AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in açıklamaları sonrası kıyafeti nedeniyle işten çıkarılan sunucu Gözde Kansu'ya bugün dünya basını da sayfalarında yer verdi.
Yayınlandığında programı nerede izledin?
Annem ve kardeşimle, evde. Çağla Şıkel, Ebru Akel aradı. 'Tam sen gibi. Çok enerjik, şahanesin' dediler.
Twitter'a da bakıyorsun o esnada...
Evet. Twitter bu, her zaman övgü de olur, yergi de. Bu defa da öyleydi. Biri diyor ki 'Enerjiniz süper!' bayıldık, öteki diyor ki, 'Abi bu neyin kafası, bu kadın ne kullanıyor?' Oysa bu, benim normal kafam. Yönetmenimiz de beni uyarmıştı, 'Programa dair her tür kötü eleştiriyi alabilirsin, sakın kulak asma!' diye. Ben de asmadım.
Elbiseyle ilgili bir şey var mıydı?
Yok hayır. Elbiseyi, Ajda'nın da elbiselerini tasarlayanlar yapmıştı. Beğenmeyenler olmuş, 'Ne bu! Perde gibi' filan. Ama başka bir şey yoktu. Dekoltenin lafı bile geçmiyordu...
Zaten ayıptır söylemesi, ne memelerin büyük ne de elbisenin dekoltesi ahım şahım...
(Gülüyor) Düşün ki bu yarışmadan sonra, göğüs büyütme spreyi reklamından teklif almış kadınlar! Evet küçükler. Ama dert oldular memlekete..
Sonra ne oldu...
Benim her konuda içim rahattı, ortada sürpriz olacak hiçbir şey yoktu. Yapımcılar da kanalda her şeyi izlemiş, onaylamışlardı. Hoşlarına gitmeyen bir şey olsa yayınlarlar mıydı? Pazar akşamı Haluk Şirin'den telefon aldım, 'Programın akışında aksaklıklar var, yarın kanalla görüşmeye gidiyoruz, ama seninle ilgili bir sıkıntı yok' dedi.
Vardı da, seni üzmemek için mi dediler...
Profesyonel bir iş yapıyoruz. Çocuk muyuz biz, açık açık söylersin değil mi ama? Pazartesi menajerimi aramışlar, kanalın genel müdürü Adem Bey, programın başındaki performansımı fazla hareketli bulmuş. Ama sonra 'Olur' demiş. İşte onlar toplantıdayken, kadere bakın ki, Hüseyin Çelik, o açıklamayı yapıyor. Şimdi bakın, eğer performansımı beğenmiyor olsalardı, dünyanın parasını yatırıyorlar bu işe, o zaman söylerlerdi değil mi? Hiçbir şey söylemediler. Ne zaman ki Çelik konuştu, işler değişti. O zaman önce 'dekolte' sorun oldu, sonra laf değişti, 'Yok efendim performansını beğenmedik!' oldu...
Sen Hüseyin Çelik'in açıklamasını duyunca ne hissettin?
Üzüldüm tabii. Kendi adıma ve bu ülkede yaşayan kadınlar adına. Bunca sorun varken, ekrandaki bir şov programındaki sunucunun dekoltesine takmak gerçekten akıl alır gibi değil. Sadece bizim memleketimize özgü diye düşünüyorum. Bir de 'Hollywood'daki yıldızlar öyle giyinmiyor' demiş. Hiç Hollywood filmi izlemediğini düşünüyorum. Allah aşkına ne var bu elbisede? 'Gece kıyafeti' demiş. E tabii. Bir eğlence programını jean ve tişörtle mi sunacaktım? Anlamak mümkün değil. Ama her şeyden önemlisi, herkesin şunu anlamasını istiyorum, kanalın onay vermediği bir kıyafetle benim o programı sunabilmem zaten mümkün değildi. Hepsi izlemiş ve okey vermişti...
Bir sürü popçu, çok daha frapan kıyafetler giyiyor. Giysinler de... Ama neden piyango sana çıktı?
Özel bir sebebi olduğunu sanmıyorum. Bana denk geldi. Bence burada, mesele sadece dekolte de değil. Bir kadının, bu kadar enerjik olması, hayat dolu olması, kendine güvenmesi, hareketli olması hoşlarına gitmedi. Demek ki bazılarının kafasında farklı bir kadın konsepti var, istiyorlar ki kadın hep ağır olsun...
Sonra tekrar tweet'ler başladı...
Evet, hem de nasıl! 'Dekolteme bakma!' diye. 'Diren Gözde!' diyor. Ama tabii performansımı müthiş öven tweet'ler de aldım.
İşine son verildiğini ne zaman öğrendin?
Önce büyük bir sessizlik oldu. Kimse bana bir şey söylemedi. Medyada kovulduğumu ilan etti ama bana yapılan bir açıklama yoktu ortada. Sonra yapım şirketi, 'Maalesef bu iş bitti' dedi.
Bu mesele, memleketin gündemine oturdu. Köşe yazarları yazdı, kadın yazarlara fikirleri soruldu, baş örtülüler tartıştı...
Evet, iş politik bir boyut kazandı. Ne diyebilirim? Komik, gülünç, içler acısı. Ben 30'larında genç bir insanım ve böyle giyiniyorum. Bunda da bir anormallik olmadığını düşünüyorum. Böyle giyinmeye de devam edeceğim. Bunu savunmak bile bana tuhaf geliyor. Birilerinin dekoltesini tartışmak, bence utanç verici bir şey.