Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü'nün (BATEM), Türkiye'ye uzun yıllar önce yurt dışından getirdiği ve son yıllara kadar peyzaj ve süs amaçlı kullanılan kamkatın yenilebilir olması nedeniyle Antalya bölgesinde bahçe üretimi yaygınlaştı.
Turunçgil ailesinin en lezzetli meyvelerinden biri olan kumkuat, hafif ekşimtırak olmasıyla ağızda limon ve portakal arası bir tat bırakır. Kabuğuyla birlikte yenilen kumkuat tadıyla olduğu kadar sağlığa olan faydalarıyla da fark yaratıyor. Doğu Asya ve Çin'de doğal olarak yayılış gösteren çalı biçimindeki kamkat; portakal, mandalina, bergamot, limon gibi Turunçgiller ailesinin bir meyvesidir.
Turunçgillerin en küçük meyvesi olan kamkatta sezon başladı. BATEM'e ait narenciye bahçelerinde yıllık 10 tona yakın meyve toplanırken, il genelindeki üretiminin ise 6 bin tona ulaştığı açıklandı. Kamkat, bu yıl kilogramı 20 TL'den satışa sunuluyor.
BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, portakal, mandalina, bergamot, limon gibi turunçgiller ailesinden kamkatın, 'turunçgillerin mücevheri' veya 'altın portakal' olarak anıldığını söyledi. Ünlü, biçiminin limona, renginin de portakala benzediğini aktardı. Limon ve portakal kabuğu soyularak yenilirken kamkatın kabuğunu soymadan yenilebildiğini kaydeden Ünlü, "Kokusu bergamotu andırır. Elinizde tuttuğunuzda uzun süre kokusu gitmez" dedi.
Kamkatın bilim dünyasında 'fortunella' olarak adlandırıldığını belirten Abdullah Ünlü, “Fortunella adını, 1812-1880 yılları arasında İskoçyalı bahçecilik uzmanı Robert Fortune'nin soyadından alıyor. Fortune, Çin'de yaşadığı yıllarda sürekli ilginç bitkileri toplamış ve İngiltere'ye götürmüş. Batı dünyası bu birikimin içinde yer alan kamkatla, Fortune sayesinde tanışmış. Turunçgillerin atası olan kamkatın peyzaj, süs amaçlı kullanılırken son yıllarda artık tüketimi de ciddi oranda arttı" diye konuştu.
Kamkatın narenciyeler içinde soğuğa en dayanıklı tür olduğunun belirlendiğini anlatan Ünlü, “Antalya bölgesinde kamkat üretimi hızla artmaya başladı. Şimdi portakal bahçesi gibi kamkat bahçeleri kuruluyor. Kamkatı yaş olarak tüketebildiğimiz gibi kurusu da yapılıyor. Ürünleri işleyip bir katma değer getirdiğiniz zaman ülke ekonomisine daha çok katkı sağlanabiliyor" dedi.
Özellikle Serik bölgesinde kamkat bahçeleri kurulduğuna işaret eden Ünlü, “BATEM olarak yıllık 10 tona yakın ürün satışımız var. Bölgedeki üretim ise 6 bin tona yakın. Çoğunu yaş, işlenmemiş olarak satıyoruz. Pazarlarda da görüyorsunuzdur, kilosu 10-20 lira arasında talep bulan bir ürün. Özellikle kasım- aralık ayları narenciye üretiminde hasat mevsimidir ve kamkat hasadı da başladı. C vitamini açısından çok yüksek besin değerine sahip. Portakal gibi soyma zahmeti yok. Rahatlıkla ısırarak, kabuğuyla yenilen bir tür" diye konuştu.
Daha uzun süre saklanabilmesi için kamkatı fırında kurutarak, kuru meyve satışı yaptıklarını da söyleyen Ünlü, “Evlerde hobi amaçlı saksıda üretimi yaygınlaştı. Çok büyük ağaç olmadığı için gerekli sıcaklık ortamı sağlandığında ev içi veya balkonda yetiştirilebiliyor. Antalya dışından da çok talep var. Çünkü eksi 10 dereceye kadar dayanıklı ve fidan satışlarımız 15 TL'den başlıyor" dedi.
A, B, B2 ve B3 vitaminleri içerir. Bu sayede sinir sistemi üzerine olumlu etkiler sağlar.
Bol miktarda C vitamini içerir ve bu sayede bağışıklık sistemini destekler.
Mide bulantısına karşı iyi gelir ve kan dolaşımını kolaylaştırır.
Antioksidan bakımından zengindir.
Cilt problemlerinin giderilmesine yardımcı olur, sivilceyle