İnsan hayal ettiği, istediği sürece önünde hiçbir engel duramaz. Bunun en güzel örneklerinden biri de Zonguldak‘ta, iki kez kansere yakalanan 62 yaşındaki memur emeklisi Sibel Kaya. Hastalığı yenmesinin ardından yeniden üniversite sınavlarına giren Sibel Kaya sınavı kazanarak tedavi sürecinde ilgilenmeye başladığı seramikle ilgili akademik eğitim almaya hak kazandı. Şimdilerde okuluna devam etmenin ve ilgi duyduğu seramiğin inceliklerini öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. İşte herkese umut veren o hikaye...
'HAYATTAN NE BEKLİYORSUN?'
Çaycuma Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğünden 11 yıl önce emekli olan iki çocuk ve bir torun sahibi Kaya’ya, 2011’de rahim kanseri teşhisi konuldu. Tedavisi sırasında kızının tavsiyesiyle nefes terapilerine katılan Kaya, terapistin “Hayattan ne bekliyorsun, ne yapmak istiyorsun?” sorusuna “Seramik” yanıtını verdi. Daha sonra Halk Eğitim Merkezi bünyesindeki seramik kursuna katılan Kaya, burada çalışmalar yaptı.
2 kez kanseri yendi, şimdi ise üniversiteli!
Kendisini iyi hissettirdiği için seramik sanatıyla ilgilenmeyi sürdüren Kaya, 3 yıl önce meme kanseri olduğunu öğrendi. Çalışmalarına ara vermeyen ve tedavi sürecinin ardından hastalığı yenen Kaya, seramik sanatının akademik eğitimini alabilmek için üniversite sınavına hazırlandı.
Kaya, Bülent Ecevit Üniversitesi Gökçebey Mithat Mehmet Çanakçı Meslek Yüksekokulu Mimari ve Dekoratif Sanatlar Bölümü’nde eğitim görmeye hak kazandı. Dersleri için haftanın 3 günü ikamet ettiği Çaycuma’dan Gökçebey ilçesine giden Kaya, bu yıl ilkokula başlayan torunu gibi öğrenci sıralarında oturmanın heyecanını yaşıyor.
2011’den sonra iki kez kanser tedavisi gördüğünü ve zorlu bir süreç geçirdiğini söyleyen Sibel Kaya duygularını şu sözlerle ifade ediyor, “Terapistim bana, ‘Hayattan ne bekliyorsun?’ diye sordu. Ben de o an, ‘Seramik’ dedim. Demek ki seramikle uğraşmak içimde varmış, istemeden dilimden döküldü. Sonrasında Halk Eğitim bünyesinde seramik kursuna katıldım. 5 yıldır çini yapıyorum. Geçen yıl, ‘Bunun akademik eğitimini alacağım’ diye üniversiteye gitmeye karar verdim. Kazandım ve çok mutluyum.”
Sibel Kaya, “Kemoterapinin etkileri geçtikten sonra salonumu atölye yapmıştım, orada çini, tasarımlar yaptım, ürünlerim var. Bana çok iyi geldi. ‘İnsanların muhakkak bir hedefi olmalı.’ diye düşünüyorum. Hedefsiz yaşam, bir yaşam değil. Benim hedefim de buymuş. Bilmiyordum böyle olduğunu, aslında ‘Özümü gördüm’ diyebilirim. Ben olanı kabul ettim. Hastalık geldi başım üstüne, ben onu yaşadım. Dua ettim. İlaçlarımı alıp, kontrollerimi düzgün yaptıktan sonra, bir de inandıktan sonra hepsi geçiyor. Hastalığı aslında bizler zihnimizde yapıyoruz. Onlarla baş etmek yine bizim elimizde.”