Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Lig Radyo'da katıldığı bir programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Başakşehir'de başarılı bir grafik çizen Balözoğlu "Bir sene önce düşme potasından kurtulmuş kulübe yakışmayan bir yapı vardı. Aykut Kocaman bize çok iyi geribildirim verdi. Yeni oyuncuların oyunu anlayıp, işleyişe geçme durumu oldu. Geçen sene iyi iş çıkardık. Hem teori hem de pratik yaptık." ifadelerini kullandı.
İŞTE EMRE BELÖZOĞLU'NUN O SÖZLERİ
"OYUN ÜSTÜNLÜĞÜNE İNANAN BİR TEKNİK ADAMIM"
Geçen sene takıma geldik. Küme düşme potasından son anda kurtulmuş, genlerine aykırı bir süreç yaşamıştı takım. Aykut Kocaman bize iyi bir geri bildirim verdi. Yeni oyuncularımız oyuna katıldığı, oyuncuların oyunu anlamaya başladığı bir dönemdi. Kaybettiğimiz maçlarda da üstün oynadık. Ben oyun üstünlüğüne inanan bir teknik adam olmak istiyorum. Şampiyon olmuş Trabzonspor'dan sonra en çok puan toplayan takım olduk. İyi iş çıkardık. Sezon başı kampında oyuncularımızı takıma kattık. Karşılığını da görmeye başladık.
"FENERBAHÇE'DE KENDİ EKİBİM YOKTU"
Orada kendi ekibim yoktu. Ben de bir irade koydum ama hazırlığımız olmadan göreve geldik. Burada derinlemesine takımın içine girdik. Fenerbahçe büyük camia. Beklentiler yüksek. Gittiğimiz deplasman maçlarında düşme potasında olan takımlarla oynadık. Fenerbahçe'nin gücü seyircisidir. O da etkiledi. 10 haftalık periyotta fena iş çıkarmadık. 2 günde bir maç oynadık. Lig bittiğinde Avrupa'da takımlar maç oynuyordu. Ligi bitirmek için neden bu kadar acele ettik? Milli Takım adına hazırlanma süreciydi sanırım. Kimse 6 günde 3 maç oynatmak istemez herhalde.
"İTİRAZ HAKKIMIZI HER ZAMAN KULLANDIK"
Bir oyunun limiti, haddi var. Futbolculuk döneminde de öz eleştiri yaptım. İtiraz hakkımızı her zaman kullandık. Volkan da ben de öyleydik. Oyunculardan da aynı şeyleri bekliyorsunuz. Teknik adam belli bir yere kadar müdahale edebiliyor.
"HERKES YEMEK YERKEN BEN YEMEDİM"
Zaman ve jenerasyon değişti. Dünya da değişti. Futbolcuyken, evlenmeden önce içki ya da sigara içen biri değildim. Uyku problemlerim vardı, tedavi gördüm ama beceremedim. Bir temizlikçi abla gelirdi. Şimdi olsa kendi fizyoterapistim, aşçım yanımda olurdu. Bunu evlendikten sonra öğrendim. Bu mesleği sevmeden yapamazsınız. Toplumdaki gibi 'biz de futbolu seviyoruz' değil. Bedeni bir durum var, şöhret dışında. Doktora gittim. 40 yaşında bıraktım. 'İyi ki bıraktın' dedi bana doktor. Vücuda yük biniyor. Annem ve babamın rahatsızlıkları vardı. Ben bu işi, futbolu çok sevdim. Ben futbolcu olmayı çok sevdim. Gerekliliklerini yerine getirmezsen karşılığını alamazsınız. Akşam 10'da yattım sürekli. Herkes yemek yerken ben yemedim, gece geç dışarı çıkmadım. Bunlardan vazgeçtiğim için kariyerim daha uzun oldu.
"İÇKİ İÇENİ GÖZÜNDEN ANLARIM"
Çok alemci abilerim ve arkadaşlarım oldu (gülüyor). Ben içki kullanmadım ama içeni anlarım. Doğru zaman ise bir şey demem. Gece içip saat 10'da antrenmana gelirse sıkıntı var. Bilim de bizim yanımızda. Tükürüğünden ne kadar nikotin aldığını ya affedersiniz idrarından ne kadar içki içtiğini anlıyorsun. Abdullah Avcı döneminde bir laboratuvar kuruldu. Oyuncu performansını zirve yapmak için uğraş veriyoruz. Uyku, kan değerleri ve detaylara bakıyoruz. Oyuncu için performansı eşittir dinlenme. Antrenman artık bu işin yüzde 15'i. Bir oyuncu iyi beslenmiyorsa çok standarttır. Çok iyi beslenmen ve dinlenmen lazım. Herkes artık benzer antrenman yapıyor. Dinlenme ve beslenme çok önemli.