Nevruz Bayramı nedeniyle ilk kez Adana’ya gelen 40 kişilik İranlı turist kafilesi, cami, kilise ve diğer tarihi mekanlara hayran kaldı. 13 iş adamı eş ve çocukları ile 40 kişiden oluşan ve hepsi de Azeri Türk’ü olan turist kafilesini ağırlayan Ramada Otel Selçuk Tansalar, İranlı soydaşlara Adana’yı tanıtmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, "Bu, kafile olarak Adana’ya yapılan ilk ziyaret. Tebriz’den gelen soydaşlarımızı Adana’da ağırlamaktan çok mutlu olduk. Onlara Merkez Cami başta olmak üzere Ulu Cami, gibi 5 camiyi ve kiliseyi gezdirdik. Sinema Müzesi, Etnogrofya Müzesi gezisinin yanı sıra Ramazanoğlu Konağının içerisine girdik. Atatürk’ün evine gezdirdik. Merkez Park’ı, Dünya’nın en eski ve uzun ve kullanılmayan tarihi Taşköprü’yü gezdirirken onlara rehberlik eden Sanat Tarihi Hocası Dr. Haluk Uygur ise bu gezilerin yerlerin tarihi geçmişlerini anlatmışlardır. Lübnan-Adana köprüsünden sonra Tebriz-Adana Köprüsünü de kurduk. Ortadoğu’dan Adana’ya çok sayıda turistin geleceğinin garantisini verebiliriz" dedi.
Tansalar, "Bu tür karşılıklı gerek iş olarak gerekse turizm amaçlı olarak bu ziyaretlerin artması halinde direkt uçuşlar yapılabilmelidir. Bu sağlanırsa Adanamıza İran’dan çok sayıda iş adamı ve turist gelecektir" dedi.
İranlı iş adamlarına önderlik eden Farshid Bouyeh de, 18 saatlik karayolu yolculuğundan sonra İran’ın Tebriz şehrinden geldiklerini, daha önce de Türkiye’ye ve Adana’yı ziyaret ettiğini ve kendisinin de Tebriz Sanayi Odası üyesi olduğunu ifade etti. Sanayicilerin Türkiye ile ile alış-veriş yaptığını kaydeden Farshid Bouyeh, "Şimdi ise Nevruz Bayramı nedeniyle ilk kez Adana’ya geldik. Adana’yı kimse tanımıyor, ismini TV’den belki duyuyor. Türkiye’nin 5. büyük şehri olan önemli bir yerde Nevruz Bayramını burada geçirdik. Adana’nın bahar havasından yararlandık. 5 gece Adana’dayız. Adana’da ve Ramada Otel’den memnun kaldık" dedi.
İranlılar ile Türkiye’nin kardeş olduğunu, İranlıların daha önce Antalya, İstanbul ve Trabzon gibi yerlere giderken ilk kez Adana’ya geldiklerini söyleyen Farshid Bauyeh, İranlıların eğlenceyi çok sevdiğini de ifade ederek, "Tebriz’den 6 kişilik Elchın adlı grubu da getirdik. Bu grubumuz Türkiye’de çeşitli festivallere katılmışlardır. İran’da dans yasaktır ama kıyafetleri kapalıdır, yöresel kıyafetlerle gösteri yapıyorlar" dedi.
Elchın Dans Grubundan Nesrin Molayi ise 30 kez Türkiye’nin farklı yerlerinde gösteriler yaptıklarını, İran’da yasak olmasına rağmen kendi folklorlerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Molayi, İran’da grupta 50 dansçının olduğunu fakat Adana’ya 6 kişi ile geldiklerini belirterek, otelde Tebrizli sanayicilere ve Adanalılara gösteri yapacaklarını ifade etti.
Dr. Haluk Uygur’da dans öncesi yaptığı konuşmada İranlıları kardeş olarak gördüklerini belirterek,"Atatürk’ten beri böyledir. Çünkü her şeyimiz ortak. Firdevs’in Namesini, Behzat’ın minyatürlerini ders olarak vermekteyiz. İran’a defalarca gittik, fotoroğraf ve belgeseller çektim. Yıllarca o ortak kültürümüz anlattım. Ve biz her etkinliğimize İran’dan bir dostumuzu davet ettik. Bugün de Adana’da devam eden bir sanat festivali var, bu festivale İran’ın önemli fotoğraf sanatçıları İbrahim Behrami de var. Kendisi de bizim misafirimizdir. Sizleri aramızda görmekten çok mutluyuz."
İbrahim Behrami de kısa bir konuşma yaptı.
Yemek eşliğinde İran’ın Tebriz şehrinde gelen misafirlere Elchın Dans Grubu bir gösteri yaptı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz