Prof. Dr. Hasan Sevgili, Türkiye’de merak edilen çekirge istilası hakkında soruları cevaplandırdı. Sevgili, son çekirge istilasının Afrika’nın kuzeydoğu kesimleri (Kenya, Somali, Sudan, Etiyopya gibi ülkeler), Arap Yarımadası, Basra Körfezi civarları, İran ve Irak’ın güney tarafları ve Pakistan-Hindistan sınırı bölgelerinde çok yoğun görüldüğünü belirtti. Tüm dünyada korona virüsü ile mücadele edilirken, bazı bölgelerde de insanların aynı zamanda çekirge istilası ile de mücadele etmek zorunda kaldıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Sevgili, gündem oluşturan çekirge istilasının Türkiye’de de endişe uyandırdığını ifade etti.
“Çekirge istilası bizim ülkemiz ve dünyanın diğer bölgeleri için yeni bir olgu değil”
Prof. Dr. Hasan Sevgili, son günlerde gündeme gelen çekirge istilalarının tarihsel verilere göre bakıldığında dünya ve Türkiye için yeni bir olgu olmadığını belirterek, “Tarihsel süreçte birçok kez yaşamıştır. Örneğin, bizim ülkemizde Osmanlı döneminde, I. Dünya Savaşı yıllarında bir taraftan cephede savaşılırken, bir taraftan Anadolu’da çekirge istilaları ile de mücadele etmiştir. Yine Kurtuluş Savaşı dönemlerinde ve Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, özellikle Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde çekirge istilalarına karşı mücadeleler verilmek zorunda kalınmış ve hazineden bu mücadeleler ile ilgili ciddi paralar ayrılmıştır” diye konuştu.
'TARIMSAL ALANLARDA CİDDİ ZARARLAR OLUŞTURUYORLAR'
Çekirge istilalarının birkaç yıl üst üste yaşandığı zaman tarımsal alanlarda çok ciddi zararların meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Sevgili, “Çünkü istila oluşturan çekirgeler genel yiyici/zararlı ve yeşil gördükleri her şeye saldırma potansiyeli olan türlerdir. Savaş ve ekonominin kötü gittiği dönemlerde bir de üstüne çekirge istilası olduğu zaman ciddi ekonomik ve kültürel bedelleri olabiliyor” ifadelerine yer verdi.
'ŞU ANDA TÜRKİYE'YE DOĞRU YÖNELMİŞ DEĞİL AMA POTANSİYEL BİR TEHDİT'
Çöl çekirgelerinin normalde Kenya, Sudan, Somali, Arap Yarımadası, Pakistan, Hindistan sınırlarına yakın bölgeler ile İran’ın güney kesimlerinde görüldüğünü ve sıcak bölgeleri seven bir tür olduğunu aktaran Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sevgili, şöyle devam etti:
'GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ TEHDİT ALTINDADIR'
“Dünya Gıda Örgütü’nün ve çöl çekirgelerinin hareketlerini izleyen kuruluşların en son yaptığı güncellemeye göre bu tür, şu anda bizim ülkemize doğru yönelmiş değil. Potansiyel bir tehdit mi? Evet, potansiyel bir tehdit. Tarihe baktığımız zaman Çöl çekirgeleri 1930’larda ve daha önceki dönemlerde de zaman zaman da ülkemize kadar girmiş ve çok ciddi sıkıntılar oluşturmuş bir tür. Güneydoğu Anadolu Bölgesi potansiyel tehdit altındadır.”
“Hatay, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin, Siirt tarihi arşive göre bakıldığında ciddi olarak istilaya uğramış ve istilaya uğrama potansiyeli altındaki bölgeler. Diğer taraftan özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde istilalar oluşturmuş Fas (Dociostaurus moraccanus) ve İtalyan Çekirgesi (Calliptamus italicus) gibi türlerin de izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Küresel iklim değişimi, çekirgeler üzerinde beslenen kuş (sığırcık, keklik, leylek), sürüngen (yılan, kertenkele) ve bazı memeli türlerinin habitatlarının tahribi, şehirleşme gibi faktörler de bazı çekirge türlerinin istila tehdidini arttırmaktadır.”