Oyuncu Elçin Sangu Elele dergisine verdiği röportajda bilinmeyenlerini anlattı
Nasıl yorumluyorsunuz bu hayranlığı?
Yaptığı işin, okuduğu bölümün hiçbir önemi yok; ki çok güzel bir üniversitede siyasal bilimler okumuş, master'ını yapmış. O da İzmirli ama İstanbul'da tanıştık. Her şeyden önce sıkıcı bir adam değil, komedi unsurları hayatının içinde hep var. Ben gülmek istiyorum, gülemeyeceğim insanlarla birlikte olmak istemiyorum. "Çirkin ama komik, beni güldürüyor" da demiyorum. O çok zeki, esprili, bana hitap eden, hayatımı geçirebileceğim biri. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki, benim evrilmeme ve gelişmeme sebep oluyor.
Nasıl tanıştınız?
Ortak arkadaşımız Türkü Turan sayesinde. Türkü'yle sette arkadaş olmuştuk. Tesadüf eseri o da Türkü'nün arkadaşıymış.
Oyuncu mu o da?
Sektörle hiç ilgisi yok. Perakende sektöründe direktör.
Onu gördüğünüzde sizi ilk ne etkiledi?
Saçmalıyor olması. Çünkü o kadar zeki bir adamın bir o kadar umutsuzca saçmalıyor olması çok komik bir sahneydi. Beni benden aldı ve bir an kendime dönüp; "Sana ne oluyor?" diye sordurttu.
Âşık olduğunuzda nasıl bir kadın olursunuz?
Odun. (Gülüyor) Şaka bir yana, âşıksam çok eğlenceli, sadık, fazla korumacı oluyorum. Sabahları huzurla uyanıyorum. Ama genelde âşık da olsam sabahları kimsenin bana çok yaklaşmamasını tavsiye ediyorum.
İlk önce "Öyle Bir Geçer Zaman ki" dizisinde Jale, ardından "Kurt Seyit ve Şura"da Güzide karakterleriyle karşımıza çıkan Elçin Sangu, şöhreti "Kiralık aşk"la yakaladı. Dizinin 'kızılötesi' güzeli, hakkında merak edilenleri Elele dergisine anlattı.