UNESCO tarafından 'Dünya Kültür Mirası' ve 'Dünya Belleği' listelerinde yr alan tek antik şehir olan Hattuşa Antik Kenti'nde son yapılan keşif tarihe bir kez daha ışık tuttu.
UNESCO tarafından 'Dünya Kültür Mirası' ve 'Dünya Belleği' listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye'nin en gözde turizm merkezleri arasında yer alıyor.
Milattan önce 1280'de Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan ve tarihte bilinen ilk yazılı antlaşma Kadeş Antlaşması'nın da imzalandığı başkent olarak da bilinen Hattuşa’da arkeolojik kazılar Prof. Dr. Andreas Schacahner başkanlığında yürütülüyor. Kazılarda her geçen yıl Hititler ve diğer medeniyetlerin tarihine ışık tutacak eserler gün yüzüne çıkarılıyor.
Eser hakkında bilgi veren Hattuşa Kazı Başkanı Prof. Dr. Andreas Schacahner, bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında buldukları boğa biçimli içme kapının bugüne kadar buldukları en güzel eserlerden bir tanesi olduğunu söyledi.
Bulunan eserin M.Ö. eski Hitit dönemine ait bir içme kapı olduğunu anlatan Prof. Dr. Andreas Schacahner, "Milattan önce 1500-1600 yılları arasına tarihlendirebileceğimiz bir eser. Eser büyük bir yapıda ele geçti. Tam tapınak olduğu belli olmasa da eseri bulduğumuz yapı da tahminimize göre büyük ritüeller ve kült aktivitelerin yapıldığı bir mekân” dedi.
Boğa biçimli içme kabının tek olmadığını daha önceki yıllarda da benzer eserler bulduklarını anlatan Prof. Dr. Schacahner, “Daha önceki eserlerden bir tanesi keçi şeklinde diğeri ise yumruk biçimindeydi. Bu eserde gördüğünüz gibi boğa biçimli. Bu tarz kaplardan ritüele katılanlar büyükler yani Hitit devletinin üst düzey yöneticileri büyük ihtimalle ritüel çerçevesinde şarap veya bira gibi içki içiyordu. Böylelikle tanrılarına hizmet veya hürmet ederlerdi” diye konuştu.