Geçmişinde basketbol koçluğu ve müzisyenlik de var ama onun kafaya taktığı tek şey oyunculuk. Emre Kızılırmak'ın, yeni dizisi 'Bir Deniz Hikâyesi', parçalanan aileleri ve baba-oğul ilişkisini ele alıyor. Meğer genç oyuncunun da anne babası yıllar önce boş
Bugüne kadar 'Aslan Kral'dan 'Hayat Güzeldir'e onlarca film baba-oğul ilişkisini anlattı. Bu karakteri çıkarırken benzer filmler size kılavuzluk etti mi?
Basketbol koçluğu yaptığım yıllarda 6-12 yaş arası çocuklarla çalışıyordum. İstediğiniz şeyleri onlara aktarabilmek için onların bakış açısına sahip olmak gerekiyor.
Onların diline aşinayım ve onlarla birlikte çocuk olabiliyorum. Emir Berke (Zincidi) ile anlaşmak için de kendimi zorlamıyorum. Zaten tanışır tanışmaz, sanki uzun zamandır vakit geçiriyormuşuz gibi yakın olduk. Set arkasındaki şakalaşmalarımız hiç bitmiyor. Bu da sahnelere yansıyor.
Zengin kız-fakir oğlan... Sizin dizinin anatemasında da bu var. Dizilerde ve romanlardaki gibi, aşkta statü bu kadar belirleyici mi?
Aşkta statü yoktur. Neden olsun?
Peki sizin hikâyedeki gibi yapılan her kötülüğe rağmen ayakta kalabilen aşklar var mı?
Tabii var. En yakın örneği büyükbabam ve anneannem. Son nefeslerine kadar birbirlerini sayıkladılar. Yan yana gömüldüler. Ve hâlâ mezarda birbirlerine sarılmış şekilde uyuyorlar
Tam jönlük merdivenlerini tırmanırken 29 yaşında aniden evlendiniz... Bu sektör için stratejik bir hata değil mi?
Bence değil, en azından benim için öyle olmadığını söyleyebilirim. Sizin söylediğiniz şekilde ünlü olmak bazıları için bir seçenek olabilir ama benim seçtiğim yol çok farklı. Benim isteğim, yaptığım işle takdir edilmek. Kısaca tek derdim oyunculuk.