Mhp Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya:

Türkiye genelinde 9 bölgede miting kararı alan MHP genel merkezinin, 23 Mart 2013 tarihinde startını Bursa'dan vereceği 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' sloganlı miting çalışmaları kapsamında, İnegöl'e gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, PKK'nın kamu görevlilerini serbest bırakmasıyla alakalı hükümetin şov yaptığını ileri sürdü.

Geçtiğimiz cumartesi günü saat 12.00'de MHP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker ve il yönetimi ile birlikte İnegöl'e gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'yı, parti binası önünde İlçe Başkanı Fahri İnkaya ve yönetim kurulu üyeleri ile partililer karşıladı.

Parti merkezinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan MHP İnegöl İlçe Başkanı Fahri İnkaya, "Genel merkezimizin Türkiye genelinde 9 bölgesel miting hazırlığı çerçevesinde, 23 Mart 2013 tarihinde Bursa Kent meydanında gerçekleştirilecek olan 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' başlıklı mitingimizin bilgilendirme programı yapılmaktadır. Genel Başkan Yardımcımız miting öncesi İnegöl'e gelerek bir takım ziyaretlerde bulunacak. Genel Başkanımız, 23 Mart 2013 tarihinde ilk önce Osmangazi ve Orhangazi ziyaretlerinin ardından kent meydanına gelecektir. Milli değerlere sevgi ve saygısı olan tüm ilçe halkımızı mitingimize bekliyoruz" dedi.

HAKLI ÇIKTIK

MHP Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya ise MHP'nin Türkiye'de ilk defa açık hava toplantılarını düzenlediğini belirterek, "Bu toplantıların ilki Bursa'da gerçekleştirilecek. Bursa mitingimizin teması da kurtuluş olarak belirlendi. Biz bu kapsamdaki çalışmaları sürdürmek için bu gün İnegöl'deyiz. Temaslarımızı İnegöl'de sürdürüyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar hakikaten geçmişte ve Cumhuriyet tarihimizde hiç olmadığı kadar endişe verici ve kötüye doğru gidiş süreci içerisindedir. Adına barış, açılım, anaların gözyaşı kan akmasın' gibi insani bir takım kavram ve değerleri koyarak, bu değerlere kimsenin karşı çıkamayacağını düşünerek, bir algı yönetimiyle süreç devam ettirilmeye çalışılıyor. 'Barış olsun, açılım gerçekleşsin' deniyor. Ama ne olursa barış olacağını, açılımın karşılığında neyi vereceğimizi kimseye söylemiyorlar. Bu millet açılımın ne olduğunu, içeriğinin ne olduğunu hala bilmiyor. MHP olarak AK Partinin 2004 yılından bu yana Genel Başkanımız ne söylemişse ülkenin geleceği ile ilgili ne tür tehlikelerden bahsetmişse, bu gün fazlası var eksiği yok. Yani haklı çıktık. Haklı çıkmak bizi bu anlamda gururlandırmıyor. Keşke haklı çıkmamış olsaydık. Dün dediğimiz fazlasıyla gerçekleşti. Bu gün dediğimiz de yarın fazlasıyla gerçekleşecek. Ancak son raddeye gelmiştir. Bunun geriye dönüşü de olmayabilir. Toplumsal muhalefeti harekete geçirmek, toplumun bu konudaki bilincini, farkındalığını artırmak için Anadolu yollarındayız. Ortada bir seçim yok. Bu çalışmalar bir seçim çalışması değil. Tabi ki siyasi partiler seçime yönelikte çalışırlar, demokrasinin gereği de budur. Ama MHP olarak bu sürecin demokrasi içerisinde halledilmesini, hal yoluna konulmasını ve bu sürecin durdurulması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.

