2020-2021 eğitim öğretim yılı mezuniyet töreninde; uzun yıllar avukatlık yapıp emekli olan Rüyam Aşkım Ağaoğlu, deniz ve tekne tutkusuyla okumaya başladığı Marina ve Yat İşletmeciliği Programını bitirirken, kızı Dide Irmak da Hukuk Fakültesinden mezun olarak annesiyle meslektaş oldu. Mezuniyet törenine birlikte katılan anne kız, üniversitede birlikte geçirdikleri iki yılı ve gelecek hedeflerini anlattı.
ANNE, OKULU BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ
Üçüncü üniversitesini birincilikle bitiren Rüyam Aşkım Ağaoğlu, “Bir yıl İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde okuyup sonrasında başladığım Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1993’te mezun oldum. Öğrenciyken TBMM Hukuk Müşavirliğinde çalıştım, bir süre serbest avukatlık yapıp sonrasında devlet memuru olarak belediye avukatlığı yaptım. Memuriyetten istifa edip serbest avukatlık ve ardından şirket avukatlığı ile meslek hayatımı sürdürüp emekli oldum. Okumak ve öğrenmek ilgi alanlarım; yüzmek, bisiklet ve deniz ile tekne de hobilerim. Tarih merakım nedeniyle açık öğretimde tarih bölümünü bitirdim. Tarih okumasını devamlı yapan biriydim ama bölümünü okumak bana tek başıma yapamadığım kolaylıkla öğrenmeyi sağladı. Emeklilik projesi olarak tekne alıp kullanmayı öğrenince denizciliği öğrenmek için de akademik eğitimin faydalı olacağını bildiğimden okul arayışına girdim. Kızımın okuduğu üniversiteye, kızımdan dolayı sempatim vardı. İlgili bölümlerin derslerini inceledim, Marina ve Yat İşletmeciliği Programının amacıma uyduğunu gördüm ve 2018 yılında tekrar eğitime başladım” dedi.
DENİZ TUTKUSU İLE EĞİTİM AŞKI BİRLEŞTİ
Ağaoğlu, “Deniz benim için her zaman mutluluk ve sevinçle eş anlamlıydı. Annem de deniz tutkunudur. Çocukluğumda arkadaşlarıma denizi ve bir gün teknemin olacağını anlatırdım. Çalışma hayatına noktayı koyunca yıllardır sırasını bekleyen bu hayalimi hayata geçirdim. 2016 yılında ne yazık ki kızımı kaybettim, o süreçte teknem ve deniz benim için sinerji oluşturdu. Bu üniversitede de gerek bölüm dersleri gerekse aldığım seçmeli derslerle denizcilik bilgim arttı. Aldığım denizcilik dersleri cesaretimi artırınca 2019 yazında İzmir’den Didim’e kadar tekneyle yaptığım macera dolu bir yolculuk yaşadım. Denizcilikle ilgili çok değerli bilgiler edindim. Genç sınıf arkadaşlarım bana ayrı bir enerji verdi. Sınıfta ders yapmak, tekrar öğrenci olmak hoş bir deneyimdi. Bütün bunların ötesinde kızım Dide ile aynı okulda okuduğum için kızımla daha çok zaman geçirme şansı elde ettim. Benim de aynı okula başlamamla birlikte beraber olduğumuz saatler arttı ve kaliteli zaman geçirme şansımız oldu. Bu benim için çok önemli bir kazanım” diye konuştu.
"KIZIMLA MESLEKTAŞ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM"
Kızının hedefinin dedesi, babası, amcası ve annesi gibi hukuk okumak olduğunu ifade eden Rüyam Ağaoğlu, “Daha önce Hukuk Fakültesinin hazırladığı etkinliklere katılmış ve okulu çok beğenmiştim. Kızıma da aynı üniversiteyi yazması konusunda telkinde bulundum. Biraz da benim etkimle İzmir için büyük bir değer olduğuna inandığım üniversitede başladı ve ikimiz de eğitim sürecinin tamamında bu kararından çok memnun olduk. Her anne gibi kızımın iyi, mutlu ve başarılı bir insan olması benim için gurur verici. Ayrıca meslektaş olacak olmamız, benzer deneyimler yaşaması beni mutlu ediyor” sözlerine yer verdi. Ağaoğlu, yüz yüze eğitimin başlaması halinde lisansüstü eğitim yapmayı ve bitirdiği üç üniversitesinin ortak bileşeni olarak ‘Osmanlı’dan günümüze deniz hukuku’ üzerine tez hazırlamayı istediğini de belirtti.
"ANNEMLE AYNI OKULDA OLMAK ÇOK KEYİFLİYDİ"
Dide Irmak da başta annesiyle birlikte aynı üniversitede okuyacak olmak nedeniyle çekinceleri olduğunu belirterek, “Üniversite, aileden ayrı sana ait olan bir ortam. Annem de gelirse garip olur, bana ait olmaz gibi gelmişti. Ancak annem de okula başladığında çok keyifli olduğunu fark ettim. Annemle zaten arkadaş gibi bir ilişkimiz var. Bu sebeple okulda vakit geçirdiğimizde de tam tersi bir etki yaptı ve okulu bana daha da ait hissettirdi. Arada beraber öğle yemeklerine gidiyorduk. Bazen ekstra faydası bile oluyordu. Evde unuttuğum bir şey olunca arayıp 'gelirken getirsene anne' diyordum” diyerek annesiyle birlikte okumaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"FİKRİ HAKLAR VE MARKA HUKUKU ALANLARINDA ÇALIŞMAK İSTİYORUM"
Hukuk bölümünü seçmesindeki en büyük sebeplerden birinin karakterine çok uygun bir meslek grubu olması olduğunu ifade eden Dide Irmak, şöyle konuştu: “Ancak hem annemin hem de babamın avukat olması kesinlikle mesleğe yakınlık duymamı sağladı. Küçükken 'asla avukat olmayacağım' desem de büyüyünce yapmak istediğim mesleğin bu olduğunu anladım. Ailedeki üçüncü nesil hukukçu olmak da bana ayrı bir mutluluk verdi. Annemin avukat olması, okurken bana rahatlık da sağladı. Çünkü bir konuda sorun yaşadığımda evde özel hocam varmış gibi oluyordu. Hedefim hep avukat olmaktı ve fikri haklar, marka hukuku alanlarına daha çok ilgim var. Gelecekte de bu alanda çalışan bir bağımsız avukat olmayı hedefliyorum."
"BİRLİKTE TEKNE TURUNA ÇIKABİLİRİZ"
Annesiyle birlikte iki yıl geçirdiği kampüste birçok keyifli anısı olduğunu belirten Dide Irmak, “Annemle öğle yemeği yerken veya kampüste vakit geçirirken arkadaşlarımın hep ‘Yanındaki annen mi?’ diye şaşırırdı. Annemle birlikte okumak başlı başına benim için inanılmaz bir deneyim oldu. Ders aralarında masa tenisi oynamak, onun sınıf arkadaşlarıyla tanışmak, kütüphanede vakit geçirmek ve daha birçok şey. Yaptığımız her şey hep aklımda kalacak. Annemle tekne turu yapmayı da hedefliyorum. Birlikte keşfedecek çok yerimiz var” dedi.