Konya’da yaşayan Tahsin Tosun, eşinin geniz kanserine yakalanmasının ardından, antioksidan açısından zengin çalı meyvesi olan aronyanın sağlığa faydalarını öğrendi. Bir süre tedavi gören Tosun’un eşi tıbbi tedavisinin başarılı olmasının ardından tükettiği aronya bitkisinin de desteği ile kanseri tamamen atlattı. Tahsin Tosun arkadaşının önerisi üzerine Sarayönü ilçesinin Kurşunlu Mahallesi'nde hububat üretimi yapılan arazi arasında, 8 dekarlık alana bahçe kurdu. Bahçeye ilk olarak 2015 yılında 200 adet aronya bitki fidesi diken Tosun, taleplere yetişemez duruma gelince fidan sayısını bin 200’e çıkartarak 22 yıldır özel sektörde yaptığı inşaat malzemeleri pazarlama işini de bırakıp bahçeye yöneldi.
Eşinin tedavisinden önce aronya meyvesini tanımadıklarını anlatan Tahsin Tosun, “Aronya yetiştiriciliğine aronya meyvesini tanıdıktan sonra karar verdik. Aronya meyvesiyle tanışmamız da eşimin rahatsızlığından dolayı oldu. Kanser tedavisi gördü, tedaviyi olumlu sonuçlandırdıktan sonra, hastalık tekrar oluşmasın, bağışıklık sistemi güçlensin diye aronya meyvesi ile tanışıp yurt dışından tedarik ederek kullanımına başladık. Daha sonra ise aronya yetiştiriciliğine merak sardık ve aronya meyvesini yetiştirmeye başladık. Kendimize ve çevremize ulaştırmak için ilk olarak 200 fidan ektik, daha sonra bahçeyi 8 dekar alana çıkarttık” dedi.
Aronya meyvesinin antioksidan değerlerinin diğer meyvelere göre çok fazla olduğunu anlatan Tosun, “Biz aronya yetiştiriciliğine başladığımızda çevremizden dalga geçenler bile oldu. Çünkü biz yetiştiriciliğe başladığımızda adını bile bilen yoktu. Daha sonrasında sağlığa faydaları ülke genelinde araştırma enstitüsünde bitki yetiştiriciliği çeşitleri onaylamasıyla Türkiye’de aronya meyvesi duyulmaya başladı. Bu meyvenin faydaları öğrenildikçe biraz daha ilgi artmaya başladı.
Aronya meyvesi kiraz, kayısı gibi keyif veren bir meyve değil. Ağızda burukluk bırakan bir tadı var ve çalı bitkilerinin geneli aynı şekildedir. Aronya meyvesinin faydası, yüksek antioksidan içermesi. Bundan kaynaklı insanlarda düzenli tüketim olursa meyve vücudun antioksidan ihtiyacını karşılayarak insanların hastalıklara karşı direncini yükselterek, hastalıklara karşı daha iyi olmalarını sağlar. Şeker hastalığı, tansiyon, karaciğer rahatsızlığı, kanser gibi hastalıklara da yüksek oranda faydası var.
Aronya meyvesi antioksidanın genel özelliklerini barındırır. Burada aronyanın özelliği bütün kırmızı ve siyah meyvelerde antioksidan mevcuttur fakat aronyanın içerisinde antioksidan değeri dünyadaki en yüksek kapasiteye sahip bir meyvedir. Meyveler arasında bir kıyaslama yapacak olursak günlük 35 gram aronya meyvesi insan vücudunun antioksidan ihtiyacını karşılar. Aynı şekilde yaban mersininden aynı antioksidan değerini alabilmek için en az 250 gram yemek lazım. Çilek meyvesinden alabilmek için 10 kasa yeseniz bile aronyanın vereceği antioksidan değerlerini vermez” şeklinde konuştu.
Tarım alanında gençlere seslenen Tosun, “Bizim keşke dediğimiz noktalar var bu işe geç girdiğimiz için. Bu meyve ile tanışmamız 37 yaşını buldu. 37 yaşında bu meyveyi yetiştirmeye karar verdiğimizde özel sektörde çalışıyorduk, inşaat malzemeleri pazarlama alanında. Özel sektörü yetiştiriciliğe başladıktan 4 yıl sonra falan bıraktım. Çünkü bahçe ile ilgilenmemiz gerekiyordu. Hatta fidan üreticiliğine başlayıp Türkiye genelinde fidan satışına da devam ediyoruz.