Havaların soğumasının ardından kapalı alanlarda geçirilen süre de arttı. Kapalı alanlarda hastalıkların daha hızlı yayıldığı konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, kış mevsiminde AVM’lerde ve kalabalık ortamlarda bulunma sıklığının artmasıyla üst solunum ve alt solunum yolu vakalarında artış olduğunu ifade etti.
Kombo virüsü ve enfeksiyonların birleşmesiyle hastalıkların daha uzun sürdüğüne dikkat çeken uzmanlar, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine dikkat çekti.
Akdeniz tipi beslenmeye dikkat çeken diyetisyen Gizem Bakar, “Salgın döneminde herkes tarafından merak edilen konular arasında hangi besini tüketirsek bağışıklığımız güçlü kalır, hangi besini tüketirsek virüsten daha iyi korunuruz konusu herkes tarafından araştırılan ve merak edilen konular arasında yer alıyor. Pandemiden çıktığımızı varsayarsak ve toplumun önemli bir kısmı bu salgını geçirdiğine göre vücudumuza bazı besin yetersizlikleriyle karşı karşıya kalmış olabiliriz. Eğer pandemi sonrasında yeterli, dengeli ve optimal beslenme sağlayarak kaybettiğimiz depoları yerine koyamadıysak şayet vücudumuz enfeksiyona karşı daha açık hale geliyor. Bu mevcut salgında kombo virüsü diye adlandırdığımız gribal enfeksiyon söz konusu olduğunda öncesi dönemde beslenme yani enfeksiyona yakalanmadan yeterli, dengeli ve optimal beslenme sağlayarak bu risk faktörünü en aza indirmek bizim en önemli olanlardan bir tanesidir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda kilo problemi yaşayan ve D vitamini düşüklüğü yaşayan bireyler de enfeksiyon daha savunmasız olduğu da gösterilmiş durumda. Bu mevcut salgında bağışıklığımızı nasıl güçlendirmemiz gerekiyor. Akdeniz diyeti dediğimiz sebze ve meyvelerden zengin, süt ürünleri içeren, beyaz et ağırlıklı yani tavuk eti, balık eti gibi beyaz et ağırlıklı, kuru baklagillerden zengin ve posalı beslenme rutinini benimsememiz gerekmektedir” dedi.
Sera ürünlerinin tüketilmemesi gerektiğine işaret eden Gizem Bakar, “Tabi ki burada önemli olan unsur mevsimsel beslenmedir. Yani mevsimine göre besini temin etmemiz lazım. Özellikle sera ürünlerini tüketmememiz gerekiyor. Beslenmemizden paketli ürünleri ve işlenmiş ürünlere kesinlikle menümüzden çıkarmalıyız. Bağırsaklarımızı iyileştirici besinler tercih etmemiz gerekiyor. Çünkü bağırsak sağlığı ve bağışıklık sağlığımız birbiriyle ilişkilidir. Son olarak kuru baklagiller, antioksidandan zengin yağlı tohumlar, C vitamininden zengin meyve ve sebzeler, posalı beslenme rutinini kesinlikle hayatımıza endekslemeliyiz. Yeterli uyku, yeterli su tüketimi ve haftalık yapacağımız 150 dakikalık egzersizler, bağışıklığınızı güçlü tutmanızda yardımcı olacaktır. Sera ürünlerini tüketmememizin sebebi, GDO’lu ve bitkisel tarım ürünleri içeren besinler oluyor. Bunları tükettiğimizde tamamen besin içerisindeki besin değerinden zengin vitamin ve minarellere ulaşılmıyor. Bu yüzden mevsimine göre beslenme ve sera ürünlerinin tüketimini kesinlikle istemiyoruz” diye konuştu.
Bağışıklık sistemini güçlendirici besin önerisinde de bulunan Bakar, “Bu salgın döneminde de bazı besin olarak takviyeler yapabiliriz. Bunlardan size çok kolay küçük bir tarifimiz olacak. İçeriğine bakacak olursak 1 adet mandalina, 1 çay kaşığı karabiber, 1 parça taze zencefil ve 1,5 su bardağı kadar su ile birlikte karıştırıldıktan sonra günde bir çay bardağı kadar tüketebilirsiniz. Hem bağışıklığınızı güçlendirir hem de şu andaki güncel virüsten korunmamızı sağlar. Bu karışımı cam bir kavanozda saklayabilirsiniz” şeklinde konuştu. (İHA)