Divriği Kalesi ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Abdullah Kaya, kalenin Mengücek Gazi tarafından kuşatıldıktan sonra 1097 yılında Süleyman Şah tarafından yeniden inşa edilen Anadolu’daki ilk Türk kalesi olma özelliği taşıdığını belirtti. Divriği’nin Anadolu’daki en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirten Kaya, “Tarihine baktığımız zaman Hititlere kadar uzanan bölge daha sonra Pavlikanlar, Doğu Roma ve sonra Türklerin eline geçtiğini görüyoruz. Türklerin eline geçiş hikayesi ise Malazgirt sonrasında Sultan Alparslan’ın beylerini yanına çağırarak Anadolu da değişik yerleri ikta olarak vermişti. Mengücek Gaziye ise Divriği, Kemah, Erzincan ve Şebinkarahisar bölgesini vermişti. Bunun üzerine Mengücek Gazi bölgeye gelmiş. Evvela Kemah bölgesini alarak burayı kendisine başkent yapmıştır. Kendine bağlı olan Türk birliklerinden bir kısmı Divriği bölgesine gelerek muhkem olan Anadolu’nun en önemli kalelerinden Divriği kalesini kuşatmış, iki-üç haftalık bir kuşatmadan sonra kaleyi almış ve Mengücek Gaziye sunmuşlardır. Türklerin eline geçen bu kale Mengücek oğlu Ahmet Şah oğlu Süleyman Şah tarafından 1097 yılında yeniden inşa edilmiştir. İnşa edilen bu kale için Anadolu’nun ilk Türk kalesidir diyebiliriz. Bu kale birçok onarımlar geçirmiştir. Bunlardan biride Melik Salih dönemindedir. Melik Salih döneminde kaleye eklemeler yapılmıştır. Bunun yanında yapılan önemli ayrıntılardan biriside Aslan başlı figürdür” dedi.
TESLİM OLUNMAZSA FETHİ ZOR
Divriği Kalesinin 1900’lü yıllara kadar kullanıldığını belirten Kaya, aynı zamanda kalenin fethinin güçlüğü ile de dikkat çektiğini sözlerine ekledi. Kaya, “Bu kale 1900’lü yıllara kadar kullanılmış. Anadolu’ya gelen birçok seyyahlar kaleyi de ziyaret etmişler ve bu kale ile ilgili değişik yorumlarda bulunmuşlar. En ilginç yorumlardan biriside bu kalenin teslim olunmadıktan sonra kesinlikle Anadolu’da alınamayan kalelerden biri olduğunu söylemeleridir. Ancak uzun kuşatmalarla, açlık ve susuzlukla bu kalenin teslim alınabileceğini söylemektedirler” diye konuştu.