Tolga SAĞLAM/TRABZON, (DHA)-
Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Busenaz Sürmeneli, tek hedefinin olimpiyat madalyası olduğunu belirterek, “Kazandığım madalyalardan dolayı çok mutluyum ama ben boksa başladığım andan itibaren tek bir hedef için çalışıyorum. O da olimpiyatlar. Oraya katılıp madalya kazanmak istiyorum” dedi.
Rusya'da gerçekleştirilen Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 69 kilo finalinde Çinli rakibi Liu Yang'ı yenerek altın madalya kazanan Trabzonspor’un sporcusu Busenaz Sürmeneli, kulübün dergisinde yer alan röportajında boksa nasıl başladığını, Dünya Şampiyonası’nda kazandığı altın madalya ve gelecekteki hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. 1998 yılında Bursa’da doğduğunu ancak aslen Trabzonlu olduğunu belirten Busenaz, “Babam bir firmada şoförlük yapıyor, annem ise ev hanımı. Dört kardeşiz. Ailede sadece ikizim olan kız kardeşim boks ile ilgileniyor. Kendisinin Türkiye üçüncülüğü var. Çocuklukta Bursaspor’un kadın futbol takımı seçmelerine katılmıştım ama babamın işleri nedeniyle Trabzon’a taşınınca bu hayalim gerçekleşmedi. Trabzon’da bir takımda oynamak istedim, ama o zaman da takım bulamadık. Futbol takımı bulamayınca farklı bir spor yapmaya karar verdim. Antrenörüm Cahit Süme aynı zamanda teyzemin eşidir. Kendisiyle bir görüşmemizde, ‘Gel boksa başla, sevmezsen bırakırsın’ dedi. O şekilde başladım ve çok sevdim” diye konuştu.
Yaşı tutmadığı için ilk beş yıl resmi müsabakalara katılamadığını kaydeden Busenaz, şöyle devam etti:
“Sadece özel turnuvalarda müsabakalara çıktım. İlk olarak yıldızlar kategorisinde düzenlenen Türkiye Şampiyonası’na katıldım ve burada şampiyon oldum. O şampiyonluk benim için çok kıymetlidir. İnanılmaz derecede heyecanlıydım. Sonrasında artık bu şampiyonluklar bana sıradan gelmeye başladı. Aynı yıl milli takıma davet edilip Macaristan’da düzenlenen Yıldız Kadınlar Avrupa Birliği Ülkeleri Boks Şampiyonası’na katıldım ve burada ikinci oldum. Finalde İngiliz rakibime 2-1 yenilmiştim. O mağlubiyet beni çok etkilemişti. Sürekli o maçı ve rakibimi düşünüyordum. Yeniden o rakiple karşılaşabilmek için sabah akşam dua ediyordum. Hatta rakibimin fotoğrafının çıktısını alıp evde dolabıma asmıştım. Sabahları uyanıp antrenman yapma konusunda isteksiz olursam hemen o fotoğrafa bakıp kendime geliyordum. Zaten fotoğrafın altına, “Yenmek için uyan” yazmıştım. Çok hırslı biriyim. Kafama koyduğumu da mutlaka yaparım. Bu şekilde sürekli antrenman yaptım. Çok çalışarak yine 2013 yılında Bulgaristan’da yapılan Yıldız Kadınlar Dünya Şampiyonası’na katıldım. Kura çekimi gerçekleştiğinde ilk rakibimin üç ay önce yenildiğim İngiliz boksör olduğunu öğrendim. Çok mutlu olmuştum. Maçı da 2-1 kazandım. Sonrasında da tüm rakiplerimi mağlup ederek şampiyonluğa ulaştım. O şampiyona sonrası da çok mutlu olmuştum. Ancak rehavete kapılmamak için kendimi kontrol etmeye çalıştım. Hocam, “İnsan yükseldikçe alçalmayı bilmeli” der hep. Bu sözü aklımdan çıkarmamaya gayret ederim. Ardından şampiyonaların ve madalyalarımın sayısı bir hayli arttı. Yaşım ilerledikçe müsabakaların da zorluk derecesi yükseldi. Ardından sol kolumdan sakatlandım ve ameliyat oldum. Yaşadığım bu sakatlık performans düşüklüğüne sebep olmuştu. 2018 yılında Avrupa ve Dünya şampiyonalarında yenilgiler aldım. Ancak yılmadım. Zaten arkadaşlarım da bu yönüme çok şaşırır. Yenilsem ve turnuva bitse bile yarın sabah uyanır uyanmaz kalkar antrenmanımı yaparım. Durmam. Allah bir yerde vermediyse daha sonra mutlaka verecektir diye düşünürüm. Sonra sıkletimi değiştirdim. 75 kilodan 69’a indim. Bu değişiklik sonrası Rusya’da yapılan Ümit Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazandım. Devamında ise İspanya’da gerçekleştirilen Büyük Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü oldum. Kaybettiğim maçın ardından antrenmanlara başlayınca diğer ülkelerin sporcuları da bana şaşkınlıkla bakmaya başladı. Ancak benim çalışmam gerekiyordu çünkü önemli turnuvalar ve kazanılacak madalyalar vardı.”
"HOCAM ‘ASKERLERİMİZ İÇİN SAVAŞACAKSIN' DEDİ"
Altın madalya kazandığı Dünya Şampiyonası’na ilişkin de konuşan Busenaz, bu konuda şunları dedi:
“Çok zorlu bir hazırlık dönemi geçirmiştim. Öyle ki antrenmanlarımda acıdan ve yorgunluktan ağladığım zamanlar olmuştu. Antrenörüm, ‘Antrenmanda ağlamazsan müsabakada gülemezsin’ derdi. Limitlerimi sonuna kadar zorladım. Sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik olarak da çok zorlu bir süreçti. Benim için çok önemli bir şampiyonaydı. Kafilede yaşı en küçük olan sporcu bendim. Turnuva boyunca önemli rakiplerle toplamda beş maç yaptım. Sonunda şampiyon olunca etrafımdaki insanların mutluluğunu gördüm. Takım arkadaşlarım ağlıyordu. Madalya töreni sonrası otelimize gittiğimizde takım kaptanımız Şennur abla yanıma gelerek, ‘İnatçı olduğun ve pes etmediğin için kazandın’ dedi. İstediğimi alana kadar durmam. Benim kitabımda kaybetmek asla yok. Kaybetsem bile hemen ayağa kalkar şükreder ve yoluma devam ederim. O başarıya eninde sonunda ulaşırım.Barış Pınarı Harekatı’nın ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu biliyordum. Maça çıkmadan önce hocamla yaptığımız motivasyon konuşmasında konu tamamen bu harekattı. Hocam; şehitlerimiz, askerlerimiz ve Mehmetçik için dövüşmem gerektiğini vurguladı. İlk iki raund normal bir şekilde geçti. Cahit hoca, üçüncü raund öncesi köşeme geldiğimde, ‘Onlar için savaşacaksın, söz ver bana’ dedi. Sözümü verdim ve ayağa kalktım. Dövüşmeye başlayınca yine hocamın sesini duydum. ‘Askerlerimiz için savaşacaksın’ diye bağırıyordu. O ses kulaklarımda çınladı ve devamında raundun nasıl geçtiğini hatırlamıyorum. Arkadaşlarım maç sonrası beni ilk kez öyle saldırgan gördüklerini söylediler. Maç bitince de ister istemez duygu boşalması oldu. Aklımdan yaşadığım sakatlık, vatanım, milletim, askerlerimiz, hazırlık antrenmanlarında yaşadığım zorluklar geçiyordu. Ağlayarak asker selamı verdim. Sonrasında askerlerimiz de bana selam göndermiş. Onların görüntülerini izlerken bir kez daha ağladım. Barış Pınarı Harekatı’ndaki askerlerimizin ve buradaki Türk halkının yüzünü biraz olsun güldürdüysem ne mutlu bana. Allah askerlerimizin ayaklarına taş değdirmesin.”
“TEK HEDEFİM OLİMPİYATLARDA MADALYA KAZANMAK”
Tek hedefinin olimpiyat madalyası olduğunu söyleyen Busenaz Sürmeneli, “Kazandığım madalyalardan dolayı çok mutluyum ama ben boksa başladığım andan itibaren tek bir hedef için çalışıyorum. O da olimpiyatlar. Oraya katılıp madalya kazanmak istiyorum. Türk halkını ancak madalya kazanmak mutlu eder. Olimpiyatlara antrenörüm, psikoloğum ve sağlık ekibimle birlikte yaptığımız ortak bir programla, kapsamlı bir şekilde hazırlanıyoruz. Küçük bir nüans maçların sonucunu etkiliyor. O nedenle her ayrıntıyı ekip olarak ele alıyoruz. Psikolog da çok önemli. Zaten her sporcunun bu yönde bir katkı almasının önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
(FOTOĞRAFLI)