Long Beach Donanma Tersanesi'nde uzun yıllar çalışmış Gilbert Wyand, geçen yıl oğlunun düğünü için Los Angeles'a indikten birkaç dakika sonra havaalanının otoparkında kan kusmaya başladı. Bunu şiddetli mide ağrısı, sırılsıklam gece terlemeleri ve ani vücut ısısı değişiklikleri takip etti. İki ay sonra sonra ise Wyand'a, Ulusal Kanser Enstitüsü'nün radyasyona maruz kalmanın neden olabileceğini söylediği bir tür kan ve kemik iliği kanseri olan akut lenfoblastik lösemi teşhisi konuldu.
NBC News'te yer alan habere göre; 57 yıl boyunca nadiren soğuk algınlığı geçiren ve ailesinde herhangi bir sağlık sorunu geçmişi olmayan Wyand, öğrendiği korkunç gerçekle adeta şoke oldu.
Ancak ertesi ay, oğlu hastalığına anlam vermeye çalışırken, Kaliforniya'daki şu anda kapalı olan Long Beach Donanma Tersanesi'ni onlarca yıldır kirleten radyoaktif materyalleriyle ilgili yeni yayınlanmış bir Donanma raporuna rastladı. 1980'lerin sonlarında tersanede yaşayan ve çalışan bir Donanma gazisi olan Wyand, ilk kez, zamanla vücutta biriken ve bunlarla bağlantılı olan radyum-226 ve stronsiyum-90 radyonüklidlerine maruz kalmış olabileceğini öğrendi.
Donanma, 20 yılı aşkın bir süredir üstelik birçok çevresel kirliliğin farkındaydı. 2008'de radyasyonu bulan bir çalışma yürütüldü ve ardından 2023'te ilk kez radyum-226 ve stronsiyum-90 düzeylerini içeren radyasyonun tespiti kamuya açık olarak belgeledi. Ancak Donanma, Wyand'ı veya başkalarını potansiyel risk konusunda uyarmamıştı. Bir sözcü, bir üssün artık faaliyet dışı kalması durumunda gazileri olası riskler konusunda bilgilendirecek bir mekanizmanın bulunmadığını söyledi.
ONBİNLERCE KİŞİ KANSERE YAKALANMIŞ OLABİLİR
Bu, tersanede çalışan onbinlerce gazinin kansere neden olan radyoaktif maddelere maruz kalmış olabileceği ve bunun hala farkında olmadığı anlamına geliyodu.. Geçen sonbaharda üçüncü kemoterapi seansından sonra Wyand, Florida'daki hastane yatağında "Bu rahatsız edici. Daha fazlası yapılmalıydı. Bir şey ortaya çıktığında şeffaflık olmalı.” diye sitem etti.
DİĞER GAZİLERİ DE UYARMAYA ÇALIŞTI
Wyand, Gaziler İşleri Bakanlığı'ndan kemik iliği nakli için onay almak için çabalarken, tersanedeki diğer gazilerin de kendilerinin de risk altında olabileceğini bilmeleri için farkındalığı yaymaya çalıştı. 10 Ocak'ta Wyand'ın ölümü ailesini kahrederken, aynı zamanda da öfkelendirdi.
"HEPİMİZ SOYULMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUZ"
Oğlu Adam Wyand, yaşadığı acı kaybın ardından "Hepimiz kızgınız. Hepimiz soyulmuş gibi hissediyoruz." diye konuştu.
Donanma Tesisleri Mühendislik Sistemleri Komutanlığı'nın (NAVFAC) yayınladığı rapora göre, gemilerin onarım ve bakım için yanaştığı eski Long Beach tersanesindeki ilk kirlenme, işçilerin zehirli atıkları bertaraf ettiği 1940'lardan 1960'lara kadar meydana geldi. 99 sayfalık raporda, 1960'lardan 1980'e kadar yaklaşık 3.000 galon kimyasal atığın hasarlı depolama varillerinden yere sızdığı belirtildi.
KABUL EDİLEBİLİR OLANIN 583 KATI
Donanmanın 2000 yılında yayınladığı bir rapora göre ise, bu olay yeraltı suyunu yüksek düzeyde dikloroeten, trikloroetilen, vinil klorür ve benzen ile zehirlemişti . ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı'na bağlı federal bir halk sağlığı kurumu olan Zehirli Maddeler ve Hastalık Kayıt Dairesi'ne göre, renksiz kimyasallar kalp kusurları ve bazı kanserler de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Konsantrasyonlar kabul edilebilir olanın 32 ila 583 katı arasında değişiyordu. Üstelik, Kaliforniya Halk Sağlığı Departmanına göre, 1945'te dünya çapında başlayan nükleer silah testleri, atmosfere radyoaktif maddeler saldı ve sonunda yere yerleşti.
NAVFAC raporuna göre, donanma yetkilileri ilk olarak 2000'li yılların başında etkilenen yeraltı suyunu ve toprağı temizlerken radyum ve stronsiyumu tespit etti. 2008 yılında madde seviyelerinin kamu güvenliği için belirlenen iyileştirme hedeflerinin üzerinde olduğunu doğruladılar. Wyand'ın oğlu Adam, "Bu bir ölüm karışımıydı" dedi. Wyand, 1985'ten 1987'ye kadar, Long Beach Limanı'na uzanan bir iskelede diğer birçok gemiyle birlikte yanaşmış olan USS George Philip'te yaşadığını ve çalıştığını söyledi. Donanma raporuna göre Long Beach tersanesindeki en kötü kirlenmiş bölge burasıydı. Donanmanın son raporunu inceleyen ve yayınlanmadan önce geri bildirimde bulunan eyalet sağlık dairesi, tersanede yaşayan ve çalışan gazilerin radyum ve stronsiyumdan kaynaklanan radyasyona maruz kalmış olabileceğini söyledi.
KAÇ KİŞİ ETKİLENMİŞ OLABİLİR?
Kaç kişinin etkilenmiş olabileceği ya da kirlenmenin başladığı 1940'larda, tersanenin 1997'de kapanmasına kadar kaç kişinin hizmet verdiği belli değil; çünkü Donanmanın kapalı tesislerde çevre temizliğini yapan Üs Yeniden Düzenleme ve Kapatma ofisinin personele erişimi yok.
EN AZ 40 BİN KİŞİ...
NAVFAC'ın web sitesi , Vietnam Savaşı sırasında personel ve gemi faaliyetlerinin en yoğun olduğu dönem olan 1965'ten 1970'e kadar Long Beach'te en az 40.000 kişinin görevlendirildiğini söylüyor. Ayrıca Wyand dışında kaç gazinin Long Beach tersanesindeki toksik maddelere maruz kalmayla ilgili olarak VA'ya iddiada bulunduğu da belli değil. Ajans, sahaya özgü maruz kalma verilerinin bulunmadığını söyledi. Zehirli Maddeler ve Hastalık Kayıt Dairesi'ne göre yüksek düzeyde stronsiyuma maruz kalmak lösemiye ve kemik, burun, akciğer ve deri kanserlerine neden olabilirken, yüksek düzeyde radyum kemik, karaciğer ve meme kanseri riskinin artmasına yol açabilir. Uzmanlar, bir kişinin kanser oluşmadan önce ne kadar süre maruz kalması gerektiğinin belirsiz olduğunu söylüyor. Brüksel Üniversitesi'nden araştırmacı ve iki kirletici madde üzerine 2019'da yapılan bir çalışmanın baş yazarı Neha Mehta, bunun doz miktarına, süreye ve yakınlığa bağlı olduğunu söyledi.
AKCİĞER VE KEMİKLERDE BİRİKİYOR
Etkilerinin hemen olmadığını söyledi. Stronsiyum kemiklerde kalıyor ve en uzun ömürlü izotop olan radyum zamanla akciğerlerde ve kemiklerde birikiyor. 50 yılı aşkın bir süredir toksik kimyasallara maruz kalan insanları tedavi eden ve inceleyen Dr. James Dahlgren, "Vücutta uzun bir yarı ömrü var ve bu süre zarfında radyasyon devam ediyor" dedi.
30 YIL SONRA BİR ANDA ORTAYA ÇIKIYOR
Wyand'ın mümkün olan en kısa sürede bakıma alınmasının faydalı olabileceği belirtirken "Kanser riski altında olduğunu bilseydi, onunla ilgilenen doktorlar erken belirtileri tanıyabilirdi" diye konuştu.