türkiye'de çok iyi yaşıyor. Mesela sağlık gibi konularda.
ERDOĞAN: Bir şeyi birbirinden ayırt etmemiz lazım. Bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Bunlar YPG/PYD. Bunlar PKK'nın uzantılarıdır. Nasıl Kuzey Irak'ta Kürt kardeşlerimizle münasebetimiz gayet iyiyse Kuzey Suriye'de Kürtlerle sorunumuz yok. Esed'in Kürtleri kabul etmediği dönemde 'yanlış yapıyorsun, onlara kimliklerini ver' demiştim. En fazla Kürt bizim ülkemizde var. Bizim mücadelemiz tamamen teröristlerledir. Teröristin ırkı, dini, vatanı olmaz. Eğer mücadeleyi vermezseniz bedelini yarın çok ağır ödersiniz.