Yirmi birinci yüzyılda olmamıza rağmen, bazı objelerin hala ‘uğursuz’ olduğuna ve kötü enerji yaydıklarına inanılıyor. Buna inanılmasının nedeni ise çoğu zaman bu objelerin korkutucu bir olayın merkezinde olmaları. 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve o dönemden bugüne kadar popüler bir sanat objesi haline gelen, “L’Inconnue de la Seine’ de bunlardan biri. Bu maske figürü, intihar eden bir kızın yüzünü taşıyor.
ÖLDÜĞÜNDE 16 YAŞINDAN BÜYÜK DEĞİLDİ
YÜZÜNDEKİ O İFADE DİKKATLERİNİ ÇEKTİ
Genç kadının yüzündeki masum ifade ise patalogun dikkatini çekti. Çünkü yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı. Ardından patalog, kadının yüzünün kalıbını çıkardı ve balmumundan bir maske yaptı. Maske o kadar çok beğenildi ki pek çok kopyası yapıldı.
PEK ÇOK SANATÇIYA İLHAM OLDU
“L’Inconnue de la Seine” olarak bilinen bu maske, pek çok sanatçıya da şiirlerinde ve resimlerinde ilham kaynağı oldu. Ünlü yazar Albert Camus, kadının gülüşünü Mona Lisa’nın gülüşüyle karşılaştırdı ve L’Inconnue de la Seine‘i “Boğulmuş mona lisa gülüşlü” olarak tanımladı.
MASKELERİN SATIŞI HALA DEVAM EDİYOR
“L’Inconnue de la Seine’” fransızcada “Sen Nehri’nin Gizemli Kadını” anlamına geliyor. Maske yıllardır pek çok kişinin evinde sanat objesi olarak yer alıyor. Kadının yüzü aynı zamanda ilkyardım eğitiminde kullanılan CPR mankenlerinde de kullanılıyor. Günümüzde ise bu maskelerin satışı hala devam ediyor.