Gerçek bir hayat hikayesinden önce kitaba daha sonra da beyaz perdeye uyarlanan Into the Wild filmiyle ünlenen terk edilmiş otobüse ulaşmak isteyen yeni evli bir kadın, Alaska’daki nehirde akıntıya kapılarak boğuldu.
Belaruslu 24 yaşındaki Veramika Maikamava ve kocası Piotr Markielau, doğada uzun bir yolculuğa çıkan Christopher McCandless’ın 1992’de öldüğü otobüse doğru gidiyordu. Eyalet polisinin yaptığı açıklamaya göre, Healy yakınındaki Stampede Trail boyunca uzanan Teklanika nehrini geçmeye çalışan çiftten, kadının suyun altında kaldığını söyledi. Markileau akıntıya kapılan karısını kısa sürede sudan çıkardığını ancak kadının çoktan hayatını kaybettiğini söyledi.
Christopher McCandless’in hikayesi
Christopher McCandless, 1990 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra üzerindeki tüm kimlikleri yakmış ve bankadaki 20.000 doların üstündeki tüm parasını hayır kurumlarına bağışlayarak ortadan kaybolmuştu. Ailesi ve arkadaşlarına haber vermeden yola çıkan Supertramp, otostop ile tüm Amerika'yı dolaşmış. Kano ile Meksika'ya geçiş yapmış ve uzun süredir hayalini kurduğu Alaska'ya doğru yola çıkmıştı.
Burada bulduğu terkedilmiş 142 no'lu bir otobüste 118 gün geçiren McCandless, eriyen karların nehir yatağını doldurması sebebiyle geri dönememiş ve bu otobüste hayatını kaybetmişti. 24 yaşında ölen ve adeta bir simge haline gelen Christopher McCandless, 1996 yılında Jon Krakauer'in Into the Wild isimli kitabına da konu olmuştu. Daha sonrasında ise 2007 yılında aynı isimli, Sean Penn'in yönettiği filmi ile daha geniş kitleler tarafından tanınmıştı. McCandless'ın öldüğü bu otobüs doğal olarak gezginlerin de Alaska'daki en öncelikli gezilecek yerleri arasında yer alıyor.
