HABER

DEİK Genel Kurulu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa onlaradır. Böyle bir davranışın hiçbir makul geçerli izahı olamaz" - "Her kim işini, ticaretini, yatırımlarını büyütmek, geliştirmek, yaygınlaştırmak için değil de para kaçırmak için böyle bir yola tevessül ediyorsa kimse kusura bakmasın onu da affetmeyiz. Sadece bizim değil, 81 milyon vatandaşımızın eli böyle bir yola tevessül edenlerin hem bu dünyada hem de öteki dünyada yakasında olacaktır" - "Çünkü Türkiye'de hiç kimsenin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Cumhurbaşkanı olarak şahsen muttali olduğum her meselede kimliğine bakmaksızın iş adamlarımızın önünü açmanın hep gayreti içinde bulunduk" - "Doğru iş için destek isteyen her kişinin sonuna kadar yanında olduk ve olmaya da devam edeceğim. Bütün bunlara rağmen ülkesini ve milletini karalayarak yurt dışına gidenler çıkabiliyorsa, orada başka bir problem var demektir. İş yapmak, para kazanmak, tesis ve imkan sahibi olmak belli bir noktaya kişisel ihtiyaçlar içindir. Bu aşama geçildikten sonra atılan her adımın ise ülkeye ve millete karşı sorumluluk boyutu vardır. Sadece kazanmak, daha çok kazanmak, daha da çok kazanmak gibi bir fasit dairenin içine giren iş adamı, işte bu sorumluluğunun farkında değil demektir"

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa onlaradır. Böyle bir davranışın hiçbir makul geçerli izahı olamaz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğü arttıkça küresel düzeydeki yatırım trafiğinin de hızlanacağını vurguladı.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her kim işini, ticaretini, yatırımlarını büyütmek, geliştirmek, yaygınlaştırmak için değil de para kaçırmak için böyle bir yola tevessül ediyorsa kimse kusura bakmasın onu da affetmeyiz. Sadece bizim değil, 81 milyon vatandaşımızın eli böyle bir yola tevessül edenlerin hem bu dünyada hem de öteki dünyada yakasında olacaktır. Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa onlaradır. Böyle bir davranışın hiçbir makul geçerli izahı olamaz. Çünkü Türkiye'de hiç kimsenin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Cumhurbaşkanı olarak şahsen muttali olduğum her meselede kimliğine bakmaksızın iş adamlarımızın önünü açmanın hep gayreti içinde bulunduk."

Başbakan Binali Yıldırım'ın iş dünyasıyla çok yakın ilişkileri olduğunu, Ekonomi Bakanı'nın bizzat iş dünyasının içinden geldiğini, aynı şekilde diğer bakan ve bürokrat arkadaşlarının da daima iş dünyasına destek olmayı şiar edindiğini anlattı.

Yatırım Destek Ajansı'nı Başbakanlığı döneminde iş dünyasına yardımcı olmak için kendisinin kurduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğer bir şikayet varsa yatırım destek ajansı vasıtasıyla da bunların direkt bana ulaşması mümkündür. Sistemde eksiklikler, aksaklıklar hatta yanlışlar elbette olabilir. Önemli olan bu tür sıkıntıların doğru kanallar üzerinden muhataplarına iletilmesidir. Şayet buna rağmen netice alamayan arkadaşlarımız varsa işte ben buradayım. Çok toplantılara katılıyorum. İlla makamda olması şart değil. Katıldığım toplantılarda dahi bu tür şikayeti olanlar şurada kapıda ayakta beni yakalasalar, orada bile kendilerini dinler ve gereğini yaparız. Herhalde Türkiye'nin en kolay, en rahat ulaşılabilir Cumhurbaşkanı, Türkiye tarihinde ben olurum. Çünkü hemen her gün farklı kesimlerin kamuya açık programlarına katılıyor, bu vesileyle çok sayıda kişi ile görüşme konuşma imkanı buluyorum. Çeşitli iş adamları başta olmak üzere iş dünyamızın temsilcisi durumundaki kuruluşlarla sık sık bir araya geliyorum. Sektörel bazda daha dar kapsamlı görüşmeleri de ihmal etmiyorum. Daha geçen gün TÜRSAB çatısı altında temsil edilen turizmcilerimiz geldiler, kendileriyle oldukça verimli bir görüşme yaptım. Hulaseten bu ülkede iş adamlarımızın dertlerini Cumhurbaşkanı düzeyine kadar her kademede anlatma, çözüm arama imkanları var."

