“Hayatımız Çocuklarımız” sloganıyla yola çıkan LÖSEV, düzenlediği kortej yürüyüşünün ardından Eskişehir ofisinin açılışını yaptı.
20 senedir küçük-büyük tüm lösemi ve kanser hastalarına kar amacı gözetmeden eşit şartlarda sağlık hizmeti veren LÖSEV, Eskişehir’deki yeni ofisinin açılışını görkemli bir şekilde kutladı. Eskişehir Adalar’dan başlayan yürüyüşte pek çok sayıda gönüllü katılırken, hasta ve hasta yakınlarının yanında LÖSEV Kurucu Başkanı Üstün Ezer de yer aldı. Gönüllülerinin pankart kaldırıp afiş ve bayraklarla sloganlar atarak destek verdiği açılış yürüşüne Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Alper Sezer de katıldı. Yürüyüşün sonunda yeni ofis alanına gelen katılımcılar, Lösemili Çocuklar Korosu ve gönüllüler tarafından oluşturulan koronun söylediği şarkılarla keyifli anlar yaşadı. Eskişehir Vosbağa Derneği ve Bando ES-ES ekipleri ise yürüyüşte ön sıralarda yer alarak organizasyona destek verdi.
Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen büyük çabalarla LÖSEV Hastanesi’ni kurduğunu ileten Üstün Ezer, “Bundan 20 sene önce, ben bu mesleği yaparken bir devlet hastanesindeydim. Ve nerdeyse hemen hemen bütün çocuklarımızı kaybediyorduk bu hastalıktan. Bir şeyler yapmalıydık. Çabalıyordum, ilaçlarını değiştiriyordum, ortamlarını değiştiriyordum. Bana o zaman başhekim ne demişti biliyor musunuz? ‘Üstün Bey, ne uğraşıyorsun? Nasıl olsa ölecekler. Devletin parasını niye boşa harcatıyorsun?’ demişti. Ve arkasından biz LÖSEV’i kurduk” dedi.
“Çocuğu yaşatmak için umut verdik”
Hiçbir şekilde zengin-fakir, Doğulu-Batılı gibi ayrım gözetmeksizin çocuklardan hiçbir tıbbi gereği esirgemediklerini belirten Ezer, “LÖSEV’i kurduktan sonra tabiki tedavi başarımızda, tedavi metodlarımızda, ilaçlarımızda büyük değişiklik olmadı, ama 20 senede biz çocuğa önem verdik, değer verdik. Çocuğu yaşatmak için umut verdik. Bulunmayan ilaç diye bir şey olmadı. Ucuz diye bir malzeme kullanılmadı. Ve bugün LÖSEV’in hastanesinde gururla söyleyebilirim ki, yüzde 92 başarıya ulaştık” diye aktardı.
“Bütün vaktimizi çocuklara ayıralım”
En büyük ilkelerinin ’bir çocuğunun hayatından daha değerli hiçbir şey olamayacağı’ olduğunu söyleyen Ezer, “Ne evler yapsınlar, ne saraylar yapsınlar; bir çocuğun hayatından daha değerli bir şey olamaz. Onun için gelin bütün enerjimizi, bütün vaktimizi çocuklara ayıralım. Bırakın onları kötülemeyi, incitmeyi, en yüksek yerlere yükseltelim. Sevgimizi verelim, saygımızı gösterelim ve geleceğimizi emanet edelim. O çocuklar bizim her şeyimiz ve onlar inadına yaşayacaklar” diyerek hasta ve hasta yakınlarına seslendi.
“Ne oyuncaklarımın kırılmasına benziyordu, ne de oyunlarda yapılan mızıkçılıklara”
Üstün Ezer’in ardından sahneye çıkan lösemi hastalığını atlatmış bir çocuk ise duygularını şöyle dile getirdi;
“Hayatımda bildiğim tek şeydi oyun oynamak. Ben henüz 10 yaşındayken hastalandım. Ne oyuncaklarımın kırılmasına benziyordu, ne de oyunlarda yapılan mızıkçılıklara. Sonrasında öğrendim ki LÖSEV beni ve ailemi hiç yalnız bırakmamış. En zor zamanımızda yanımızda olduğunuz ve maskelerimizin ötesini görebildiğiniz için teşekkürler.”
Katılımcıların duygusal anlar yaşadığı açılış, pasta kesiminin ardından ofis önünde yapılan çocuklarla birlikte yapılan kurdele kesimi ve fotoğraf çekimleriyle son buldu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz