Fenerbahçe’nin emektar şoför kaptanı Cemal Karakış, Rizespor galibiyeti sonrası Rize’den hareket eden Fenerbahçe otobüsünün Trabzon Sürmene yolunda silahlı saldırıya uğramasından (2015), bu zamana kadar kaç teknik eleman ile çalıştığına; hangi deplasmanların zor geçtiğinden, takımla maçlara gidip gelirken yaşadığı iyi-kötü birçok anıyı anlattı.
Çeyrek asra yaklaşan Fenerbahçe macerasında yaklaşık 16-17 hocayla çalıştığını ve futbolcusundan doktoruna kadar camiada güzel dostluklar kurduğunu ifade eden Karakış, “Kimse kimsenin işine karışmazdı çünkü herkes kendi işini, düzenini biliyordu. Muhasebecimiz, doktorlarımız, sağlıkçılarımız güzel bir sistem oturtmuştuk ve o düzen hala devam ediyor” dedi.
“FENERBAHÇE TARAFTARINA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Aslında 23 yıldır Fenerbahçe camiasının içinde olduğunu söyleyen Cemal Karakış, “18 yıldır Fenerbahçe'nin personeliyim. 5 yıl da bir firmayla sponsor olarak çalıştım, Fenerbahçe’ye o firmadan geçtim. O dönemde de yine futbol takımını taşıyordum. Oradan Fenerbahçe'nin personeli oldum. Bugüne kadar devam ediyorum, çalışıyorum. Önce şunu söyleyeyim, Fenerbahçe taraftarına çok teşekkür ediyorum."
"Bunca yıl Anadolu'nun her şehrine gittim. Taraftarlar herhangi bir zarar görmeyeyim diye, yol boyu İstanbul'dan Anadolu'ya kadar beni takip eder, korur, otobüsü kollarlardı. Maçlardan sonra genellikle İstanbul dönüşümüz gece oluyordu, yenelim ya da yenilelim Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde kadar beni getirirlerdi. Ondan dolayı çok mutluydum ve 35 milyon taraftarımız var. Birbirimize çok sahip çıkıyorduk" diye konuştu.
“6 SENE ÖNCE KAYSERİ’DE GÜZEL BİR DAYAK YEDİM”
Yaklaşık yarım asra yaklaşan iş hayatı boyunca iyi kötü birçok anıya şahit olduğunu belirten Karakış, bu anılardan birini şöyle anlattı:
“6 sene kadar önce Kayseri'de güzel bir dayak yedim. O da emniyetin yanlış bir güzergâha bizi sokup Kayseri taraftarlarının içine girmemizle oldu. Dayağın çok sıkıntısını çektim. Kafam kırıldı, hala kafamın içinde o günden kalma cam parçası var. Hocalarımız almak istemiyor, çünkü 'zararı yok, alırsak zarar veririz' dediler. Eşim çocuklarım evde, haberlerde canlı izledikleri için çok sıkıntı yaşamıştık. Tabii bunun dışında Antalya kamplarında çok güzel anılarımız oluyordu. Topçu arkadaşlarla beraber, 10-12 gün kamp yapar, akşamları oturup sohbet eder, tavla oynar, eğlenir dönerdik, güzel anılardı bunlar. Tahminen yerli ve yabancı 16-17 tane hocayla çalıştım. Hepsi çok güzeldi, çok iyi dostluklarımız vardı. Kimse kimsenin işine karışmazdı çünkü herkes kendi işini, düzenini biliyordu."
“TÜRKİYE’NİN EN GÜZEL TARAFTARI SİVAS VE MANİSA”
Fenerbahçe’deki hayatı boyunca birçok deplasmanda bulunduğunu belirten Karakış, “Yakın deplasmanlarda Bursaspor sıkıntılıydı. Süper Lig'deyken Kocaeli, Sakarya sıkıntılıydı. Diyarbakır varken Diyarbakır sıkıntılıydı. Kayseri uzun zamandır Fenerbahçe'yle bayağı sıkıntı yaşar. Fenerbahçe'ye veya o şehre giden herhangi bir takıma zarar vermeyen en büyük iki şehir, Sivas ve Manisa’dır. Manisa taraftarlarının içinden geçerdik, bize 'hoş geldin afişleri' asarlardı. Sivas yine öyle” dedi.
“SALDIRIYA UĞRAYAN OTOBÜS FOTOĞRAFI OLARAK BENİM OTOBÜSÜN FOTOĞRAFINI KOYMUŞLARDI”
2015 yılında, Rizespor galibiyeti sonrası Rize’den hareket eden Fenerbahçe otobüsünün Trabzon Sürmene yolunda silahlı saldırıya uğradığı zaman orada olmadığını belirten Karakış o geceyi şöyle anlattı: