Yapılan bir araştırmaya göre, İngiltere’deki her 5 kadından biri, smear testini yumurtalık kanseri taraması sanırken, diğerleri de testin acı verici olduğunu düşünüyor. Oysa ki hayat kurtaran test, acı verici olmadığı gibi, yumurtalık kanserini de tespit etmiyor.
SMEAR TESTİ NEDİR?
Pap smear (Pap test) kadınların servikal kanser (rahim ağzı) ya da prekanser (kanser öncüsü) taranmasında kullanılan bir testtir . Pap smear, prekanseröz ya da kanseröz lezyonları henüz tedavi edilebilecekleri aşamalarda yakalamayı sağlar.
SMEAR TESTİ NASIL YAPILIR?
Smear testi basit ve ağrısızdır. Test adet zamanı yapılmamalıdır, en iyi zaman adetten 10-20 gün sonrasıdır. Önce rahim ağzının (serviksin) görülebilmesi için, vajinaya bir spekulum (muayene aleti) yerleştirilir. Ardından küçük bir fırça rahim ağzına sürülerek hücre örnekleri toplanır ve cam üzerine yayılır. Patolog tarafından bu hücreler mikroskop altında incelenerek anormal gelişim olup olmadığına bakılır. Asıl hedef olası bir kanseri saptamanın yanı sıra, kanser olmayan ancak kansere dönüşüm olasılığı olan ve tedavi edilebilen “prekanseröz” lezyonları yakalamaktır. Testin pozitif olması yani anormal hücreler içermesi durumunda hekim HPV testi ve kolposkopi isteyebilir.
Testin önemini gözler önüne seren gerçekleri ve test hakkındaki en yaygın mitleri sizler için derledik.
Smear testiyle ilgili bilinen en yaygın 6 yanlış
Mit 1: Anormal sonuçlar kanser olduğunuz anlamına gelir. Smear testlerinin 3 çeşit sonucu var: Normal, yetersiz ve anormal. Londra Kadın Hastalıkları Kliniği’nden Danışman Dr. Meg Wilson, 2. ve 3. seçeneğin hastaların kaygılanmasına neden olduğunu belirtirken, konuyla ilgili şöyle konuştu: Smear testinde anormal çıkan sonuçlar çok yaygın. Bu, hastanın kanser olduğu anlamına gelmez. Smear testinizin işini yaptığını ve durum ciddileşmeden önce bir anormallik yakaladığını gösterir. Böylece kanser oluşumunda rol oynayan hücreler, kolposkopi yardımıyla teşhis edilebilir ve kanser engellenebilir. Kolposkopi de rahim ağzındaki hücrelerin anormal olup olmadığını ve tedavi gerekip gerekmediğini gösteriyor.
Mit 2: Smear testi can yakar. The Independent’a konuşan Jo’s Cervical Cancer Trust vakfının sözcülerinden biri, çoğu kadının smear testini acı verici olarak görmediğini belirtti. Sözcü konuyla ilgili şunları aktardı: Bazı insanlar testi rahatsız edici bulabilir. Bu tamamen normal. Eğer canınızın yanacağından korkuyorsanız ya da testi acılı hale getireceğini düşündüğünüz bir rahatsızlığınız varsa doktorunuzla konuşmalı ve testi nasıl daha rahat şekilde yaptırabileceğinizi tartışmalısınız.
Mit 3: HPV aşısı yaptırdıysanız smear testine gerek kalmaz. HPV, yani insan papilloma virüsü, rahim ağzı kanserine yol açabilecek virüs grubu. HPV aşısı, rahim ağzı kanserine karşı önemli bir koruma sağlıyor. Ancak, Dr. Wilson, bu aşının kadınları tam anlamıyla korumadığını belirtti. Wilson sözlerine, “Maksimum koruma sağlamak için aşı yaptırmış olsanız bile, taramalarınızı düzenli bir şekilde yaptırmalısınız” diyerek devam etti.
Mit 4: Smear testi, cinsel yolla bulaşan hastalıkları da teşhis eder. Smear testinin yumurtalık kanserini teşhis edebileceğini düşünen kadınların yanı sıra, cinsel yolla bulaşan hastalıkları tanımlamada işe yarayacağını düşünenler de var. Dr. Wilson, bunun tamamen yanlış olduğunu söyledi. Hastaların, cinsel yolla bulaşan hastalıkların teşhisi için en yakın cinsel sağlık kliniğine başvurması gerekiyor.
Mit 5: Smear testi yaptırmak utandırır. Jo’s Cervical Cancer Trust’ın araştırmalarına göre, bazı kadınlar genital bölgelerini traş etmediklerinde doktora gitmekten utanırken, bazıları da bölgenin normal kokusunu tiksindirici buldukları için bu testi yaptırmaktan kaçınıyor. Vakfın sözcüsü, konuyla ilgili şunları belirtti: “Testi yaptırırken hastaların utanması çok doğal. Ancak hastalar şunu aklından çıkarmamalı: Testi yapan sağlık görevlileri pek çok hastanın genital bölgesini görüyor. Ve odaklandıkları tek şey işlerini iyi yapmak.”