Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Türkiye'deki hassas operasyonları devam ediyor. Yabancı ülkelerin istihbarat servislerinin Türkiye'deki yapılanmasını ortaya çıkaran MİT, başarılı operasyonun ardından 3 kişilik yabancı uyruklu ajanları yakalandı. Ajanların amaçlarının Türkiye aleyhine belge toplayarak Avrupa'da Türkiye'yi zor duruma düşürmek olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de Fransız İstihbarat Servisi'ne (DGSE) 1 yıldır casusluk yaptığı belirlenen 3 kişilik hücreyi deşifte edip önce yakaladı. Ardından tutuklayarak cezevine gönderdi.
Milli İstihbarat Başkanlığı aylarca adım adım izlediği 3 Fransız Casus, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün geçtiğimiz günlerde düzenlendiği operasyonla gözaltına alındı. MİT Başkanlığı saha ajanları tarafından mercek altına alınan Fransız Dış İstihbarat Servisi adına casusluk yapan üç şahsın, Türkiye aleyhine sahte belge düzenlemek, Türkiye'nin göçmen politikalarını dış istihbarat servislerinin önceden öğrenmesini sağlamak olduğu öğrenildi.
Yabancı istihbarat örgütlerinin ülkemizdeki faaliyetlerin akamete uğratılması amacıyla MİT Başkanlığı tarafından sürdürülen istihbari çalışmalar neticesinde, kendini kamuoyunda sözde aktivist gazeteci olarak tanıtan ve İstanbul'da yaşayan Ahmet Katie adlı Suriyeli, Fransa İstanbul Başkonsolosluğundan ailesi ile birlikte iltica talep etti. Ancak Fransa Dış İstihbarat Servisi, Katie'nin siyasi iltica talebinin kabul edilmesi için Türkiye aleyhine askeri ve siyasi casusluk yapmayı teklif etti. Casusluk teklifini kabul eden Katie, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar ve Türkiye'nin göç politikaları hakkında ve Türkiye'yi Avrupa'da zor durumda bırakacak gerçek dışı bilgi ve belgeler temin etti.
MİT İstanbul Bölge Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma Daire Başkanlığı tarafından yapılan istihbari çalışmalarda, Ahmet Katie, İbrahim Shewaish ve Halis Elnahar adlı üç Suriyeli şahsın Fransız İstihbarat Kuruluşu DGSE'nin yönlendirmesi ile tüm faaliyetlerini Fransa Paris merkezli Halep Dostları Topluluğu (Coliectif Amis d'Alep) adlı STK'nın yöneticileri üzerinden irtibatlanma sağladığı öğrenildi.
YALAN BELGELER TOPLADILAR
Fransız istihbaratının kontrolündeki Paris merkezli STK yöneticilerinin internet tabanlı uygulamalar üzerinden uzaktan çevrimiçi yönlendirmeleriyle, Türkiye'nin mültecilere yönelik gözaltı merkezlerinde sözde işkence uyguladığı, insan hakları ihlallerinde bulunulduğuna ilişkin Türkiye'yi uluslararası arenada zor duruma düşürmeye çalışıldığı saptandı.
Ahmet Katie'nin, sözde ihmallere ilişkin ülkemizi uluslararası düzeyde suçlayıcı sahte bilgi ve belgeleri Fransız istihbaratına gizlice paylaştığı, Türkiye'de sözde mülteci haklarını savunan en önemli aktivistlerden olduğunu vurgulayarak Türk devleti yetkililerinden tehditler aldığını, kamuoyunda paylaşılmamış olan gizli bilgileri casusluk kapsamında temin edip Fransız istihbaratına ilettiği saptandı. Şüphelilerden Ahmet Katie'nin sözde sahte belgelerle bile üretip bilgi ve belgeleri Fransız istihbaratı ile paylaştığı ortaya çıkarıldı. Katie'nin ülkemizdeki bazı siyasi partiler ile irtibat kurmaya çalıştığı da belirlendi.
Ahmet Katie'nin yabancı medya kanalları ile koordineli olarak canlı yayınlar gerçekleştirildiği, Suriyeli şahısların Türkiye ile Suriye sınırında Türk askerleri tarafından sözde öldürüldüğü, Türkiye ile Yunanistan sınırında ise Türk sınır muhafızlarının 55 göçmenin Meriç nehrine attığı gibi gerçekleri yansıtmayan bilgileri yabancı medya kuruluşları üzerinden kara propaganda gerçekleştirdiği tespit edildi.
SURİYELİLERE BASKI UYGULANIYOR YALANI
Türkiye'de yaşayan Suriye uyruklu şahıslar tarafından para karşılığında Suriye'de hukuki süreçleri devam eden Suriyelilere sahte belge temin ederek pasaport sağlandığının yanı sıra, jandarma birimleri tarafından yol çevirme, arama gibi gerçek dışı uygulamalara sözde maruz kaldığı yönünde yalan beyanlarının bulunduğu öğrenildi.