Gerek deniz gerek kara tarafına açılan pek çok kapısı bulunan Kaiser Wilhelm Köşkü, turistik geziler için Türkiye'yi tercih eden Alman ziyaretçilerin de gözdesi olacak gibi görünüyor. Dekorasyonunda Avrupa ülkelerinden gelen birbirinden değerli eşyaların da kullanıldığı köşkte, piyano, çini soba ve vazolar ziyaretçilere imparatorluğun son yıllarına tanıklık etme imkanı sunuyor.
120 yıllık köşk görenleri hayran bırakıyor
Kocaeli'de, Alman İmparatoru Kaiser 2. Wilhelm'in Hereke ziyareti dolayısıyla 1898 yılında inşa edilen köşk, aradan geçen yıllara rağmen ilk günkü ihtişamını koruyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ünü dünyaya yayılan ipek halıların üretildiği fabrikayı görmek isteyen 2. Wilhelm'in 1898 yılındaki Hereke ziyareti için inşa edilen tarihi yapı, sanayi kentinin taşınmaz kültür varlıkları arasında önemli bir yere sahip.
Kocaeli'nin turizmine hizmet eden Wilhelm Köşkü, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Alman İmparatoru 2. Wilhelm ve eşi Augusta Victoria'nın Hereke ziyaretinin hemen öncesinde Yıldız Sarayı marangoz atölyelerinde hazırlanan ve bugünkü yerine bir günde kurulan köşk, mimari yapısı ve iç tefrişatıyla görenlerde büyük hayranlık uyandırıyor.
Tekne yapım yöntemiyle metal çivi kullanılmadan bütünüyle ahşap konstrüksiyonla inşa edilen köşkte ilginç bir tasarım özelliği olarak gerek deniz gerekse kara tarafına açılan bir çok kapı bulunuyor. Dışta ortada hafif eğimli bir çatı ve iki yandaki kubbeleriyle simetrik bir kuruluşa sahip olan Hereke Köşkü, giriş mekanı, salon ve oda olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Altın varak ve renkli kalem süsleriyle bezeli duvarlar ve tavanlar, içeri girer girmez ziyaretçilerini etkisi altına alıyor.
Ara geçişlerin çift kanatlı kapılarla sağlandığı mekanların tefrişinde, Hereke dokuması halılar ve ipekli döşemelik ve perdelikler göze çarpıyor. İmparatorun ziyaretleri sırasında kaldığı Şale Köşkü tarzında olan köşkün döşemelerinin hepsinin, Hereke fabrikasında üretildiği biliniyor. Salonda yer alan döşemeler, ağırlıklı olarak kırmızı ve yeşil renklerden oluşuyor.
Saraylardan getirilen eşyalarla döşenen köşkün salonunda yer alan koltuk takımının ise 20. yüzyıl başlarında yapılmış olduğu değerlendiriliyor. Dekorasyonunda Avrupa ülkelerinden gelen birbirinden değerli eşyaların da kullanıldığı köşkte yer alan piyano, çini soba ve vazolar, imparatorluğun son yıllarının ince beğenisine tanıklık etme imkanı veriyor. Gül ağacından yapılan sehpa da zarafetiyle dikkati çeken eşyalar arasında bulunuyor.