- "Yanlışlara siper olmadık"

Yanlışlara siper olmadıklarını, doğru yapılan işleri desteklediklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer desteklemiyorsam bu vatanıma da milletime de ihanettir. Bunu yapamam. Doğru iş için destek isteyen her kişinin sonuna kadar yanında olduk ve olmaya da devam edeceğim. Bütün bunlara rağmen ülkesini ve milletini karalayarak yurt dışına gidenler çıkabiliyorsa, orada başka bir problem var demektir. İş yapmak, para kazanmak, tesis ve imkan sahibi olmak belli bir noktaya kadar kişisel ihtiyaçlar içindir. Bu aşama geçildikten sonra atılan her adımın ise ülkeye ve millete karşı sorumluluk boyutu vardır. Sadece kazanmak, daha çok kazanmak, daha da çok kazanmak gibi bir fasit dairenin içine giren iş adamı, işte bu sorumluluğunun farkında değil demektir. Yanlış anlaşılmasın ama burada mesele kazanmak değil, kazanılan parayla ne yapıldığıdır. Bunun üzerinde durmamız lazım. Ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğu dönemde iş adamı parasını yastık edip üzerinde uyumayı veya bu anlama gelecek alanlara yönelmeyi tercih ediyorsa, sorumluluklarının farkında olup olmadığını öncelikle bir düşünmesi lazım. Hele hele parasını alıp yurt dışına gidene zaten diyecek bir sözümüz kalmamıştır. Dünyanın hangi büyük ekonomisini incelerseniz inceleyin. Gerisinde en kritik dönemde ülkesinde en doğru alanlarda yatırım yapan insanların hikayelerini görürsünüz. Bugün hepsi dünya çapında yıldız olan otomotiv, elektronik, beyaz eşya, gıda, tekstil, finans petro-kimya, medya, metal, turizm markalarının her biri hep böyle dönemde ülkesine ve milletine katkıda bulunmak ideali ile yola çıkan girişimciler tarafından kurulmuştur. Ben hep söyledim, söylüyorum. Örneğin otomotiv sanayinde Türkiye'nin bugüne kadar yerli ve milli otomobilini üretememesi, kusura bakmayın girişimcilerimizin bu noktadaki hassasiyetinin ne noktada olduğunun çok açık ve net göstermektedir. İnşallah şimdi artık imza safhasına geldik. Arkadaşlarımız imzalarını atacak ve süratle de ortak şirket kurularak yola çıkılacaktır. Hayırlı olur inşallah."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinde de bir yanda fırsatları değerlendirip işini büyütmüş girişimciler varken, bir yanda da maalesef önü kesilmiş, cesareti kırılmış girişimci hikayeleri de olduğuna dikkati çekerek, "Biz tarihimizden ibret almayı yönetim anlayışımızın merkezine oturtmuş bir siyasi kadroyuz. Bunları gördükten sonra hiçbir iş adamımıza art niyetli yaklaşmamız söz konusu olamaz. Ülkemizin içinden geçtiği sürecin nezaketi tabii ki bizi çok dikkatli hareket etmeye mecbur bırakıyor. Son 4-5 yılda yaşadığımız hadiselerden sonra herhalde kimse bu dikkatli hareket tarzını bize çok görmesin. Bununla birlikte iş dünyamıza bakışımızdaki temel mantığı, yani ön açma ve destek olma anlayışını asla kaybetmedik." diye konuştu.

(Sürecek)

DEİK Genel Kurulu

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa on

En Çok Aranan Haberler