Fas’ın Rif Dağları’nda bir kasaba Chefchaouen. Aslında ülkenin Marakeş, Fes gibi egzotik turistik destinasyonlarının yanında belki de adını bile duymadığımız bir yer olabilirdi. Çöl ya da deniz turizmiyle de öne çıkmıyor çünkü az önce de dediğimiz gibi burası bir dağ kasabası.
Chefchaouen’in ya da Türkçe adıyla Şafşavan’ın tüm bunlara rağmen bu kadar popüler olmasının sebebini ise fotoğraflarına bakınca bir çırpıda kavrıyorsunuz. Burası masmavi bir yer!
Bütün evlerin duvarları, kapıları ve pencereleri göz alıcı mavi tonlarına boyanmış. Tabii bu turistik amaçlarla yapılmamış, ancak bu geleneğin çıkış noktası da net değil.
En sağlam teori, şehrin İspanya’dan gelen Yahudiler ve Araplar tarafından 1400’lerde kurulmasının ardından, Yahudilerin evlerini inançlarına göre Tanrı’yı ve cenneti temsil eden gökyüzü rengine boyamış olması.
Bir diğer teoriye göre ise bunu yapanlar İkinci Dünya Savaşı’nda bir süreliğine buraya yerleşen Yahudiler.
Tabi mavi rengin sivrisinek ve akrepleri uzak tutmak, evlerin serin kalmasını sağlamak gibi pratik faydaları da yok değil.
Sebebi ne olursa olsun, Şafşavan’ın gök mavisi sokaklarında kaybolmak bambaşka bir deneyim.
Daracık, labirent gibi sokaklar özellikle fotoğraf tutkunları için mükemmel fırsatlar oluşturuyor; günümüzde Şafşavan’ın daha da popülerleşmesinin sebeplerinden biri de kuşkusuz sosyal medya.
Şafşavan’ı ziyaret etmek için en uygun dönemler havanın ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğu ilkbahar ve sonbahar ayları. Şafşavan’a en yakın şehir, iki saat mesafedeki Tanca. Bir diğer seçenek ise yaklaşık üç ya da dört saat süren bir yolculukla buraya Fes’ten ulaşmak. Dolayısıyla Şafşavan’ı Fas gezinize eklemek istiyorsanız gezinizi biraz daha uzun tutmanız gerekiyor.
İsmi ‘boynuz’ anlamın gelen Şafşavan bunu dağın üzerine yerleşim şeklinin iki boynuza benzemesi nedeniyle almış. Şehrin resmi olmayan isminiyse tahmin etmek çok güç değil: ‘Mavi İnci’. Şafşavan’ı gezmek için tüm bir gün yeterli ancak eğer turist kalabalıklarından kurtulup güzel fotoğraf kareleri yakalamak istiyorsanız burada bir gece konaklayıp sabahın erken saatlerinde fotoğraf turuna çıkmanızı öneririz.
Şehrin turistik değeri giderek arttığından burada Fas’ın egzotik mimarisiyle tasarlanmış birçok butik otel bulunuyor. Tatilinize renk katacak bu konaklama deneyimini Fas mutfağından baharatlı ve lezzetli yemeklerle taçlandırmak isterseniz Aladdin Restaurant buranın en iyisi olarak övgü topluyor. Yörenin keçi peynirinin çok ünlü olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Şafşavan’da mutlaka yapmanız gereken bir diğer aktivite ise alışveriş. Zaten eski şehrin sokaklarını dolaşırken birçok yerde el yapımı battaniyeler, şapkalar, deri ürünleri, baharatlar, toprak tajin tencereleri göreceksiniz ve içlerinden sizi cezbeden birçok ürün olacak. Şafşavan’da alışveriş yapmanın bir diğer avantajı ise, diğer büyük şehirlerin turistik çarşılarındakine oranla çok daha sakin bir deneyim olması.
Mavi rengin huzur verici büyüsüne kapılmak ve dünyanın başka hiçbir yerine benzemeyen bir yeri keşfetmek için rotanızı Şafşavan’a çevirin!
