Türkiye gündemine oturan Seçil Erzan vakasının bir benzeri olduğu iddia edilen olayda, Ertuğrul S. (39) tarafından 'dijital finans' alanında hizmet verdiği belirtilen bir şirket kuruldu. İlk etapta yakınlarını ve akrabalarına yönelik çalışma yaptığı iddia edilen Ertuğrul S., Dubai merkezli ünlü bir finans şirketinin Denizli temsilciliğini yaptığını belirterek, yapılacak yatırımlara yüksek kar vaadinde bulundu. Yakınları ve akrabalarına pay dağıtan Ertuğrul S. ve iki arkadaşının şatafatlı yaşam görüntüleri de sosyal medya üzerinden paylaşıldı.
Kurulan ağı genişleten şüpheliler, yaklaşık 780 kişiden aynı yöntemle 20 ila 300 bin avro arasında değişen miktarlarda para topladı. Birçoğu gurbetçi olduğu öğrenilen yatırımcılara yatırdıkları paranın üzerinden aylık yüzde 15, yıllık ise ana paranın 5 katı kar payı vaadinde bulunuldu. Ayrıca her bir yatırımcı getirene de yüzde 10 ödeme sözü verildi.
Yaklaşık 38 milyon avroluk vurgun yapan ancak kar payı ödemesi yapmayan şüpheliler tarafından dolandırıldıklarını anlatan mağdurlar adliyenin yolunu tuttu. Mağdurlar, yasal işlem yapılması için Ertuğrul S.(39), Hicabi P. (29) ve Tolga D. (26) hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Adliyeye sevk edilen şüpheliler, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Dolandırıldıklarını iddia eden bazı vatandaşların avukatlığını üstlenen Avukat Gizem Üğür, Ponzi sitemiyle yapılan bu vakanın ikinci bir Seçil Erzan vakası olduğunu ancak tek farkın bu olayda mağdur olan kişilerin ünlü olmamasının olduğunu söyledi.
Üğür, yaptığı açıklamada, “Öncelikle Ponzi sisteminden bahsetmek istiyorum. Ponzi dünyada 1920’li yıllarda Amerika’da İtalyan göçmen Charles Ponzi tarafından keşfedilmiş ve Charles Ponzi bu sistemle çok kısa sürede zengin olmuştur. Günümüzde de çok fazla Ponzi sistemi ile dolandırıcılık görülmektedir.
Bunun en yakın örneklerini çok yakın zamanda medyada takip ediyoruz. En son Seçil Erzan olayında gördük. Bizim olayımızda da gene aynı şekilde bir Ponzi şeması kurulmuş önce yakın akrabalara komşulara yatırım yapılmış. Bu yatırımlar sonucu onlara vaat ettikleri kar paylarını bir iki ay vermişler. Bu şekilde sisteme yeni yatırımcılar katmışlardır. Ama devamlı da gelen yatırımcıların vaat edilen kar paylarını verememişlerdir. Ponzi sistemi bu şekilde sonlanmıştır.