BU SÜREÇ İKTİDARA BİR “DUR” OLACAKTIR

Bu sürecin, hakikaten PKK ile diyalog, müzakere, görüş alışverişi, PKK'nın istediği çocuk katili, bebek katili Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu bir yol haritasıyla bir yerlere götürülmeye çalışıldığını ifade eden Karakaya, "Bunun da, Türk milletinin yok olmasına paramparça olmasına, bu coğrafyanın ayağımızın altından kayıp gitmesine neden olacağını söylüyoruz. Bu sürecin durdurulabilmesi, iktidarın bu konuda gafletten, hatta ihanetten geri dönebilmesi için toplumsal muhalefetin oluşması gerekiyor. MHP olarak, bu mitingleri bu nedenle planlamış bulunuyoruz. Başlatmış olduğumuz bu süreçte vatandaşlarımızın bize destek vermelerini bekliyoruz. Bu destek hakikaten şu an dur durak bilmeyen ve sesi çıkmadığı için bu milletin sürece destek verdiğini zanneden iktidara bir dur olacaktır. 2009 yılında bir Habur rezaleti yaşadık. Bu rezalette, toplumsal bir muhalefet oluştu. AK Partinin kendi yaptırdıkları anketlerde oy oranlarının yüzde 30'lara kadar düştüğünü ve bu sürece toplumun destek vermediğini anladıklarında, tamamen geriye çekildiler. İki yıl boyunca Oslo'da söyledikleri gibi millet, vatandaş bu sürece hazır değil, onun için hazmettirme sürecine ihtiyacımız var diyerek, bu geçen süre de PKK ile yapılan bu görüşmeleri bu güne kadar hazmettirme süreci uyguladılar. Bu millet Habur sürecini nasıl geriye ittirmiş ise, bu süreci de geriye döndürecek ve dolayısıyla iktidarın bir ders almasını sağlayacaktır. Bu noktada biz çalışmalarımızı Türkiye genelinde de devam ettiriyoruz. Laf dinlemeyen, söz dinlemeyen, bir Başkanlık uğruna bu ülkenin geleceğini her türlü tehlikeye atan iktidar gafletten uyanacaktır" diye konuştu.

ŞOVA DÖNÜŞTÜ

Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kamu görevlilerinin teslim edilmesinin tamamen bir şova dönüştürüldüğünü iddia eden Karakaya, "2 yıldır PKK'nın elinde olan kamu görevlilerinden bahsediyoruz. Bunların bir kısmı asker, bir kısmı PKK ile terörle mücadele ederken bir şekilde kaçırılmış ve 2 yılı aşkın bir süredir yüzlerce metre aşağıda işkencelere tabi tutulmuş insanlarımız. Teslim sırasında yaşananlar, aslında her şeyi anlatıyor. Tutanağın tutulması, terör örgütünün muhatap olarak kabul edildiği, siyasallaştırıldığının bir göstergesi. Öncelikle bizim dikkatleri çekmek istediğimiz konu, bu. Devlet güçlü olacak. Güçlü bir devletin yönetimindeki coğrafyada ne insanınız kaçırılır, ne askeriniz. Bu noktada devletin gücü, bu kamu görevlilerimizi veya yine kamu görevi yapan korucularımızı, devletin gücü oradan çıkarıp getirecektir. Güçlü bir devletin bulunduğu coğrafyada, ülkede, değil sizin kamu görevlinizi kaçırmak, bir insanınızı, bir vatandaşınızı dahi incitmek, kimsenin ne hakkıdır ne de haddidir. Burada 2002 yılı itibariyle bakacak olursanız, Türkiye'de terör son bulmuştu. Silahlar o zaman susmuştu. Sözüm ona silahları susturma adına birliğimizi, dirliğimizi, egemenliğimizi birileri ile paylaşmaya kalkanlar, unutmasınlar ki 2002'de iktidara geldiklerinde bir takım değerleri vererek silah susturmaya çalışıyorlar, oysa ki Türkiye'de silahlar susmuştu. Ezan da bunun şahididir" ifadelerini kullandı.

Genel Başkan Yardımcısı Karakaya ve beraberindeki ekip, konuşmaların ardından Atatürk Bulvarı, Uzun sokak, Kuyumcular Çarşısı ve çevresinde faaliyet gösteren esnafları tek tek gezerek, hayırlı işler dileklerinde bulundular.