İyi haber: Beynimiz her şeyi, zorlu ama hızlı bir yolla öğrenmeye hazır. En azından ilk evrelerde...
'20 saatte öğrenme sırrı'
Bazı uzmanlar, öğrenilecek konuyla ilk temasımızdan sonraki ilk 20 saatin en üretken öğrenme süreci olduğunu söylüyor. Bu da, ilk 20 saatte beynin yeni uyaranlara cevap verebilir ve ilgi gösterebilir koşullara sahip olmasıyla açıklanıyor.
Alman filozof ve psikolog Hermann Ebbinghaus, 19. yüzyılda "öğrenme eğrisi" adını verdiği iki değişkenli bir şema ortaya koydu. BBC'de yer alan habere göre, öğrenme eğrisindeki yatay doğru, öğrenilecek konu ya da alınacak bilgiyi temsil ederken, dikey doğru ise, harcadığımız zamanı temsil ediyor. Bu şekilde neyi ne kadar zamanda öğrendiğimizi hesaplayabiliyoruz.
ŞİRKETLER DE KULLANIYOR
Öğrenme eğrisi, şirketlerin performans ve üretkenlik ölçümü için de kullandığı bir yöntem. Günlük hayatımızda da elimizdeki işin ne kadar zor ya da kolay olduğunu, ona harcadığımız süre üzerinden değerlendirebiliyoruz.
Ebbinghaus'un şeması, bilginin çoğunluğunu öğrenmenin ilk evresinde özümsediğimizi gösteriyor. Zaman geçtikçe öğrenmemiz yavaşlıyor ve daha az üretken olup, hedeflerimiz için daha çok zaman harcadığımız evreye giriyoruz. Bu da beynin alışma süreciyle, yani öğrenmenin en ilkel evresiyle açıklanıyor.
Beyin yeni uyaranla ilk karşılaştığında çok daha duyarlı, uyaranlara verdiği tepkiler de çok daha yoğun oluyor. Aynı uyarıcıya tekrar tekrar maruz kalan beynin gücü giderek zayıflıyor, ilgisi de azalıyor.