Böğürtlende ‘ellagic asit’ bulunduğunu, yapılan araştırmaların bu asidin kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediğini ortaya koyduğunu anlatan Prof. Dr. Karadeniz, "Laboratuvar ortamlarında yapılan çalışmalarda, kanserin başlangıcını ellagic asidin engellediği görülmüştür. İçeriğinde bol miktarda ellagic asit bulunan böğürtlen, bu nedenle kansere karşı birebir yararlıdır. Kanser ve tümör hücrelerinin büyümesini engellediği araştırmalarla ortaya konulan böğürtlenin kansere karşı tüketilmesi faydalı olacaktır" diye konuştu.
Böğürtlen, yüksek miktarda antioksidan içerir. Antioksidanlar, serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önleyerek kanser gibi kronik hastalıkların riskini azaltır.
Böğürtlen, C vitamini, K vitamini, E vitamini, folat ve manganez gibi önemli vitaminler ve mineraller açısından zengindir. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirirken, K vitamini kemik sağlığı için gereklidir.
Böğürtlen, yüksek lif içeriği ile sindirim sistemine yardımcı olur. Lif, bağırsak hareketlerini düzenler ve kabızlığı önler. Ayrıca, lif tüketimi kalp sağlığını da destekler.
Böğürtlende bulunan antosiyaninler ve diğer flavonoidler, kalp sağlığını korur. Bu bileşikler, kan basıncını düşürmeye, kolesterol seviyelerini dengelemeye ve damarların sağlığını korumaya yardımcı olabilir.
Böğürtlen, düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini düzenlemeye yardımcı olabilir, bu da diyabet hastaları için faydalıdır.