Tirmizî'nin Sünen'inde kaydedilen bir hadise göre taşın cennetten indiği, ilk zamanlar bembeyaz olduğu ancak günahkarların günahlarıyla karardığı ifade edilmektedir. Bir hadisinde Peygamber Muhammed, “Taşa (yani taş dediği Hacer-ül Esved’e) cahiliyet kirlerinden bir şey dokunmasaydı, ona sürünen sakat ve hastalar mutlaka şifa bulurlardı. Yeryüzünde ondan başka cennetten gelmiş hiçbir şey yoktur.” demiştir. İkinci halife Ömer bin Hattab'ın bu taş için, "Biliyorum ki sen faydası ve zararı olmayan bir taşsın. Allah Resulü'nün seni öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim" dediği rivayet edilir. İşte cennetten geldiğine inanılan o taşın İstanbul'da bulunduğu yer...
Cennetten gelen taş
İslam dininde kutsal sayılan, cennetten geldiğine inanılan ve ana parçası Kabe'de yer alan 'Hacer-ül Esved' taşının 4 parçası, İstanbul'daki Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nde yer alıyor.
CENNETTEN PARÇALAR
Sanat tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu 'İslam tarihinde Hacer-ül Esved taşının önemi inkar edilemez. Hacer-ül Esved taşı, hürmet görür ve mümkün olduğunca da Kabe'deki ziyaretlerde öpülmeye çalışılır. Hacer-ül Esved'in Resulullah Efendimiz tarafından öpülüp, saygı gösterildiği Hz. Ömer tarafından İslam tarihçesine intikal ettirilmiştir. Kabe'deki revakların inşası sırasında Hacer-ül Esved taşı da bir altın tombak içerisinde koruma altına alınırken bazı parçalar ortaya çıkıyor. O parçaların bir kısmı İstanbul'a getiriliyor ve Mimar Sinan tarafından Sokullu Camisi'nde kullanılıyor. Taşın bir diğer parçası da bugün Kanuni Sultan Süleyman türbesinde bulunuyor' açıklamasını yaptı.
Osmanlı Devleti döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından İstanbul'a getirildiği bilinen Hacer-ül Esved taşından kopan 4 parça, Mimar Sinan tarafından Kadırga semtinde bulunan, dönemin sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa adına yaptırılan Sokullu Mehmet Paşa Camisi'ne konuldu.
Altın çerçeve ile kaplanan parçalar, caminin giriş kapısı üzerindeki mermer taşların ortasında, mihrabın üst kısmında, minbere giriş kapısının üzerinde ve minber kubbesinin altında yer alıyor.
Hacer-ül Esved'in Türkiye'deki en büyük parçası ise Süleymaniye Külliyesi içindeki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi'nin giriş kapısının üzerindeki saçağın altında, diğeri ise Edirne Eski Cami'de bulunuyor.