Prof. Dr. Baha Büyükışık, 'İzmir'in ihtiyacı olan büyüklükte arıtma tesisi yapılmaz ve Körfez kirliliğine önem alınmazsa kamçılı tek hücreli alglerin bir türünün çıkardığı toksinlerle deniz kıyısında yürüyen insanlar zehirlenebilir' dedi.
Denize bırakılan atıklardan kaynaklanıyormuş!
'HAFIZA KAYBI'
Prof. Dr. Baha Büyükışık, deniz marullarının denize bırakılan atıklardan kaynaklandığına vurgu yaparak, "Deniz marulları doğanın bir uyarısı kabul edilebilir. Körfez kirliliğinin devam etmesi halinde İzmirliler deniz havası alırken zehirlenebilir. Denizden yükselen ve havaya karışan toksinlerin çok ciddi rahatsızlıklara sebep olduğu gözlenmiştir. Amerika'da yaşanan toksin zehirlenmesinde insanlar hafıza kayıpları yaşadı" diye konuştu.
Önlemler alınması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Büyükışık, "Evsel atıklar körfeze akıtılmaya devam ederse, bu konuda hassas olunmazsa her şey iyice kötüye gider. O yüzden de denizimizi ve körfezimizi ne kadar temiz tutarsak o kadar iyi olacaktır.
Çünkü Körfez azot oranı bakımından fakir halde ama fosfat bakımından biraz daha zengin görünüyor. Fakat azotu doğa denizin dibindeki çamur ve bakterilerle azota dönüştürüyor. Bu bakterilerin çalışabilmesi için çok yoğun bir kirlilik olmaması gerekiyor. Ne kadar temizse o kadar fazla azot gazına dönüştürür" şeklinde konuştu.
KÖPÜKLERLE HAVAYA KARIŞIYOR
Prof. Dr. Büyükışık, "Körfezin arıtma tesisi yapılmadan önceki halini biliyoruz. Yağlı boya dökülmüş gibi görünüyordu. Ama onlar tek hücreli algler. Kimi zaman kahverengi oluyor. Bunlar alglerin sebep olduğu değişimler. En büyük sorun teşkil eden ise kamçılı tek hücreli algler çünkü yüzlercesi toksin madde içeriyor. Kimi türünde toksinleri dış ortama veriyorlar. Kimisi kendi içinde barındırıyor. Deniz suyu dalgalarla köpürüyor.
Her köpüğün patlamasıyla 5 metre mesafeye kadar havaya bir mikron boyutunda yüzlerce su kabarcığından algler havaya toksit bırakıyor. Deniz kıyısında yürüyenlerin nefes almasıyla birlikte akciğerlere gidiyor. Eğer toksinler çoğalırsa insanlar kıyıda yürürken zehirlenebilir"dedi. (Kaynak: Yeni Asır)