Ertaş'ın yaşam hikayesinin yazılıp, eserlerinin notaya aktarılmasına resmi muvafakat verdiği Prof. Dr. Erol Parlak'ın aynı isimli kitabından uyarlanan filmin yapımcılığını "Ayla", "Müslüm" ve "Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu" filmlerine yapımcı olarak imza atan Mustafa Uslu üsteleniyor. Senaryosu Fulya Özcan ve Mert Dikmen tarafından kaleme alındı. Çekimleri süratla devam eden filmin 23 Aralık 2022 tarihinde vizyona girmesi bekleniyor.
“GENÇ KUŞAKLAR İÇİN YAPIYORUZ”
"Bozkırın Tezenesi" olarak tanınan, halk ozanı Ertaş'ın hayatını en doğru şekilde izleyicilere aktarmak için 5 yıldır bu projeye hazırlandıklarını söyleyen Uslu, Neşet Ertaş'ın gerçek ailesi Anadolu'dur, Anadolu'da yaşayan ozanlardır. O mirasını ve bütün benliğini Anadolu'daki gariplere bırakmıştır. Biz de bu filmi Anadolu'daki abdallar, teberler, onun yolundan giden, onu kendine düstur, kendine usta bellemiş genç kuşaklar için yapıyoruz." dedi.
Sanatçı Ertaş'ın bir mihenk taşı olduğuna vurgu yapan Uslu, "Türkiye'nin değerlerini Türk sinemasıyla buluşturmaya çalışıyoruz. Gelecek nesillere kalsın bu değerler istiyoruz. Bizi biz yapan, bizi millet haline dönüştüren değerler, bu isimler. Neşet usta, bu kıymetli değerlerden en önemlisi ve istiyoruz ki onun da bir filmi olsun, gelecek nesillere kalsın. O da bunu çok isterdi. Hem eserlerinin hem türkülerinin hem yaşam felsefesinin gelecek nesillere kalması, Anadolu'daki genç ozanlara, abdallara örnek olması için bir eser yapıyoruz." diye konuştu.
Uslu, hazırlık sürecinde Neşet Ertaş hakkında yazılmış tüm kitapları incelediklerini belirterek, "Kitapların yazarlarıyla da görüştük. Her ne kadar bugün onlar inkar etseler de hepsiyle görüştük. Hepsinin imzalı kitapları da var. Daha sonra en detaylı yazılan ve ustanın müdahil olduğu kitabın, sayın Erol Parlak'ın kitabı olduğuna karar verdik. Çok detaylı ve itinayla hazırlanmış, içinde ustaya ait eserlerin de olduğu ve o eserlerin tıpkı usta gibi çalınıp söylendiği şekliyle hazırlanan, itinalı bir çalışma yapıldığını gördük. Erol Parlak'a müracaat ettik ve kendisi eserinin sinemaya aktarılmasına müsaade etti. Şimdi artık filmin çekim aşamasındayız. 23 Aralık'ta halkımızla filmimizi buluşturacağız” ifadelerini kullandı.
Ertaş'ın ailesi tarafından açılan ve geçen ay filmin çekilmesi yönünde sonuçlanan dava sürecine de değinen Uslu, "Yıllardır Neşet Ertaş'ı bir meta gibi pazarlayan, onun eserlerini Anadolu'daki genç ozanlara okutmayan, okudukları zaman hemen YouTube'dan veya sosyal medyadan kaldıran bir müzik şirketinin acımasız saldırısına maruz kaldık. Ama hukuken devlet kararını verdi. Büyük ustanın hayat hikayesinin filme aktarılabileceğine onay verdi. Bu film, bir sanat eseri ve bunu kimse engelleyemez. Neşet Ertaş'ın gerçek ailesi Anadolu'dur. Anadolu'da yaşayan ozanlardır. O mirasını ve bütün benliğini Anadolu'daki gariplere bırakmıştır. Biz de bu filmi Anadolu'daki abdallar, teberler, onun yolundan giden, onu kendine düstur, kendine usta bellemiş genç kuşaklar için yapıyoruz. Neşet Ertaş'ın kararı sadece dört kişinin dudağının arasında değildir. Neşet Ertaş, 'Sana kurban olurum' diyenlerin, Türkiye'nin, Anadolu'nun babasıdır. O yüzden de biz yolumuzdan sapmıyoruz. Bugüne kadar bunlara kulak assaydım hiçbir film yapamazdım. Türk halkının kalbine dokunamazdım. Bu eserin film olarak yapılmasının kime ne zararı var? Bir tane sebep bulun, ben filmin çekimini durduracağım." dedi.
Mustafa Uslu, kitabın sinemaya uyarlanmasını, maddi beklenti olmaksızın Erol Parlak'ın kabul ettiğini aktararak, "Eğer filmimiz istediğimiz gibi giderse, sinema eskisi gibi seyircisiyle buluşursa Neşet Ertaş adına Kırşehir'de açmak istediğimiz bir müzik enstitüsü var. Bağlama kültürünün yayılması için çocuklara bağlama alıp, dağıtacağız. Erol hocanın bu işi kabul ederken bize şart koştuğu hedeflerdendi bunlar. İnşallah ilerleyen zamanda Neşet Ertaş adına gerçekleştireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.