Eskişehir’in tarihi Odunpazarı bölgesinde bulunan ve yerli, yabancı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği yaklaşık yarım asırlık bir geçmişe sahip Kurşunlu Camii ve Külliyesi ilginç özellikleri ile dikkat çekiyor.
Kurşunlu külliyesi 1517-1525 yıllar arasında Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Çoban Mustafa Paşa tarafından yaptırıldı. Külliyesi’nin mimarı Mimar Sinan’dan önce mimarbaşı olan Acem Ali’dir. Gerçek adı Alaeddin Ali Bey olan Acem Ali, klasik Osmanlı mimarlığında adı bilinen ilk mimarbaşıdır. Kurşunlu Külliyesi; camii, şadırvan, Mevlevihane, tabhane (misafir odaları) , imaret (öğrencilere yemek dağıtan yer), aşevi (mutfak) ve günümüzde kütüphane olarak kullanılan sıbyan mektebi gibi kısımlarından oluşuyor. Caminin kubbesi kurşundan yapıldığı için külliyeye kurşunlu adı verilmiştir. Külliyenin içinde şuan sıcak cam sanatı, lüle taş, el sanatları, Hz. Mevlana’nın semahanesi ve Mevlana kütüphanesi bulunmaktadır. Külliyenin kurşunlu kubbesi, akustik özelliği ve duvarlarında beton yerinde Horasan (toprak, kireç ve yumurtanın beyaz kısmından yapılıyor) harcı kullanılması özellikleriyle dikkat çekici bir tarihi eser olarak biliniyor.
Burası Mevlana’ya bağlı
Kendini cami cemaatlerinden birisi olarak tanıtan Mesut Karagöz, 30 senedir hizmet yaptığı Kurşunlu Camii ve Külliyesi hakkında bilgiler verdi. Karagöz, cami ve külliyenin çok sayıda yerli ve yabancı misafirleri olduğunu anlatarak, "Turistler geliyor ve bize külliye hakkında soruyorlar. Burası sadece cami değil, burası külliye. Külliyenin içerisinde camii var, karavan sarayı var, aşevi var ondan sonra arkada Mevlevi talebelerin yetiştiği Mevlevihane var. Yani burası Mevlana’ya bağlı. Aynı zamanda burada eğitimhane var, talebeler burada eğitim görürdüler. İçeri girdiğin zaman kadınların namaz kıldığı bölümün üstünde Ya Hazret-e Mevlana diye yazı var. Buranın Mevlana ile ilişkisi buranın Konya’ya bağlı olduğundan kaynaklıyor. Eskide Osmanlı döneminde Konya’dan geliyormuş bütün buranın iaşesi. Aşağıda bunun değirmen varmış, Mevlevilik olduğu için Konya’ya bağlıymış” şeklinde konuştu.
Beton yerinde Horasan harcı kullanılmış
Horasan harcının yumurta akı ve kireç gibi malzemelerin karıştırılmasıyla elde edilen eski bir yapı malzemesi olduğunu, Kurşunlu Camii yapısında da bunun kullanıldığını anlatan Mesut Karagöz, “Sıvaları beton değil, Horasandır. Yani beton yerinde yumurta kullanılmışlar. Çok sağlam yapılmış. Öyle olmasa 500 yüz sene ayakta duramazdı. Türkiye’de bu cami gibi birkaç cami daha var. İstanbul’da bulunan Ayasofya’nın yapısında da horasan kullanılmış diyorlar. Yani bu Bizans ve Selçuk devletlerinde var olan bir özelliktir” dedi.
Caminin ısınma ve akustik özellikleri
Külliyenin dikkat çekici özelliklerini tanıtan Karagöz, caminin içerisinde bulunun bazı özellikler hakkında “Caminin içerisinde hocanın namaz kıldığı yerdeki kubbe kendi kendine akustik yapıyor. Osmanlıda bu varmış şimdiki camilerde olduğunu sanmıyorum. Akustik, ses yükselmesidir. Mikrofon kullanmadan ses yayıyor o zaman Osmanlı döneminde varmış. Kubbesi kurşundur, dışardan alan sıcaklığı içeriye aktarıyor. Kışın sıcak oluyor, yazın serin oluyor. Pencereleri ve kapıları hep ahşaptandır” dedi.