Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçınyayla, “Bugüne kadar kurulan sivil toplum örgütleri sadece vesayet odakları olmaktan başka bir şey yapmadılar” dedi.Eğitim-Bir-Sen Bilecik Şubesi İl Divan Kurulu Toplantısı, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçınyayla’nın da katılımı ile yapıldı. Bilecik Kent Ormanı’nda yapılan toplantının açılışında konuşan Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı Ahmet, Selöz Eğitim- Bir-Sen kurucusu Mehmet Akif İnan’ı ve şehitleri anarak, “Mehmet Akif İnan’ın ifade ettiği gibi ‘Sırtımız doğuda, gözümüz gönlümüz bütün cihanda yeniden büyük Türkiye diyerek yola çıktığımız medeniyet yolculuğumuzda zirveden yeni ufuklara hedefiyle’ sözüyle ülke genelinde Eğitim-Bir-Sen 400 bin, Memur-Sen ile 1 milyon eşiğini aşmak üzereyiz. Türkiye’nin en büyük sendikası sloganı artık yerini Avrupa’nın en büyük sendikası sloganı ile değişmek üzere. Bu bağlamda bizler Bilecik’te 2012 yılında görevi devralmıştık. 2012 yılında 800 üye ile devraldığımız sizlerin, siz değerli başkanlarımın gayretleri, fedakarlıkları, çabaları ile bugün bu yıl inşallah bizim dışımızdaki sendika üyelerinin toplamının iki katına ulaşarak Bilecik’te yeni bir refah imzalayacağız. 2012 yılında 800 üyemiz vardı, 2013’te 855 üye ile mutabakat imzalamıştık. 2014 yılında 999 üyemiz oldu. 2015’te bin 104 üye ile her şeye, herkese, fırtınalara, krizlere, ihanetlere rağmen yükselişimize devam ettik. Bu yıl Milli Eğitim’de bin 300 üye ile diğer sendikaların toplamının neredeyse iki katına imza atacağız. Kredi yurtlarda çalışanların yüzde 80’ini üye yaparak Kredi Yurtlar Kurumu’nda da yetkimizi sağlamlaştırmış olacağız. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitemizde her türlü entrika, baskı ve uygulamalara rağmen çelikleşmiş üyelerimizle yola devam ediyoruz’’ dedi.“BUGÜNE KADAR KURULAN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ SADECE VESAYET ODAKLARI OLMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMADILAR”Daha sonra Eğitim-Bir-Sen’in 2015 yılı tanıtım filmi izlendi. Tanıtım filminin izlenmesinin ardından konuşan Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçınyayla, bu teşkilatın hedeflerinin sadece bugünü değil yarınları da amaçladığını söyledi. Yalçınyayla sözlerine şöyle devam etti:“Bundan 24 yıl önce mütefekkir ünlü düşünür şair hocamıza niye böyle bir sendika kurulduğu sorulduğunda iki şey ifade ediyor. Birincisi ne kadar vesayet odakları varsa her birini tek tek deşifre etmek için sivil bir hareket başlatmak, sivil bir sendikal yol çizmek. İkincisi de kendi gibi olmasa dahi, kendi düşünce dünyasına sahip olmasa dahi haksızlığa uğrayan mazlumun, mağdurun hakkını sonuna kadar dile getirmek ve kazanımları için mücadele etmek. Biz sendikacılığa daha başlarken siz bu işi bilemezsiniz, bu sizin işiniz değil derlerdi. Ama gördük ki gelinen süreçte bu işi en iyi yapan, hak mücadelesini bizden daha iyi yapan başka odaklar yok. Çünkü bugüne kadar kurulan sivil toplum örgütleri sadece vesayet odakları olmaktan başka bir şey yapmadılar.”“27 MAYISLAR, 17-25 DARBE SÜREÇLERİ BİZİM GİBİ GÜÇLÜ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN GEREKLİLİĞİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYDU”Yalçınyayla, üyelerin çabası olmasa Eğitim-Bir-Sen olarak 400 binlere, Memur-Sen olarak 1 milyonlara yaklaşamayacaklarını belirterek, “Çünkü artık vesayetin çeşidi değişti. Memur-Sen gibi, Eğitim-Bir-Sen gibi sivil inisiyatiflere, medeniyet değerlerimizle kavga etmeyen, kadim coğrafyamızdan çıkan sivil toplum örgütlerine ihtiyaç var. Buradan tekrar Memur-Sen’i, Eğitim-Bir-Sen’i kuran rahmetli Akif İnan hocamıza, bu davada rahmeti rahmana intikal eden değerli teşkilat mensuplarına tekrar Allah rahmet eylesin diyorum. Bu arkadaşlarımızın çabası olmasaydı bugün biz Eğitim-Bir-Sen olarak 400 binlere, Memur-Sen olarak 1 milyonlara yaklaşamazdık. Çok önemli süreçler geçirdik. Bu süreçler aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de önemli adımlar getirdi. 28 Şubatlar, 27 Mayıslar, 17-25 darbe süreçleri bizim gibi güçlü sivil toplum örgütlerinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Ama Memur-Sen, Eğitim-Bir-Sen bu darbe süreçlerinin her birinde milletin yanında olmuştur. Milletin değerleriyle kavga edenlerle değil, onlarla mücadele edenlerin tarafında olmuştur. İşte biz bugün 1 milyonlara bu duruşun sayesinde geldik. 28 Şubat dönemlerinde sayımız çok az olmuş olabilir, sesimiz çok az, cılız çıkmış olabilir. Biz o dönemlerde dik durmasaydık, omurgamız olmasaydı biz bugünlere gelemezdik. Öyle ise bizim büyümemiz sadece nicelik değil, niteliksel bir büyüme, değerli bir büyümedir” dedi.“ÜLKEMİZ HER 10 YILDA BİR DARBELERE ALIŞIK”Ortak akıl mitinglerinde, 2010 referandumunda, diğer sendikalar ve sivil toplum örgütleri karşı tarafta iken Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen’in milletin yanında durmayı her zaman bildiğini söyleyen Yalçınyayla, ’’Maalesef ülkemiz her on yılda bir darbelere alışık bir ülke iken ne zaman Memur-Sen gibi, Eğitim-Bir-Sen gibi sivil toplum örgütlerinin büyüdüğü süreçte artık bunların yaşanmadığını görüyoruz. Hedef 1 milyon olmalı, birler yan yana gelmeli. Bunu söylerken sadece sayısal üstünlükten bahsetmiyoruz. Çünkü bu sayı aynı zamanda niteliğin oldu” diye konuştu.Konuşmanın ardından Eğitim-Bir-Sen Bilecik İl Başkanı Ahmet Selöz, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçınyayla’ya üzerinde Osmanlı arması olan bir tablo hediye etti.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçınyayla, “Bugüne kadar kurulan sivil toplum örgütleri sadece vesayet odakları...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz