Konya'nın Çumra ilçesinde belediyede işçi olarak çalışan Necati Keleş'in annesi Ayşe Keleş, 19 Kasım 2005 tarihinde güvenlik güçlerine giderek kayıp müracaatında bulundu. O dönem yapılan aramalarda Keleş'in izine ulaşılamadı. Aradan geçen zamanın ardından Çumra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Keleş'in bulunması için yeniden soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında dosya, 6 ay önce Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne devredildi. Özel ekip, Necati Keleş'in ikinci evliliği olan Sebahat Bilici (47) ile 2004 yılı Aralık ayında evlendiğini, çiftin 10 ay evli kaldıktan sonra Bilici'nin şiddet gördüğü iddiasıyla evi terk ettiğini belirledi. Keleş'in kaybolmadan 12 gün önce de Bilici'nin boşanma davası açtığını ve geçen süreç içinde de boşandığını saptadı. İlk evliliğinden 3 çocuğu olan Bilici'nin, Keleş'i öldürmüş olabileceği üzerinde duran polis ekipleri, çalışmasını bu yönde yoğunlaştırdı. Polis, Necati Keleş'in kayıp olduğu dönemde Sebahat Bilici'nin sık sık kardeşi Mustafa Yeşil (44) ve akrabası Kadir Bakır (41) ile görüştüğünü saptadı. Bunun üzerine Sebahat Bilici, kardeşi Mustafa Yeşil, akrabası Kadir Bakır ve olaya karıştığı öne sürülen oğlu Hüseyin Bilici (31) şüphe üzerine pazartesi günü gözaltına alındı.
İLAÇLA UYUTUP BOĞARAK ÖLDÜRMÜŞLER
Yapılan sorgulamasında o dönem bir diş hekiminin yanında çalıştığını belirten Sebahat Bilici, eşi Necati Keleş'in kahvesine uyku ilacı katıp uyuttuğunu, ardından da eve çağırdığı kardeşi Mustafa Yeşilay ile akbabası Kadir Bakır'ın kabloyla boğarak öldürdüğünü söyledi. Kadir Bakır da, polise Necati Keleş'in cesedini gömdükleri yeri gösterdi. Polis de iş makinası yardımıyla Bozkır ilçesine bağlı Tepebaşı köyü mevkisindeki yaptığı kazı çalışmasında cesedi çuval içine konan Keleş'in cesedine ulaştı.
Şüphelilerden Sebahat Bilici, kardeşi Mustafa Yeşilay ve akrabası Kadir Bakır, dün sevk edildikleri mahkemece 'tasarlayarak
adam öldürme' suçundan tutuklandı. Oğlu Hüseyin Bilici de savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
OĞLUNUN EVE DÖNMESİNİ BEKLİYORDU
15 yıldır kayıp olan oğlunun eve dönmesini bekleyen anne Ayşe Keleş'e ise öldürülüp, gömüldüğünü öğrendi. Yapılan otopsiden sonra oğluna ait kemikleri teslim alan Ayşe Keleş, yakınlarıyla birlikte ilçe mezarlığına defnetti.
'15 YILDIR GÖZYAŞI DÖKÜYORUM'
Gelini Sebahat Bilici'nin o dönem sürekli kendilerini kandırdığını öne süren Ayşe Keleş, yıllardır yaşadığı süreci anlattı. 15 yıldır oğlu için sürekli ağladığını ifade eden Keleş, şunları söyledi:
''15 yıldır gözyaşı döküyorum. Oğlum, Sebahat ile evlendikten sonra ayrı ev tuttu. Babasının vekaleti oğlumdaydı. Sebahat bu vekaletle, tarlaları kendi üzerine almış. Her Allah'ın günü oğlumla kavga etmiş. Tarlaları alınca, oğluma boşanma davası açmış. Necati'ye 'Evimize dön kuzum, sıcacık evinde yat' dedim. 'Anne bana bir şey yapamazlar' dedi. Kaybolmadan önce ziyaretime gelmişti, ayrılırken de, 'Anneciğim çok kalbini kırdım, eski günlerime geri döneceğim öz çocuklarıma bakmadım. Ben senin hakkını ödeyemem, anacağım.' deyip beni yanaklarımdan öpüp gitti. Maalesef bir daha geri dönemedi. Kaybolunca da, 'Acaba o gün kuzum bana veda mı etmişti' diye düşündüm. Cumartesi günü geleceğini söylemişti, gelmeyince de karakola gidip kayıp müracaatında bulundum.''
'OĞLUMUN İÇTİĞİ ÇAY BİLE YARIM KALMIŞ'
Ayşe Keleş, oğlu ortadan kaybolduktan sonra da evini çilingir yardımıyla içeri girip kontrol ettiğini belirterek, '' Çilingirle kapıyı açıp, içeri girdik. İçeride kimseyi bulamadık. Oğlumun içtiği çay bile yarım kalmış. Ayakkabısı bile evde kalmış." dedi.
Ayşe Keleş, oğlu ortadan kaybolduktan sonra gelini Sibel Bilici'nin, Necati Keleş'in, Adıyaman Menzil'e gittiğini ve orada olduğuna dair de kendilerine fotoğraf gösterdiğini öne sürdü. Bunun üzerine yakınlarıyla birlikte 3 kez Menzil'e giderek oğlunu aradığını belirten Keleş, aramalarına rağmen oğlunun izine rastlamadığını, hatta gelinin Antalya ve İstanbul'a gittiğini söylemesi üzerin ede o kentlerde de oğlunu aradığını anlattı.
'OĞLUMU SAĞ BEKLERKEN KEMİKLERİ GELDİ'
Yaşadığı durumlardan dolayı da alzheimer hastası olduğunu belirten Ayşe Keleş, ''15 yıldır oğlumun sağ salim bu kapıdan içeri girip, 'anne' diye bağıracağını ümit ediyordum; ancak oğlumun kemikleri geldi. O kemikler gözümün önünden gitmiyor. Kemiklerini bulacağım hiç aklımıza gelmezdi. Devletimizden, polisimizden Allah razı olsun. Çocuğumun kemiklerini de olsa buldum. Ben ona dua ediyorum. Ömür boyu cezaevinden çıkmasınlar. Cezaların en büyüğünü istiyorum." dedi.
Öldürülen Necati Keleş'in ilk eşi ve 4 çocuğunun annesi Ümmühani Aydın ise, ''Bunu yapanlar en ağır şekilde cezalandırılsın. Biz çok kötü günler geçirdik. Çocuklarım babaları kaybolduğunda çok küçüktü. Bana babalarını sorduklarında, merak etmeyin bir gün çıkıp gelecek, derdim; ama kemiklerinin geleceğini hiç düşünmemiştim." şeklinde konuştu.
Kaynak: DHA