Canımızı yakan ve 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerinin ardından herkes Marmara bölgesini konuşmaya başladı. Türkiye nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı bölgede olası bir büyük depremin olması, ülkede yaşayan herkesi olumsuz anlamda etkileyecek. Vatandaşlar da bu yüzden deprem uzmanlarının açıklamalarını dört gözle takip ediyor. Ancak Marmara için oluşturulan senaryolarda uzmanlar da ikiye ayrıldı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bölgede deprem beklemediğini her fırsatta dile getiriyor. Ancak Kahramanmaraş depremini önceden dile getiren Naci Görür de tam aksini söylüyor. İşte uzmanların Marmara depremiyle ilgili görüşleri...
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde büyük bir deprem beklemediğini, Adalar fay hattının ölü bir fay hattı olduğunu ve aktif olamayacağını söyledi. İstanbul’da beklenen deprem konusunda uzmanlar ikiye bölündü. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde büyük bir deprem beklemediğini, fay hattının ölü olduğunu, büyük bir deprem tehlikesi oluşturmadığını ifade etti.
Adalar fayı hakkında konuşan Üşümezsoy, “Adalar fayı, 1999 yılından beri Marmara’da deprem oluşturan Kuzey Anadolu fayı dediler ama Kuzey Anadolu fayı Yalova Çınarcık kıyı düzlüğünün batıya doğru devam eden kesimidir. Adalar fayı ölü bir faydır ve bu ölü fay Marmara denizi açılırken çalışmıştır” diye konuştu.
Üşümezsoy açıklamalarına şöyle devam etti: “Adalar’daki fay, düşey bir fay ve aktif değil. Marmara Denizi açılırken Adalar’da ve Tekirdağ’da oluşmuş ama artık çalışmıyor. Kuzey Anadolu kuzeyden güneye doğru 45 derece sıkıştırmayla oluşmuş bir fay. O da doğu batı girişli çukurların güneyinde yer alıyor” dedi.
“Marmara’da deprem olmak zorunda” diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Bu ülkenin bilim insanları olarak Marmara'da 14 sene bütün uluslararası gemilerle, Fransız, İtalyan ve 2 Türk gemisiyle yapılan bütün araştırmaların Türk tarafının başkanı olarak söylüyorum Marmara tehdit altında, Marmara'da deprem olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç pamuğu gibi atacak demektir. Deprem olacak” ifadelerini kullandı.
Görür beklenen depremle ilgili , "Diyorlar ki ‘İstanbul'da o olmayacak, bu olmayacak bilmem ne.’ Şimdi şöyle düşünün, İstanbul'da depremin olduğu jeolojik süreçlerin dışında tarihi süreç de bile var. Yani İstanbul'da 1509 depremini Osmanlıca kitaplar yazıyor. Bizans dönemindeki depremler Bizans kayıtlarında var. 1506’da var, 1706’da var, 1894’te var, yakında 1999’da var. Yani Marmara Denizi bir deprem denizi, o denizi çalışan insanlar olarak biliyoruz. Var oluşunun nedeni fay. O fay çalıştığı için bu deniz olmuş. Bir de hiç depremi bilmeyen bir tarihçi size hangi depremlerin olduğunu söyler. Hatta Osmanlı kayıtlarında ‘zelzele’ derler. ‘Zelzele oldu, padişah şu kadar bilmem ne dağıttı.